Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay, Ankara'da 20 yıldır depoda tutulan Su Perileri Heykeli'nin geri dönüşüyle ilgili basın toplantısının ardından bir grup gazeteciyle sohbeti sırasında; ‘Ulus'ta inşaatı devam edilen Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın yerinin yanlış olduğunu, su konularında uzman bir mühendis olan Sayın Demirel'in talimatıyla Ankara Çayı'nın üzerine temel atıldığını' belirtmiş. Ayrıca, CSO inşaatının yanı sıra Adliye binasının da yerinin yanlışlığını, Atatürk döneminde Ankara Çayı'nın olduğu bölgeye Gençlik Parkı yapıldığını, ama arkasından gelen ‘'ufuksuzlar döneminde'' ne yazık ki o çevreye gereksiz inşaatlar yapıldığına ilişkin açıklamalarını mesleğimiz açısından son derece önemli bir gelişme olarak niteliyorum.
Sayın Bakan Ertuğrul Günay'ı öncelikle sanatı depodan çıkardığı ve sonrasında da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası bina inşaatı için yaptığı açıklamadan dolayı kutluyorum.
CSO inşaatı ve Adliye Binası gerçekten de dere yatağına yapılmış önemli iki kamu binasıdır. Fakat ne yazıktır ki tekil örnekler değildir. Mustafa Kemal Atatürk'ün, sağlığında yapılan planlama çalışmalarında Ankara'nın bütün dere yatakları yeşil alan kullanımına bırakıldığı gibi, bütün bu vadi ve akarların birleştiği yer olan AOÇ alanı da olası afetlerden korunmayı amaçlayan planlama yaklaşımının gereği üzerine onun özel koruması altına alınmıştır.
Sayın Bakanın ‘ Atatürk'ten sonraki dönemi Ufuksuzlar dönemi' olarak nitelemesine bir Şehir Plancısı ve Odamızın Ankara Şube Başkanı olarak aynen katılıyorum. Bugün hala, Ankara'mızın coğrafi yapısını oluşturan, Çubuk Çayı, Hatip Çayı, İncesu Deresi, Bülbül Deresi, Kavaklı Dere, Dikmen Deresi, Cevizlidere ve daha birçok dere yatağını ve bunların hepsinin toplandığı alan olan AOÇ alanında ufuksuz yöneticilerinin almakta olduğu yapılaşma kararlarına gerekli uyarı ve itirazlarımızı yapıyor, ancak bu kararlar karşısındaki tek silahımız olan yargı yoluyla doğal ve kültürel varlıklarımızı ve Ankara‘yı Sayın Bakanının deyişiyle görevde olan ‘ufuksuz' yönetimlerin yağma ve talanından korumaya çalışıyoruz.
Sayın Bakan yaptığı doğru ve yerinde açıklamasından dolayı kutlarken hatırlatıyoruz.
- AOÇ alanına ilişkin Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan, yapılaşmayı artırma amaçlı plana dava açtık.
- Yine Büyükesat vadisinde yapılaşmayı vadi tabanına yayan Ankara Büyükşehir Belediyesi planına dava açtık.
- Kavaklıdere'de Karum'un karşısında yer alan koruma alanındaki yapılaşmayı yakından takip ediyoruz.
- Dikmen vadisindeki amacının dışında çıkan yoğunluğu ve yapılaşmayı da yerinde incelenmesini Sayın Bakana tavsiye ediyoruz.
- Hatip Çayı vadisinde yapılan TOKİ konutlarını, Bent Deresi'ndeki yapılaşmaları, Çubuk Çayı vadisi boyunca gerek TOKİ'nin gerekse diğer kamu ve özel yapılaşmaları Sayın Bakanın aynı sağduyulu bakışla değerlendirmesini diliyoruz.
Son olarak yine Sayın Bakanın açıklamasında yer alan ve müze yapmak üzere yarışmaya çıkacağını açıkladığı eski hipodrom alanının ve AKM alanının da vadi tabanında yer aldığını ve sakınılması gereken eski bataklık ve AOÇ'nin devamı niteliğinde olduğunu hatırlatıyoruz.
Değerli basınımızın ve kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız.
Orhan Sarıaltun
TMMOB Şehir Plancıları Odası
Ankara Şube Başkanı
