Özlük Hakları
Birçoğumuz çalışma hayatında türlü zorluklar, haksızlıklar ile karşılaşıyoruz. Kimi zaman haklarımızı bilmediğimizden, kimi zaman kendimizi yalnız hissettiğimizden, kimi zaman da işimizi kaybetme korkusu duyarak emeğimizin karşılığını alamıyor ve mesleğimizi layıkıyla yerine getiremiyoruz. İsteklerimiz çok temel. Sigortalı bir iş, insanca yaşayabilmemizi sağlayan ve düzenli ödenen bir maaş, mesleğimizi siyasi ve ekonomik baskılar olmaksızın, etik ilkeler ve bilimsel ölçütler doğrultusunda icra edebilmek, cinsiyet ayrımcılığının, eşitsiz ilişkilerin olmadığı bir çalışma ortamı, yasalara uygun çalışma süreleri, karşılığı verilen fazla mesailer, her gün elimizden alınmaya çalışan sosyal haklarımız. Kısacası insanca bir yaşam!
Şu bir gerçek ki, yalnızca haklarımızı bilmek, onları kullanabilmemizi sağlamıyor. Haklarımızı kullanmanın yolu bir arada durmaktan ve örgütlenmekten geçiyor. Bugün değişen ekonomik düzen doğrultusunda türlü yasal düzenlemeler gerçekleştiriliyor ve çalışma yaşamındaki kazanımlarımız da bir bir elimizden alınmaya çalışılıyor. Bu koşullarda, elinizdeki çalışmanın da daha insanca, güvenceli ve onurlu bir hayat için meslektaşlarımız arasında bilgi paylaşma ve dayanışmacı pratikler geliştirme açısından bir adım olmasını diliyoruz.
ŞEHİR PLANCILARI VE ÇALIŞMA YAŞAMINDAKİ HAKLARIMIZ
Anayasa ve yasalarda çalışma hayatına yönelik düzenlemelerin bilinmesi, ekonomik ve demokratik hakların kullanılması aşamasında tek başına yeterli olmamakla birlikte önemli bir yere sahiptir. Her geçen gün "esnek" ve kuralsız çalışmayı yasallaştıran düzenlemelerle mevcut yasaların "işçiyi koruma ilkeleri" ve "işçi lehine yorumu" özellikleri ortadan kaldırılmaktadır. Bununla beraber kimi zaman işverenlerin uygulamaları, mevcut yasal düzenlemelerin olumsuzluklarını aşmaktadır. Çalışma yaşamını düzenleyen yasaların barındırdığı mevcut haklar bile çoğu zaman çalışanlar tarafından kullanılmadığı için etkisiz kalmaktadır. Bu kitapçıkta temel yasalarla güvence altına alınan haklarımız kapsamında, çalışma hayatında şehir plancılarının karşılaşabileceği sorulara cevaplar vermeye çalışılacaktır.
ÇALIŞMA YAŞAMINI BELİRLEYEN YASALAR HANGİLERİDİR?
Şehir plancıları, serbest şehircilik bürolarında, özel sektördeki farklı iş alanlarında, gayrimenkul sektöründe, akademik kadrolarda, kamu kurumlarında, Oda merkez ve şubelerinde ve çeşitli danışmanlık işlerinde çalışmaktadır. Çalıştığımız bu alanlarda, Anayasa temel olmak üzere çalışma yaşamımızı en yakından etkileyen yasalar şunlardır:
- 4857 sayılı İş Kanunu
- 657 Sayılı Devlet Memuru Kanunu (DMK)
- 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
- 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu
- 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu
- 5393 Sayılı Belediyeler Kanunu
- Özelleştirme Yasaları
- Bütçe Kanunu
- 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu
- 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu
- 6235 sayılı TMMOB Kanunu
- 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun
- Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
- Kanunu ve Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
- YÖK Yasası
- Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun
- Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelik
- TMMOB Şehir Plancıları Odası Serbest Şehircilik Hizmetleri, Büro Tescil, Mesleki Denetim ve En Az Ücret Yönetmeliği
Bununla birlikte, bu yasaların uygulamasını düzenlemek üzere tüzükler ve yönetmelikler çıkartılmıştır.
İŞ SÖZLEŞMESİ
İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR?
İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren)da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir. Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. Taraflar iş sözleşmesini, Kanun hükümleriyle getirilen sınırlamalar saklı kalmak koşuluyla, ihtiyaçlarına uygun türde düzenleyebilirler.
İş sözleşmeleri belirli veya belirsiz süreli yapılır. Bu sözleşmeler çalışma biçimleri bakımından tam süreli veya kısmî süreli yahut deneme süreli ya da diğer türde oluşturulabilir. İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır.
Belirli süreli sözleşmenin düzenlenmesi, "yapılacak işin belirli süreli olması"na bağlıdır. İşin sona ereceği süre önceden belirlenemiyorsa, sözleşmeye işin sona ereceği tarih yerine "işin tamamlanması" veya "belirli bir olgunun ortaya çıkması" da sözleşme sonu olarak konabilir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir.
Bu durumda işe girerken işverence belirli süreli iş sözleşmesi yapılması isteniyorsa;
• yapılacak iş belirli süreli değilse,
• belirli süreli sözleşmesi ile bir kez çalıştırıldıktan sonra ikinci kez sözleşme yapıyorsanız,
belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasının koşulları yoktur, dolayısıyla sunulan sözleşmeyi imzalamayınız. İmzalamayı tercih ederseniz bu sözleşmelerin daha sonra belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabulü de mümkün olabilecektir.
İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALARKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
İş sözleşmesi ekinde bulunan, işyeri talimatları, personel yönetmeliği gibi işyeri yönetmelikleri, iş sözleşmesi niteliğindedir ve işçinin bunlara uyması (İş Kanunu ve ilgili yönetmeliklere aykırı olmadıkça) gerekir. İş sözleşmesinin okumadan imzalanmaması, imzalandıktan sonra da bir nüshasının çalışanda kalması gerekir. İş sözleşmesinde tereddüt duyulan konu varsa, konunun uzmanı kişilere ya da Şubemiz bünyesinde kurulan Hukuk Danışma Birimine danışılarak, gerekirse düzeltilmesi yoluna gidilmesi uygun olur.
İş sözleşmesinin zorunlu bir unsuru olmamakla beraber taraflar isterlerse sözleşmenin başında bir deneme süresi kabul edebilirler.
DENEME SÜRESİ NE KADAR OLABİLİR VE BU SÜRE İÇİNDE HAKLARIMIZ NELERDİR?
Taraflarca iş sözleşmesine bir deneme kaydı konulduğunda, bunun süresi en çok 2 ay olabilir. Ancak deneme süresi toplu iş sözleşmeleriyle dört aya kadar uzatılabilir. Deneme süresi sırasında işçinin çalıştığı günler için ücret ve diğer hakları saklıdır. Bu süre esnasında işçi sigortasız çalıştırılamaz. Deneme süresi sonunda sözleşme yapma zorunluluğu bulunmamaktadır. Sözleşme yapılması halinde iş kanunu haricinde tanınacak haklar güvence altına alınmış olacaktır. Deneme süresi içinde taraflar iş sözleşmesini bildirim süresine gerek olmaksızın ve tazminatsız feshedebilir.
ŞEHİR PLANCILARININ İŞ YERİNDEKİ YASAL KONUMU
ÖZEL SEKTÖRDE ÇALIŞAN PLANCILARIN YASAL KONUMU NEDİR?
Bir iş sözleşmesine (belirli ve belirsiz süreli) dayanarak çalıştırılan Şehir Plancıları, "4857 sayılı İş Kanunu"na tabidir. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu`na göre sigortalı sayılmaktadırlar. Şehir Plancıları her iki yasadaki tanımına göre de işçidir. 4857 sayılı İş Kanunu, işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir. İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür.
KAMU SEKTÖRÜNDE ÇALIŞAN PLANCILARIN YASAL KONUMU NEDİR?
Kamu kurumlarında çalıştırılan Şehir Plancıları, 657 sayılı "Devlet Memurları Kanunu"na tabidir. 657 sayılı Kanunu`nun 4`üncü maddesine göre "Kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür." denilmektedir. Belediyelerde 657 sayılı kanunun yanısıra Belediye Kanunu`nun 49. maddesine göre yıllık sözleşmeli pozisyonlarda ve Kamu İhale Kanunu`nun 62`nci maddesine göre hizmet alımı usulü ile de Şehir Plancıları çalıştırılmaktadır.
İŞVEREN VEKİLİ OLAN ŞEHİR PLANCILARININ NİTELİĞİ NEDİR?
İş Kanunu`na göre "İşyerinde işveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur. Bu Kanunda işveren için öngörülen her çeşit sorumluluk ve zorunluluklar işveren vekilleri hakkında da uygulanır. İşveren vekilliği sıfatı, işçilere tanınan hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırmaz."
Açıkça görüleceği gibi işveren vekili durumunda olmak yasadan kaynaklanan hakların
kullanılmasının önünde engel değildir. Ancak işveren vekili olarak mesainizi serbestçe belirleme imkânınız var ise (örneğin işverenle aynı büroda çalışılmıyorsa) bu durumda fazla mesai ücreti talep etme imkanınız bulunmamaktadır.
YETKİLİ SERBEST ŞEHİRCİ (YSŞ) NEDİR?
Serbest meslek erbabının tabi olduğu vergi sistemine kayıtlı olarak mesleği yapmak üzere, Odaya kayıt ve tescilini yaptırmış gerçek kişiler veya Oda`ya kayıt ve tescilini yaptırmış, tüzel kişiliğe sahip Serbest Şehircilik Bürosu`nun (SŞB) şirket ortağı olan kişiler ile tescili tamamlanmış Serbest Şehircilik Bürosunun ücretli çalışanları arasından yetkilendirilen; şehir plancısı, bölge plancısı ve eğitim düzeyinin aynı olduğunu belgeleyen ve çalışma izni olan yabancı kişi ve ilgili Bakanlık tarafından verilen İmar Planı Yapımı Yeterlilik Belgesi ile imar planı yapan mimarı tanımlamaktadır. Kamu kurumlarında, çoğunluk hissesi kamuya ait şirketlerde memur, sözleşmeli memur ya da işçi statüsünde çalışanlar Yetkili Serbest Şehirci (YSŞ) olarak görev üstlenemez, Serbest Şehircilik Bürosunun sahibi ya da ortağı olamazlar.
Bir YSŞ yalnızca bir Serbest Şehircilik Bürosunun sahibi, ortağı ve Yetkili Serbest Şehircisi olarak görev alabilir. Yetkili serbest şehircinin bir başka serbest şehircilik bürosunun ortağı veya sahibi olduğu belirlenen Serbest Şehircilik Bürosu`nun tescili ve tescil yenilemesi yapılmaz. Ancak, bir Yetkili Serbest Şehircinin çoğunluk hisselerine sahip ortağı olduğu şirket ile aynı il sınırları içinde olmak koşuluyla, serbest meslek erbabının tabi olduğu vergi sistemine tabi gerçek kişi olarak
yaptıracağı Serbest Şehircilik Bürosu kayıt ve tescil işlemi bu kapsam dışındadır. Serbest şehircilik bürosunun yeterlilik grubu, ortaklardan en yüksek hisseye sahip yetkili şehircinin grubuna göre belirlenir. Yönetmelikte tanımlanan sınırlar içerisinde Serbest Şehircilik Hizmetini yapmaya, geçerli Büro Kayıt Belgesi sahibi Serbest Şehircilik Büroları yetkilidir. Bu yetki tüm ülke çapında geçerlidir.
Serbest Şehirciler`in imzaladıkları Oda sözleşmesi, sözleşme tarafı olarak Oda`nın mali ve maddi haklarının gözeticisi olduğunun belgesidir.
PLAN YAPMA YETERLİLİĞİ
"Plan Yapımını Yükümlenecek Müelliflerin Yeterliliği Hakkında Yönetmeliği" kapsamında müellifler kademeli olarak gruplandırılmaktadır. Üniversiteden mezun olduktan sonra planlamanın serbest piyasa ortamında icrası için şehir plancılarının akademik alanda unvanları; kamuda, çalışılan yıla dayalı iş tecrübesini; özel sektörde ise, bitirilen iş sayısını esas alan düzenleme ile üstlenilebilen planlama hizmetleri değerlendirilmektedir. Başka meslek gruplarında benzerine rastlanmayan bu uygulama meslek camiasında uzun yıllardır tartışmalı bulunan ve kabul görmeyen bir uygulamadır.
Yönetmelik, belediye sınırları ile mücavir alan sınırları içinde ve bu alanlar dışında, 3194 sayılı İmar Kanunu ve diğer kanunlar ile yapılması öngörülen her ölçekteki ve türdeki planların yapımını ve bunları üstlenecek müellifleri kapsamaktadır.
Planlama işlerini üstlenecek müelliflerde, yükseköğretim kurumlarının Şehir ve Bölge Planlama Bölümlerinden lisans eğitimini tamamlayarak mezun olmak şartı aranmaktadır. Yurt dışında öğrenim görenlerin, yurt içi öğrenim dereceleri ile eşdeğerliğinin yetkili makamlarca onaylanmış olması gerekmektedir. Planlama alanları A, B, C, D, E ve F grubu olmak üzere planlama alanının büyüklüğü, planlama alanının nüfus toplamı veya nüfus projeksiyonuna göre kademelendirilmektedir. Planlama alanlarının kademelerine göre plan yapma yeterliliği açısından müellifler de derecelendirilmektedir.
Plan yapım işlerini üstlenecek müelliflerin derecelendirme esaslarında; Şehir ve Bölge Planlama Bölümü`nde öğrenim şartı, yükseköğretim kurumlarında planlama ile ilgili uzmanlık dalında akademisyenlik, özel planlama bürolarında çalışma süresi, planlarla ilgili yarışmalarda alınan dereceler, alt yeterlilik grubuna ait planlama işlerinden belirlenen sayıda bitirmiş olmak yer almaktadır. Her grubun müellifliği için yönetmelikte ayrı ayrı şartlar bulunmaktadır. Müellif gruplarında sayılan niteliklerden sadece birine tam olarak uygun bulunmak, o grup içinde değerlendirmeye alınmak için yeterli olmaktadır. Plan Yapım Yeterlilik Belgesi ile ilgili işlemler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir.
ÇALIŞMA HAYATINDA SAHİP OLDUĞUMUZ
TEMEL HAKLAR
İŞ KANUNUNDA TANINAN HAKLAR NELERDİR?
İş Kanunu, bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan kişiyi işçi olarak tanımlar ve işçiyle işverenin karşılıklı çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını açıklar. Bunlar içinde çalışma süreleri, işten ayrılma veya çıkarılma, iş güvencesi, asgari ücret, fazla mesai, hafta tatili ve yıllık izinler, hamile, emziren kadın meslektaşlarımız ile engelli meslektaşlarımız için çalışma ve izin hakları, iş sağlığı ve güvenliği gibi çalışma yaşamını belirleyen konular vardır.
İŞ KANUNUNDAKİ HAKLAR VE SORUMLULUKLAR DEĞİŞMEZ MİDİR?
İş Kanunu`nda asıl olarak temel ve asgari haklar yer almaktadır. Bu haklar bireysel veya toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir. Örneğin İş Kanunu`nda Kıdem Tazminatı miktarı çalışılan her yıl için 30 gün olarak belirlenmesine rağmen bu süre bireysel veya toplu iş sözleşmesiyle, kıdem tazminatı tavanını aşmamak kaydıyla, artırılabilir. Aynı şekilde, kıdem tazminatına esas alınacak süre, fazla mesai ücretleri bireysel ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir, çalışma süreleri düşürülebilir. Ancak bireysel veya toplu iş sözleşmesi ile yasada tanımlanan haklardan daha asgari bir düzenleme yapılamaz.
ÜCRET
ÜCRET NEDİR?
Ücretin tanımı yasalarda farklı biçimlerde yapılmıştır.1982 Anayasası`nın 55.maddesinde; "ücret, emeğin karşılığıdır" olarak ifade edilmiştir. İş Kanunu`nun, Borçlar Kanunu`nun ilgili maddelerinde de ücretin tanımlaması yapılmıştır.
ÜCRET ÇEŞİTLERİ NELERDİR?
İş Kanunu`nun ilgili maddelerinde ücret çeşitleri; "zamana göre ücret, akort (yapılan işin sonucuna göre hesaplanan) ücret, götürü ücret, maktu (aylık-değişmez) ücret, yüzdelere göre ödenen ücret" olarak yer almıştır.
ÜCRETİN EKLENTİLERİ NELERDİR?
Fazla çalışma ücreti, primler, kasa tazminatı, kıdem zammı, aile yardımı, gece zammı, yolluklar, yemek ücreti ve varsa benzer sosyal yardımlar, çıplak ücretin ekleridir.
ÇALIŞANLARA YOL VE YEMEK YARDIMI VEYA PARASI VERİLMESİ ZORUNLU MUDUR?
Ücretli çalışanlara ücret dışında ve sosyal yardım niteliğinde (yol, yemek,ikramiye ve benzeri) ödeme yapılmasına ilişkin bir düzenleme olmayıp, taraflar aralarında kararlaştırabilirler.
MÜHENDİS, MİMAR VE ŞEHİR PLANCILARI İÇİN ASGARİ ÜCRET NEDİR?
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) mühendislik, mimarlık ve şehir planlama alanlarında meslek icra eden disiplinlere ilişkin olarak yıllık bazda asgari ücret seviyeleri belirleyerek bildirmektedir. Ücretli mühendis, mimar ve şehir plancısı ücretlerinin, TMMOB tarafından belirlenerek kuruma iletilen asgari ücretlerin altında olmaması için TMMOB‘a bağlı odalar tarafından yıllık denetimler yapılmaktadır.
Odamıza tescilli serbest şehircilik büroları da her sene tescil yenileme döneminde bu açıdan denetlenmekte, ücretli çalışan şehir plancılarının brüt maaşlarının TMMOB tarafından belirlenen ücret seviyesinde olup olmadığı kontrol edilmektedir.
BİR ŞEHİR PLANCISININ ALMASI GEREKEN ASGARİ ÜCRET NEDİR?
TMMOB Yönetim Kurulu her yıl, en geç Aralık ayı içerisinde bir sonraki yıl için ücretli çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının ilk işe giriş bildirgesinde baz alınacak asgari brüt ücreti belirlemekte ve Odalar tarafından kontrol edilmesine karar vermektedir.
Bu tutar her yıl güncellenmekte olup, ilgili duyurulara TMMOB‘nin ve Odamızın web sitesi üzerinden erişmek mümkündür.
Ayrıca, TMMOB Şehir Plancıları Odası Serbest Şehircilik Hizmetleri, Büro Tescil, Mesleki Denetim ve En Az Ücret Yönetmeliği`ne göre işyerinin bulunduğu yerleşme dışında yapılacak çalışmalarda yol ve konaklama giderleri Serbest Şehircilik Bürosuna aittir. Bu günler için ödenecek ücret, günlük ücretin iki katı olarak belirlenir.
ÜCRETİN ÖDENME ŞEKLİ NE OLMALIDIR?
Ücretin, kural olarak, Türk Lirası ile ödenmesi gerekmektedir. Ücret yabancı para olarak kararlaştırılmış ise ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenebilir. Bunun yanında senetle veya diğer herhangi bir şekilde ücret ödemesi yapılamaz. İşyerleri ve işletmelerinde İş Kanunu hükümlerinin uygulandığı işverenler ile üçüncü kişiler, Türkiye genelinde çalıştırdıkları işçi sayısının en az 10 olması halinde, çalıştırdıkları işçiye o ay içinde yapacakları her türlü ödemenin kanuni kesintiler düşüldükten sonra kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlü olup, bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını (alacaklarını) özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler.
Ücretlerin bankadan ödenmesi gereken hallerde, işçinin net ücretinin tamamı (varsa sosyal yardımlar, ikramiye, fazla çalışma ücreti vb. her türlü ücret ekinin tamamı) bankadan ödenmelidir. Ücretin bir kısmının bankadan kalanın elden ödenmesi, geçerli ve yasal değildir.
SİGORTANIN YATIP YATMADIĞI NASIL ÖĞRENİLEBİLİR? SİGORTANIN YATMADIĞI YA DA EKSİK YATTIĞI DURUMLARDA NE YAPILMALIDIR?
SGK`den ve e-devlet şifresi ile http://www.turkiye.gov.tr adresinden sigorta takibi
yapılabilmektedir. Sigortalı olmak hak olduğu gibi aynı zamanda kanuni bir yükümlülüktür. Sigortanın belirlenen ücretin altında bir ücret üzerinden yatması yasal değildir, prim tamamı üzerinden yatırılmalıdır. Bu durumda bir şehir plancısının sigortası asgari olarak TMMOB`nin belirlediği asgari brüt ücret baz alınarak, işverenle yapılan maaş anlaşması üzerinden yatırılmalıdır. Sigortanın yatmaması ya da eksik yatırılması durumunda işveren Sosyal Güvenlik Kurumu`na şikayet edilebilir ve eksik ödenen durumlar için dava açılabilir.
SİGORTA GİRİŞİNDEKİ MESLEK KODU NEDİR, NEDEN DİKKAT EDİLMELİDİR?
2012 yılından beri SGK`nin uyguladığı meslek kodları yürürlüktedir. SGK`nin bu uygulamasına göre her bir meslek türü için ayrı bir kod mevcuttur. Bir işveren, çalışanının işe giriş bildirgesini oluştururken bu meslek kodlarından birini seçerek SGK`ya bildirir. 2164.01 ‘`Şehir Plancısı`` SGK meslek kodudur. Sosyal Güvenlik Kurumu bu uygulama ile kayıt dışı işçi çalıştırmanın önüne geçmeyi, her personelin kendi mesleğine göre ödeme almasını ve gerçek ücretler baz alınarak primlerinin yatırılmasını amaçlamıştır. SGK meslek kodu cezası, 01.01.2018 tarihinden itibaren başlamıştır. Bu uygulama kapsamında işveren, yanlış meslek bildirimi yapması halinde idari para cezasına maruz kalır. Bu uygulama kapsamında 5510 Sayılı Kanunun 102. maddesinin 1. fıkrasına göre hatalı bildirilen meslek kodu idari para cezası, asgari ücretin onda biri tutarında olur. İşveren gerçek maaşı gizlemiş
ise ayrıca belgede sahtecilik suçundan hapis cezası da alabilir.
ÜCRETİN ZAMANINDA ÖDENMEMESİNİN HUKUKİ SONUÇLARI NELERDİR?
Ücreti ödeme gününden itibaren 20 gün içinde zorlayıcı bir neden (işyerinde yangın çıkması, işyerinin sel baskınına uğraması, deprem vb.) dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. İşçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse, işçi iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshederek tazminatını talep etme hakkına sahiptir. Ücret alacağı davaları 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Ayrıca TMMOB Şehir Plancıları Odası Serbest Şehircilik Hizmetleri, Büro Tescil, Mesleki Denetim ve En Az Ücret Yönetmeliğin ücretli çalışanlarla ilgili hükümlerine uymayan Serbest
Şehircilik Büroları Yönetmelik hükümlerine uymaları için yazılı olarak uyarılırlar. 15 gün içinde düzeltme yoluna gidilmezse, Serbest Şehircilik Bürosunun sahibi ve ortağı olan yetkili serbest şehircileri Oda Yönetim Kurulu tarafından Onur Kuruluna sevk edilerek büronun faaliyetleri durdurulur.
KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ NEDİR?
İşyerindeki çalışma sürelerinin geçici olarak azaltılması veya durdurulması hallerinde, üç ayı aşmamak üzere sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlayan bir uygulamadır.
ADİL VE ŞİT İŞE EŞİT ÜCRET İLKESİ NEDİR?
İş Kanununda "aynı ve eşit değerde iş yapan işçilere ödenen ücretler arasında, cinsiyet, dil, ırk, siyasal düşünce, felsefe inanç, din, mezhep ve benzeri nedenlerle farklılık olamayacağı" ifadesi kullanılmaktadır. Ücret bordrolarının, her işçi için ayrı düzenlenerek imzalatılmasıyla işçi kendisiyle aynı işi yapan diğer işçinin ücretini bordrodan görememektedir. Ancak işçi kendisiyle aynı işi, aynı performansla yapan başka bir işçinin kendisinden farklı ücret aldığına ilişkin şüphe taşıyorsa, bunu araştırmalıdır. İşverenin bu hükümlere aykırı davrandığını işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak, işçi bir ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren böyle bir ihlalin mevcut olmadığını ispat etmekle yükümlü olur.
ÇALIŞMA SÜRELERİ
ÇALIŞMA SÜRESİ NEDİR?
Ülkemizde çalışma süresi, haftada en çok 45 saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla mesai olarak adlandırılır ve ücreti normal saat ücretinin %50 artırılması ile belirlenir. Söz konusu çalışma ulusal bayram ve genel tatil günlerinde ve hafta tatili gününde yapılıyorsa %100 zamlı ücret verilir.
İş kanununa göre ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin arttırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Ancak fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir. Onay, fazla çalışma ihtiyacı olan işverence her yılbaşında işçilerden yazılı olarak alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır. İşçilerin işlemiş olan fazla çalışma ücretleri normal çalışmalarına ait ücretlerle birlikte ödenir. Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda iki yüz yetmiş (270) saatten fazla olamaz. Fazla çalışma ücreti alacağı davaları 5 yıllık zamanaşımına tabidir.
657 sayılı DMK`ye göre çalışan plancılar için ise haftalık çalışma süresi 40 saat olarak tanımlanmıştır. Bu süre Cumartesi ve Pazar günleri tatil olmak üzere düzenlenir. Ancak özel kanunlarla yahut DMK`ye veya özel kanunlara dayanılarak çıkarılacak tüzük ve yönetmeliklerle, kurumların ve hizmetlerin özellikleri dikkate alınmak suretiyle farklı çalışma süreleri tespit olunabilir.
ŞPO ilgili Yönetmeliğine göre, Serbest Şehircilik Bürosunda ücretli olarak çalışan plancılar haftada 40 saat ve 5 iş günü esasına göre ücret alırlar. Bunun dışındaki çalışmalarda yüzde elli zamlı fazla mesai ücreti ödenir. Resmi tatil günleri ve hafta sonlarında fazla mesai ücreti yüzde yüz zamlı olarak ödenir.
Yarı zamanlı çalışma ücreti de yukarıdaki esaslara göre belirlenir. İşyerinin bulunduğu yerleşme dışında yapılacak çalışmalarda yol ve konaklama giderleri Serbest Şehircilik Bürosuna aittir. Bu günler için ödenecek ücret, günlük ücretin iki katı olarak belirlenir.
ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİL GÜNLERİNDE ÇALIŞMAMIZ DURUMUNDA ONAYIMIZ ALINMALI MIDIR?
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş
sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir.
ŞEHİR PLANCILARI FAZLA MESAİ ÜCRETİ ALIR MI?
Kanunlar gereği Şehir Plancılarının fazla mesai ücreti alması gerekir. Ancak birçok işyerinde bu hak gasp edilmektedir. Şehir Plancılarının fazla çalışma karşılığı hak ettiği ücreti işverenden istemesi hakkı olduğundan, bu hakkın uygulanmasını istemek ve bu konuda ısrarcı olmak gerekir. Çünkü fazla mesai ücreti yasal ve meşru bir haktır ve ücret almadan çalışmak sadece kölelikle eşdeğerdir. Bazı kamu kurumlarında fazla çalışma sürelerinin çalışana izin olarak verilmesi teamülü vardır.
KADIN ŞEHİR PLANCILARININ DOĞUM ÖNCESİ VE SONRASI HAKLARI NELERDİR?
4857 sayılı İş Kanunu`na ve 657 sayılı DMK`ye göre çalışan kadınların doğumdan önce 8 ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye 2 hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın isterse doğumdan önceki 3 haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadının çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.
Yukarıda öngörülen süreler kadın çalışanın sağlık durumuna ve işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilir. Bu süreler hekim raporu ile belirtilir. İsteği halinde kadın işçiye, 16 haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde 18 haftalık süreden sonra 6 aya kadar ücretsiz izin verilir.
Hamilelik süresince kadın çalışana periyodik kontroller için ücretli izin verilir. Hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, hamile kadın sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır. Bu halde işçinin ücretinde bir indirim yapılmaz. DMK`ye göre, Doğum yapan memura, doğum sonrası analık izni süresinin bitiminden; eşi doğum yapan memura ise, doğum tarihinden itibaren istekleri üzerine 24 aya kadar aylıksız izin verilir. İş Kanunu`na göre, kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam 1,5 saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır.
DMK`ye göre, kadın memura çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk 6 ayda günde 3 saat, ikinci 6 ayda günde 1,5 saat süt izni verilir. Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususunda, kadın memurun tercihi esastır. Aylıksız izin kullanımı ve süt izni konusunda İş Kanunu`nun iyileştirilmesi elzemdir.
DİNLENME HAKKI
HAFTA TATİLİ SÜRESİ NE KADARDIR?
İşçilere tatil gününden önce, iş sözleşmesiyle belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az 24 saat dinlenme (hafta tatili) verilir. İş Kanunu`nda işçinin hafta tatilinin mutlaka pazar günü olması şartı bulunmamaktadır. Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir.