BASINA ve KAMUOYUNA
2005 yılında çıkarılan 5378 sayılı Özürlüler Yasası, başta belediyeler olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarına, engellilerin kentsel mekânlara erişilebilirliğini sağlayacak düzenlemeleri 7 yıllık süre içinde gerçekleştirilmesi görevini vermişti. Ne var ki, sürenin bitimi olan 7 Temmuz 2012 tarihine gelindiğinde, kamunun üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği anlaşılmış ve yasanın öngördüğü süre "gerekli tedbirlerin alınabilmesi amacıyla" 3 yıl daha uzatılmıştır. Sürenin 1 yıllık zamanını geride bıraktığımız şu günlerde gerçekleşen çalışmalar tekrar incelendiğinde anlaşılmaktadır ki, hala ne yasalarımız, ne de buna göre şekillenen kentlerimiz eksikliklerini giderebilmiştir. Başta Büyükşehir Belediyeleri olmak üzere diğer belediyeler ile tüm kamu kuruluşları engelli bireylerin, kentsel hizmetlerden eşit ve sağlıklı bir biçimde yararlanmasını sağlayan düzenlemeleri hayata geçirememiştir. Kaldı ki, merkezi idare soruna çözüm getiren hukuki düzenlemeleri gerçekleştirmek yerine, kamuoyunda "Büyükşehir Belediye Kanunu" olarak bilinen kanun ile Büyükşehir Belediye sayısını 29‘a yükseltmiştir. Böylece var olan problem, yeni kurulan Büyükşehirler ile daha büyük bir boyuta taşınmıştır. Bununla birlikte kentlerin geleceklerini biçimlendiren İmar Kanunu ve planların hazırlanması sürecinde uyulacak esasları açıklayan, mevcut "Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik" ve taslağının hükümleri incelendiğinde ise yine soruna kalıcı ve ayrıntılı çözümler üretebilen hükümlerin olmadığını görmekteyiz.
Oysa kent mekânlarına rahatça ulaşabilmek ve o mekânları verimli bir biçimde kullanabilmek her bireyin hakkıdır. Ne var ki kentler planlanırken engelli bireylerin durumlarını göz ardı edilmekte; kimi zaman alınan plan kararları ile engelli bireylerin kentsel mekânlara ulaşılabilirliği zorlaştırılmaktadır.
Kentsel mekânları şekillendiren imar planlarının engelli engelsiz her bireyin yaşam alanlarını düzenleyen kararlar içermesi için ilgili yasa ve yönetmelikleri; kavramsal açıdan tartışmak, kentte yaşayan her bireyin kent hakkından tam ve eşit biçimde yararlanmasını sağlamak, her bireyin bir engelli adayı olduğu gerçeğinden hareketle bireylerin sağlıklı kentlerde yaşamasına yönelik projeler geliştirmek, sağlıklı kentsel mekânlar oluşturan modeller üzerinde fikir çalışmaları yapmak, yapılan projelerin ilgili kurumlarca yaşama geçirilebilmesi için çalışmalar yapmak, gerekli yasal düzenlemeleri oluşturmak, deneyimlerimizi bu süreçte gerçekleşecek meslek içi eğitim çalışmaları ile birbirimize aktarmak ve bu konuda meslek alanımıza katkı sunmak amacıyla herkes için yeniden engelsiz bir yaşam için TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Engelli Komisyonu çalışmalarına başlamıştır.
İmar planlarının sadece sağlıklı bireylerin yaşam alanlarını düzenleyen kararları içermemesi gerektiğine olan inancımız ve ısrarımızla;
Kentler, sadece sağlıklı bireylerin egemenliğinde biçimlenmemelidir!
Biz, engelleyen olmamak için buradayız!
Saygılarımızla,
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi Engelli Komisyonu
