Etik İlkeler Özlük Hakları
ŞUBE 6. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU BASILDI
GÜNDEM
Yayına Giriş Tarihi
2012-02-10
Güncellenme Zamanı
2012-03-14 17:43:57
Yayınlayan Birim
ANKARA

SUNUŞ

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi‘nin 6. Çalışma dönemi, tüm dünyada olduğu gibi, küreselleşme sürecinin ülkemizde kentlere en acımasızca yansıdığı bir döneme tanıklık etmiştir. Ülke politikalarının tek parti tahakkümü altına geçtiği yaklaşık son 10 yıllık dönemde , el değiştiren sermaye, rant odakları olarak kentleri ve kentlerin kaynaklarını seçmiştir..... haziran genel seçimleri yerel seçim havasında geçmiş iktidar her kent için çılgın projeler açıklamış, sermayeye kent ve çevresine odaklanan talan hedeflerini göstermiştir. Sermayenin sınır tanımaz bir kuralsızlıkla kentlerimizi birer çöküntü alanına dönüştürdüğü, kamusal kaynakların devletin içerisinde ve etrafında öbeklenen çıkar çevreleri tarafından fütursuzca talan edildiği, esas amacı kent halkının en temel ihtiyaçlarına cevap vermek olan yerel yönetimlerin sermaye birikiminin temel payandasına dönüştüğü bir sürece şahit olunmuştur.

Bu dönemde kentlerimiz, gerek fiziksel mekan düzeyinde gerekse bu mekansal düzlemde yeniden üretilen toplumsal ilişkiler bağlamında ciddi bir aşınma sürecine girmiştir. Yerel ve merkezi düzeyde bu sürecin en önemli aktörü olan siyasal kesim geçmişteki dönemlerle kıyaslanamayacak bir biçimde, kentsel alanı ve dolayısıyla toplumu kültür, kimlik inanç ve sınıfsal düzeyde ciddi bir ayrışmaya götürmüştür. Kenti bütünsel bir strateji çerçevesinde değerlendiren planlama yöntemi rafa kaldırılarak yerine, mekânı farklı çıkar çevrelerinin ihtiyaçları doğrultusunda şekillendiren içeriksiz ve kuralsız bir projecilik anlayışı geliştirilmiştir.

Bu kapsamda gerek yerel yönetim düzeyinde gerekse merkezi düzeyde üretilen planlar kamu yararı gözetilmeden, kurum görüşlerinin bileşkesinin esas alınarak plan hiyerarşisine uyulmadan üretilmeye devam etmiştir. Bu durumu yasallaştırılan birçok kanun ve mevzuat değişikliğine gidilmiş, kanun hükmünde kararnameler çıkarılmış ve Anayasa‘da farklı düzeylerde değişiklikler gerçekleştirilmiştir. Bütüncül planlama yerine tercih edilen projeci anlayışın örnekleri olarak kentlerde ve çeperlerinde niteliğine bakılmaksızın kentsel dönüşüm adı altında yapılaşmaya açılan alanlar giderek artmaktadır. Son olarak da orman köylüsünün kalkındırma kisvesi altında 2B arazileri olarak bilinen "orman vasfını kaybetmiş araziler" in satışının düzenlendiği kanun tasarısı gündeme getirilmiştir. Tasarıda, bu kez uygulama alanı daha da genişletilerek münferit ‘B arazilerinin bütünleştirilmesi adı altında yeni bir kentsel dönüşüm alanı tanımlanarak sınırsız orman alanı talanına yol açılacaktır. Geleceğimizin garantisi olan doğal varlıklar, toplumsal kimliği önemli unsurları olan tarihi, kültürel ve arkeolojik alanlar ranta teslim edilerek yapılaşmaya açılmasında hiçbir sakınca görülmemiştir. 

Cumhuriyet‘in simge kentlerinden birisi olan Ankara da bu tablonun bir parçası olarak tarihine ve geçmişine yakışmayacak bir biçimde sorumsuz kent "işletmecilerinin" elinde adeta bir talan alanına dönüşmüş durumdadır. 

Merkezi yönetimle uyumlu bir şekilde, kuralsızlaştırma, yerelleşme ve özelleştirme siyasalarının üçünün bir arada uygulandığı ve meşrulaştırıldığı kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri ile kısa vadeli amaçlar adına tek tip dönüşüm ve gelişim projeleri uygulanıp süreklileşmiş olup "dönüşüm ve gelişim projeleri" planlama yerine geçirilmiştir. Bu yaklaşım Ankara‘nın üst ölçek planları aşındırırken, kentsel dönüşüm projeleri yoluyla planlamanın kendisi dahi aşılma noktasına gelmiştir. Planlamanın tamamen fiziksel gelişmenin önündeki bir bürokratik engel ya da meşrulaştırma mekanizması olarak görüldüğü bir ortamda kentsel dönüşüm projeleri planlamaya bir alternatif olarak uygulanmaya başlanmıştır. Planlamanın yerini almaya başlayan ve Ankara‘da sıkça gerçekleştirilen bu yeni nesil kentsel dönüşüm projelerinin daha önceki kentsel dönüşüm çabalarından birçok farkı bulunmaktadır. Bu farkları, yasal dayanakları, planlamayla ilişkisi, uygulayıcı aktörleri, temsiliyet ve uygulama modellerinde net olarak görmekteyiz.

Yine bu dönemde cumhuriyet tarihine tanıklık etmiş ve simge durumunda bulunan yapı ve alanlarda gerçekleşen bir tahribat süreci devam etmiştir. Kapalı kapılar ardında, büyük bir gizlilikle, imar ve koruma mevzuatına aykırı olarak; şeffaflıktan, demokratik katılımcılıktan ve bilimsellikten, uzak bir şekilde hazırlanan planlarla Tarihi Havagazı Fabrikası yıkılmış; Ulus Tarihi Kent Merkezi ve Atatürk Kültür Merkezi, Atatürk Orman Çiftliği, Ankara Gar‘ı, Atatürk Bulvarı, Çankaya Ulus kent merkezi yeşil aksı alanı gibi kent kimliğinin yapı taşları yeni kentsel dönüşüm uygulamalarını meşrulaştırma zemini oluşturmak için, üniversitelerin, meslek odalarının ve sivil toplum örgütlerinin ürettikleri birikimin göz ardı edilmesi sonucunda, yıllardır süren bilinçli ihmallerle köhneleşmiştir. Benzer biçimde bu dönemde gerçekleşen talan uygulamalarının diğer bir ifadesi de doğal alanların yapılaşmaya açılması şeklinde gerçekleştirilme çabasıdır. Son dönemde yapılmaya çalışılan imar planı değişiklikleri ile üst ölçekli planla korunacak ve ağaçlandırılacak yeşil alan, vadi alanı olarak tanımlanan İmrahor Vadisi, Mogan ve Eymir Gölleri gibi Ankara kentinin hava koridorları olarak da önemli bir işleve sahip olan Ankara Vadileri ciddi yapılaşma tehdit altında bulunmaktadır.

Üzerinde durulması gereken bir diğer önemli nokta, Ankara Büyükşehir Belediyesinin dahi "Ankara‘nın akciğeri" olarak adlandırdığı, 1. Derece Doğal Sit Alanı olmasının yanı sıra, Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyetimizin mirası niteliğinde olan AOÇ‘nin talana açılmasıdır. Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Koruma Kurulunun el birliğiyle onayladığı "koruma" planıyla AOÇ, Ankara‘nın herhangi bir kent parçası gibi yapılaşma alanına dönüştürülmekte, otoyollarla ve amacı yeni inşaat alanı yaratmaktan başka bir şey olmayan kullanımlara yer verilerek yok edilmeye çalışılmaktadır. Atatürk Orman Çiftliği alanının tarihi öneminin yanı sıra Ankara derelerinin buluşma noktası olması nedeniyle coğrafi önemi Ankara için vazgeçilmez kılmaktadır. Kentsel altyapının yetersizliğinin yanında doğal drenaj alanları olan vadi yataklarında ve toplanma alanlarında yanlış yapılaşmaya göz yumulmasıyla "yağmur suyunda boğulmak" kader haline getirilmiştir. Bu birkaç örnek dışında da Bütün bu uygulamalarla beraber hukuka aykırı şekilde, üst ölçek planlarından bağımsız biçimde ve kamu yararı gözetmeksizin gerçekleştirilen bir dizi karar ve uygulama bulunmaktadır.

Meslektaşlarımızın haklarını koruyan ve bir bütün olarak kentlerimizde gerçekleştirilen şehircilik uygulamalarını kamusal yarar ve sosyal adalet ilkeleri temelinde algılayan demokratik kitle örgütü olma duyarlılığıyla daha önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de kentimize ve meslek alanımıza yönelik yaratılmaya çalışılan tahribat ile gücümüz oranında mücadele edilmiş, gerçekleştirilmeye çalışılan, çağdaş şehircilik anlayışı ile bağdaşmayan, planlamanın teknik, bilimsel ve hukuki esaslarına, üst ölçekli plan kararlarına aykırı gördüğümüz uygulamalar yargıya taşınmıştır.

Faaliyet yürüttüğümüz dönemde önem verdiğimiz bir başka nokta ise üyelerimizin kent gündeminden zamanında haberdar olmasını sağlayacak araçların geliştirilmesidir. Meslek alanımızda ve kentimizde öne çıkan gündemler için meslek odamızın kamu yararı ve sosyal adalet temelinde ortaya koyduğu görüşleri medya ve diğer kitle iletişim araçları yoluyla üyelerimizle birlikte kamuoyu ile paylaşılmıştır.

Yine bu dönemde demokratik kitle örgütü olmanın duyarlılığıyla diğer emek ve meslek örgütleriyle beraber ortak etkinlikler örgütlenmiştir. Kent halkını önemli oranda mağdur eden başta ulaşım zammı, kent kimliğinin önemli bileşenleri olan konularda Ulus tarihi kent merkezi, AOÇ gibi konulara ilişkin süreçlerde aktif yer alınmıştır. Aynı şekilde TMMOB‘in meslektaşlarımız ve ülke gündeminde yer eden önemli gündemlerle ilişkili olarak düzenlediği kurultay ve sempozyumlarda yer alınmış ve Odamız‘da  bu süreçleri destekleyici etkinlikler düzenlenmiştir.

 

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şube 6. Dönem Yönetim Kurulu

 

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>