Tarihi Tren Garı ve çevresi; AOÇ‘den başlayan, AKM ile devam eden ve Kurtuluş Parkı‘nda sonlanan Ankara‘nın en önemli yeşil hava koridoru üzerinde yer almaktadır. Alan ayrıca kent belleğinin en önemli odak noktalarından biridir. Ancak bu alan, son birkaç yılda gerçekleşen; yerin anlamından bağımsız, yapılaşmayı katbekat arttıran, yıkıcı ve salt tüketim odaklı mekan üretimini gözeten uygulamalar ile tahribata uğratılmaktadır. Bu kapsamda tamamlanmak üzere olan Yeni Hızlı Tren Garı; kent siluetini bozan, ölçeği ile tarihi gar binasını adeta ezen, AVM, gar, otel gibi birçok fonksiyonu içinde barındıran bir komplekstir.
Bu tahribatın bir parçası olarak geçtiğimiz günlerde, Yeni Yüksek Hızlı Tren garı projesi kapsamında yapılacak olan katlı kavşak inşaatı sebebiyle, yine bir gece yarısı operasyonuyla Celal Bayar Bulvarı üzerindeki ağaçların önemli bir kısmı kesilmiştir. Ne yazık ki, her kentsel müdahelede ilk gözden çıkarılan öğeler olan ağaçların, bu uygulamada da benzer bir muamele ile karşı karşıya kaldığını üzülerek görmekteyiz. Bunun yanısıra, yayaların ağaç gölgesinden dahi men edilmesi ve bulvar üzerindeki araç öncelikli ulaşımın daha da vurgulanması söz konusu olmaktadır. Bu uygulama sonucunda hava koridoru üzerindeki tüm ağaçların yok olmasının yanı sıra, şerit sayısını arttırmaya dayalı ilkel çözümlerin ulaşımı nasıl rahatlatabileceği ve bulvar üzerinde hızlandırılan trafiğin Sıhhiye köprüsü üzerinde nasıl düğümleneceği ise akla gelen diğer sorulardır.
"İnsana hizmet için 3-5 ağaç sökersin onun yerine 50 ağaç dikersin" diyenlerin ve "yeşilin daniskası" projeler yaptığını iddia edenlerin yıllardır insana hizmet ettiği görülmemiştir. Yüksek Hızlı Tren Garı projesinde aynı anlayışın başka bir örneği görülmektedir. Meselenin 3-5 ağaç meselesi olmadığı bilinciyle, kentlerimizi her fırsatta talan edenlere karşı sesimizin ne kadar gür çıkabileceğini Gezi Direnişi‘ni hatırlatarak mücadelemizi sürdüreceğimizi duyururuz.
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi
