Bilindiği üzere Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) alanları için Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi‘nin onayladığı Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve eki Ulaşım Planı hakkında, Ankara 5. İdare Mahkemesi‘nin iptal kararı vermesinin ardından Melih Gökçek plan kararlarından biri olan "Ankara Bulvarı"nı kullanımına, trafiğe kapatacağının duyurmuş ve yaklaşık bir haftadır davacı Odalar ve Odalarda faaliyet yürüten şahıslar hakkında kara propaganda yapmıştır. Hakaret ve itibarsızlaşmalarla bezeli çeşit afiş, poster, yazılar ve medya söylemleri ile Odalarımız ve yöneticilerimiz hedef gösterilmiştir. Gökçek başkanlığında yürütülen bu karalama kampanyası sonucu olarak bir grup dün Odamızın bulunduğu binanın kapısına siyah çelenk bırakmıştır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, Melih Gökçek yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi İdare Mahkemesi kararlarını yerine getirmemek için elinden geleni ardına koymamaktadır. Bu kararla birlikte Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi içerisindeki bütün yapılaşmanın ve AnkaPark projesinin de iptal edildiğini bir daha vurgulamak isteriz. Her ne kadar bu alanlara için alt ölçekli planlar ve ruhsat belgesi olsa da, ki bunların iptali için davalar devam etmektedir, Ankara 5. İdare Mahkemesi‘nin kararı ile plana esas gerçekleştirilen bu idari işlemlerinin kadük kaldığını; Nazım İmar Planı kararlarının yapılaşma için bağlayıcı ana yasal doküman olduğunu ifade etmeliyiz. Bu planın iptali için dava açma sebebimizi de kamusal varlığımız AOÇ‘yi, özü ve tözü ile birlikte korumak, şehircilik ilkelerimiz ile çiftlik arazisinin bütünlüğü sağlamaktır. Davayı açarak hiç bir suretle halka zulmetme ya da eziyet etme düşüncemiz olmamıştır. Aksine yaptığımız toplumun uzun erimde menfaatini korumak adına yapılan önemli bir müdahaledir.
İptal edilen planın sadece Ankara Bulvarı kısmı için işlem yapan ve bunu siyasi bir polemik konusu yapan Melih Gökçek, yıllardır çıkmaza sürüklediği Ankara ulaşımını, 17 Ağustos 2015 saat 03.00 itibariyle Ankara Bulvarı‘nın kapatılması ile kentsel ulaşımı bilinçli olarak kaosa sürüklemiş ve açıkça halka zulmetmiştir. Belediye Başkanı sıfatını kullanarak Gökçek kamu adına üstlendiği görevi suistimal etmiştir, barbarca davranmış, kendince bir parodi yazmış ve oynamıştır. Şöyle ki; 17 Ağustos günü sadece AOÇ arazilerinden doğu batı yönünden geçen, araziyi kesen bölen Ankara Bulvarı kapatılmamış, ayrıca 28 noktada, kentin kuzey güney bağlantı yolları, kavşakları da kapatılmıştır. Etimesgut-Eskişehir yolu bağlantısı, Güvercinlik Caddesi, AOÇ-Söğütözü bağlantısı, Çiftlik kavşağı-Gazi mahallesi bağlantısı ve AOÇ-Beştepe bağlantısı iptal edilen nazım imar planından önce de zaten kullanımda olan ve Ankaralılara yıllardır hizmet veren yollardır. Trafikte tıkanıklık yaratmak için Melih Gökçek kapatmaması gereken yolları da özellikle kapatmıştır, zira sadece Ankara Bulvarı‘nın kapatılmasının Ankara ulaşımını sekteye uğratamayacağını kendisine bilmektedir. Açıkça mahkemenin bu kararı manipüle edilmiştir. AOÇ‘de yapılan her hukuksuz iş, talan, zorbalık böyle meşrulaştırılmaya, kabullendirilmeye çalışılmaktadır.
Meslek odalarının "ideolojik"olduğunu diline pelesenk eden Melih Gökçek ve AKP‘li milletvekilleri bilmelidir ki kuramsal olarak her yapılanın bir ideolojisi vardır. Melih Gökçek‘in Ankaralılara 21 yıldır maruz bıraktığı durumun da bir ideolojisi vardır, AKP‘nin muhafazakar neoliberal politikalarının da. AKP‘li vekiller şehirlerin "şehir sakinlerinin hayatlarını kolaylatıracak" şekilde tasarruf edildiğini söylerken, 21 yıldır Ankara‘daki kentlilere zulmeden Gökçek‘le aynı masada oturması da ayrı bir ironidir.
Gökçek‘in zulümlerini sıralarsak eğer, özel araca bağımlı bir ulaşım altyapısını dayatması, yüzlercekatlı kavşak, batçıklarla kara ulaşımında sayısız düğümler yaratması, metro hatlarının yıllarca tamamlanmaması, Ulaştırma Bakanlığı‘nca üstlenilerek bitirilen hatlarda dahi metroların yarı kapasite çalışması, bu noksan ulaşım şemasına rağmen mahallelere ulaşan EGO otobüslerinde ring uygulamasına gitmesi ve bunların dahi sayısını azaltarak vatandaşların bazen saatlerce durakta beklemelerine neden olması, metroların saat 23:00‘da son bulması, yüksek bilet fiyatları, kent merkezinde kilitlenen araç trafiği ve doğurduğu otopark sorunu, bu otopark sorunun tetiklediği sokak boyu parklarından mafyavari otopark ücreti alınması, yaya ve bisiklet alanlarının eksikliği, niteliksizliği, metrukluğu, yaşanan hava kirliliği...
Sonunda yargı kararını uygulamakla yükümlü olduğunu idrak eden İ.Melih Gökçek‘in Ankara Bulvarı‘nı aslında mahkemenin 10 Şubat 2014 tarihli yürütmeyi durdurma kararı ile çok önceden kapatması gerektiğini belirtiyor, öte yandan AnkaPark inşaatlarını da durdurması ve Saray‘ı da mühürlemesi gerektiği hususunda bir kez daha uyarıyoruz. Ayrıca, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi‘nin Ankara Bulvarı için yeni bir plan onaylayacağı kamuoyuna duyurulmuş olup, böyle bir işlemin de yargı kararını etkisizleştirmeye dönük olduğundan suç anlamı taşıdığını hatırlatmak ister ve konuyu takip edeceğimizi duyururuz.
Kamu yararını koruma ilkemiz ve hukaka olan saygımızla, dün Ankara 2. İdare Mahkemesi‘nin kararıyla açılan Ankara Bulvarı‘nın kapatılması için Ankara Büyükşehir Belediyesi‘nin yanında davaya müdahillik talebinde bulunduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunarız.
O yol sökülecek! Kamunun uğradığı zarar İ.Melih Gökçek‘ten tahsil edilecek!
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi
