AOÇ 1925`te ülkemizde tarımsal üretimi teşvik etmek, kır ile kenti bütünleştirmek, kooperatifler ve devlet çiftlikleri yoluyla üretimin örgütlenme mekanını oluşturmak, sanayi ve ticaret ile tarımın birlikteliğini sağlamak ve Ar-Ge çalışmaları yapmak gibi hedeflerle kurulmuş bir üretim programı alanıdır. Bu bağlamda AOÇ tarihi, kültürel ve doğal anlamda Ankara`nın en önemli alanlarından birisidir. Zaman içerisinde Ankara kentinin büyümesi ile AOÇ üzerinde rant baskısı oluşmuş ve AOÇ arazileri parça parça yitirilmeye başlanmıştır. Bütün kayıplarına rağmen AOÇ, bugün hala hızla betonlaşan Ankara için ciddi bir açık yeşil alan ve tarımsal üretimi alanı olma özelliklerini devam ettirmektedir. Son dönemde gerçekleşen Başbakanlık Sarayı, Ankara Bulvarı, Ankapark gibi projelerle AOÇ arazilerinin bütünlüğü tamamen yitirilmiştir ve AOÇ arazileri rant peşinde koşan sermayedarların iştahını kabartmaktadır.
09 Eylül 2012 tarihinde 2012/3547 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) ile "AOÇ Hayvanat Bahçesi Kentsel Yenileme Alanı" ilan edilmiş, 24.06.2013‘de yine 2013/5037 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile bu alana 5 hektarlık alan ilave edilmiştir. Söz konusu bu Bakanlar Kurulu Kararları ile ilgili yürütülen hukuki mücadele sonucunda Danıştay 6. Dairesi yürütmeyi durdurma kararları vermiştir.
AOÇ Hayvanat Bahçesi Yenileme Alanı olarak anılan alan, AOÇ arazilerinin kuzey kısmında yer almakta ve Ankara Çayı boyunca uzanmaktadır. AOÇ Hayvanat Bahçesi faal iken hayvanların sergilendiği alanlar, hayvan barınakları, idari üniteler ile 29 hektarlık bir alanı kapsamaktadır. Alan büyüklüğü kaldırılan/mevcut hayvanat bahçesi alanı ile ek alan toplam yaklaşık 217 hektardır. Bir başka deyişle, BKK ile ilan edilen Hayvanat Bahçesi Yenileme Alanı, AOÇ Hayvanat Bahçesi‘nin 7.5 katı büyüklüğündedir. Şu anda planda ilan edilen yenileme alanının bir kısmında Ankapark inşaatı yükselmektedir.
Yenileme alanı ile ne yapılmak isteniyor?
Yenileme alanı kuzey güney yönünde kesen Alparslan Türkeş cad. (Çiftlik cad.) alanı doğu ve batı yönünde iki parçaya ayırmaktadır. Yenileme alanının batı bölümünde, Alparslan Türkeş cad. ile Anadolu bulvarı arasında kalan arazilerde Tema Park (ANKAPARK) ve otopark yapılmakta, doğu kısmında ise (Alparslan Türkeş cad. ile Hipodrom arası alan) Yeni bir hayvanat bahçesinin oluşturulacağı bilinmektedir.
19.10.2011 tarihinde AOÇ Müdürlüğü ile yapılan protokol ile kullanım hakkı Ankara Büyükşehir Belediyesi‘ne verilmiştir. 14.02.2012 tarihinde ek bir protokol daha imzalanmıştır. Bu protokol ile Ankara Büyükşehir Belediyesi AOÇ‘ye özgü arazi kullanım amacına ters kullanımları oluşturmanın yanı sıra AOÇ mülkiyet haklarına aykırı biçimde alanın kullanım hakkının üçüncü kişilere tahsisinin de önü açılmaktadır.
Ankapark‘ın İnşa Edildiği Alana Dair Eleştirilerimiz:
1- Hayvanat Bahçesi yenileme alanı mutlak tarım arazisidir ve bu alanda tarım dışı kullanım yapılamaz.
Mutlak tarım arazisinde 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım kanunundaki hükümlerine göre mutlak tarım arazisi niteliğindeki alanlarda tarım dışı kullanımın için belirlenen durumların sağlanmadığı, Tarım dışı kullanıma ilişkin bilimsel ve nesnel bir araştırmanın olmadığı, öngörülen kullanımların kamu yararı amacı taşımadığı tespit edilmiştir. AOÇ‘nin bağlamı itibariyle tarihsel özelliklerinden gelen "tarım alanı" özelliğinin korunması gerekliliği işaret edilmiştir. Ayrıca, Ankapark‘ın inşa edildiği arazinin yapısının bataklık olduğu ve temapark inşası için uygun zemin koşullarını arz edemediği jeolojik etüdlerle ortaya konmuştur. Bu durumun gelecekte Ankapark‘ta ölümcül kazalara neden olması kaçınılmazdır.
Dünyada ve ülkemizde hızlı nüfus artışı ve eşitsiz kentleşme canlıların yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli olan gıda üretiminin sağlanması noktasında sorunlar yaratmaktadır. Dünyada açlığı ve yoksulluğu önlemek adına sözde insan odaklı yaklaşımlarla aç ve yoksul Afrika`nın tarım arazilerinin emperyalist bir yaklaşımla satın alınarak, tarımsal üretim yapıldığı bir dönemde tarım arazilerinin önemi daha çok artmıştır.
Ankara özelinde ise, öncelikli olarak Atatürk`ün mirasına aykırı aynı zamanda yürürlükte olan toprak koruma kanunu ve ilgili hukuki düzenlemelere aykırı ve de o alanda yapılan bilimsel çalışmaları görmezlikten gelinerek AOÇ alanı içerisindeki mutlak tarım alanlarının tarım dışı amaçlarla kullanılmasının hiçbir bilimsel geçerliliği yoktur.
Bu süreçle ilgili olarak bir diğer endişe oluşturacak husus da zaman içinde AOÇ alanı içerisinde yer alan süt-şarap fabrikası ve diğer tarımsal işletmelerinin de ortadan kaldırılmasıdır.Çağdaş dünyada yüzyıllık geçmişe sahip bu tür üretim alanlarının dokusunun ve marka değerinin korunarak yaşatılması söz konusu iken bu alanlara ilişkin ülkemizdeki bu yaklaşımların önemli kayıplara yol açacağı ortadadır.
2- Ankapark Ankara‘nın en önemli açık yeşil alanlarından birisini işgal etmektedir ve bu durum üst ölçek plan kararlarına aykırıdır.
Ankapark alanı 1/25000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planı‘nda, kentin mekansal kurgusu içerisinde kenti çevreleyen yeşil kuşakların kent içindeki devamlılığını sağlayan açık ve yeşil alan olarak öngörülmüştür. Bu alan Ankara kentinin gelişme ve büyümesini belirleyen/biçimlendiren üst ölçekli planın öngördüğü dönüşüm/yenileme alanlarından biri olarak hiçbir şekilde yer almamaktadır. Plan hiyerarşiye uyumun sağlanmayarak, üst ölçek plan kararlarına aykırı plan kararlarını içeren 1/10000 Ölçekli AOÇ Hayvanat Bahçesi Yenileme Alanı Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı değişikliğinin de hukuka uyarlılığı olmadığı açıktır ve mahkemelerce durdurulmuştur.
3- Kentsel yenileme alanı amacı, kullanım türleri, dönüşüm süreci ve dönüşüm koşullarına aykırıdır.
AOÇ Hayvanat Bahçesi Yenileme alanı parçacıl ve noktasal bir yenileme alanıdır. AOÇ arazilerin içerisinde konut, ticaret ve sanayi amaçlı yapı yapılamaz hükmüne karşın ücretli giriş yapılarak kullanılabilecek ticari alanların öngörülerek AOÇ kullanım amacına aykırı durumun kamu yararına aykırılık teşkil ettiği açıktır. AOÇ Yenileme Alanı ve Yenileme Genişleme alanı olarak öngörülen alanın kullanım değerini öne çıkarabilecek arazi kullanım biçimleriyle değil; alanın yapılaşmasına yönelik ve alanın değişim değerini amaçlayan arazi kullanım kararlarının getirildiği, alanın ticari faaliyetlerle dolu bir kentsel aktivite alanı olarak öngörüldüğü, 2780000 m2 büyüklüğünde ve 6500 araçlık bir otopark alanının yaratılacağı sert zemin alanının tarımsal alanda/nitelikte yaratacağı bozulmanın yanı sıra olumsuz mikroklimatik etki yaratacaktır. Özetle, dönüşüm alanının sosyal, kültürel, ekonomik, çevresel ve işlevsel olarak çöküntüleşmiş ve köhneleşmiş bir bölge olarak tanımlanmasına yönelik nesnel ve bilimsel ayrıntılı tespitlere dayanan herhangi bir etüd çalışması ve kentsel dönüşüm kararının dayanağı olarak kabul edilebilecek "eskiyen kent kısımları" tespiti ortaya konulmamış olması; buna ek olarak, yenileme alanında yer alan/alacak yeni kullanımların neden olacağı ulaşım talebi ve çevresinde yeni kullanım taleplerini provoke etme riski nedeniyle kent bütünündeki etkilerinin olumsuz olacağı, AOÇ arazi kullanımı amacı dışı kullanımların yer aldığı bir alan olmuştur.
Söz konusu Ankapark projesinin yapıldığı Hayvanat bahçesi yenileme alanı ilanı kararı kamu yararına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, mevzuatın ve evrensel ilkelerine aykırı olması nedeniyle yürütmesi durdurulmuştur.
Ankapark Projesiyle Ne Hedefleniyor?
Ankara‘da bir temapark inşa edilmesi fikri yaklaşık on yıldır mevcut belediye başkanı Melih Gökçek tarafından dillendirilmektedir. Melih Gökçek, açıklamalarında Ankapark‘ın Atatürk‘ün vasiyetine uygun olarak AOÇ içinde bir sosyalleşme alanı olacağını ve yılda 10 milyon turist ağırlayarak Ankara ekonomisine katkı sunacağını iddia etmektedir. 2013 yılında İstanbul‘un dokuz buçuk milyon turist ağırlandığı düşünüldüğünde Melih Gökçek‘in bu iddiası açık bir şekilde Ankaralıların aklıyla alay etmektedir.
Ankaralılardan sosyalleşme alanı elde edebilmek için maalesef ki kentin en büyük açık yeşil alanından feragat etmeleri istenmektektedir. Bunun yanısıra Avrupanın en büyük tema parkını yaparak, mega projeler ile oluşan rantı inşaat sektörü üzerinden sermayeye aktarılması hedeflenmektedir. Bu dünya kentlerinde mega projeler eliyle yürütülen bir usul haline gelmiş ve bu usulün Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından da uygulandığı görülmektedir. Dünya kentlerinde olduğu gibi Ankara için de bu projenin inşaat faaliyetinin maliyeti, kullanım bedelinin olması, kamusal alanın özelleştirilmesi ile geniş toplum kesimleri için yoksullaştırmanın, belirli kesimler için ise hızlı zenginleşmenin bir aracı olmaktadır.
Ankapark Projesine Dair Eleştirilerimiz:
1- Ankara Büyükşehir Belediyesi‘nin "öncelikli görevi" tema park yapmak mıdır?
Hızla büyüyen ve bir kaosa doğru sürüklenen ulaşımın kördüğüm haline geldiği, her yağmurdan sonra sellere teslim olan, musluklarından sağlıksız su akan Ankara‘da Büyükşehir Belediyesi‘nin öncelikli görev alanını, kamu hizmetini terk ederek Ankapark‘a milyonlarca dolar kaynak aktarması kamu kaynaklarının lüzumsuz ve verimsiz kullanılmasının bariz bir örneğini teşkil etmektedir.
2- Avrupa‘da tema park uygulamaları nasıldır?
Avrupa‘nın en büyük tema parkı olan ve bütün kompleksleriyle 19 km2‘lik bir alana yayılan -ki bu durum Melih Gökçek‘in Ankapark‘ın Avrupa‘nın en büyük tema parkı olacağı iddiasını çürütmektedir.- Paris Disneyland senede yaklaşık 15 milyon kişiyi ağırlamaktadır. Paris Disneyland‘ın temel yer seçim mantığı halihazırda 32 milyon turist ağırlayan Paris‘e gelen turist potansiyelinden pay almaktır.
Avrupa‘nın ikinci büyük tema parkı olan ve senede 4.5 milyon kişiyi ağırlayan Europa-Park ise Almanya‘nın 3800 nüfuslu bir sınır kasabası olan Rust‘ta kurulmuştur. Europa-Park‘ın temel yer seçimi mantığı Rust gibi küçük bir kasabanın kalkınmasına katkı sunmak ve Fransa, İsviçre, Belçika, Hollanda, Lüksemburg, İtalya gibi yakın ülkelerden turist çekmektir.
Geniş çaplı bir analiz yapmamakla birlikte bu iki örneğe bakarak Ankara‘nın 500 bin turist ağırlaması ve beş milyonluk bir nüfusa sahip olması gibi özelliklerinden ötürü gerçekleştirecek tema park projesi için doğru yer olmadığı ortaya çıkmaktadır.
3- Ankapark‘ın teması nedir?
Tema parklar isimlerinden de anlaşılacağı üzere bir tema üzerine kurulan parklardır. Örneğin Disneyland Disney karakterlerini içerir, Europa-Park Avrupa ülkelerinin kültürlerini sunar. Ankapark‘ta ise tema belirsizdir, Melih Gökçek‘in basına verdiği demeçlere göre Ankapark dinazorlar, transformerslar, laser tag çadırları ve benzerleri gibi alakasız öğeleri içermektedir. AOÇ`nin kuruluş felsefesi ve pratiğinin önemi ortada iken yeni bir tema arayışı, temasızlık geliştirilerek AOÇ`nin tarihi kimliği de yok edilmektedir.
4- Ankapark trafik sorunu başta olmak üzere Ankara‘ya yeni sorunlar getirecektir.
Ankapark şu anda Ankara‘nın iki ana arteri (İstanbul Yolu ve Anadolu Bulvarı) ile sınırlanmaktadır. Son 20 yılda özel araç sahipliliği üzerine kurulan Ankara ulaşım sistemi Ankapark‘ın tamamlanmasıyla birlikte yeni bir yük altına girecek ve halihazırda yaşanan trafik sorunu kat be kat artacaktır.
5- Ankapark mevcut su problemini büyütecektir.
Son yılların en büyük felaketi kuraklık iken Ankaprak projesinde kullanılan yapay geniş su yüzeyleri, yaşanan kuraklığı tetikleme riski taşımaktadır. Bunun yanısıra Ankara`da mevcutta yaşanan su sorunu ile ciddi çelişkiler içermekte, proje kapsamında AOÇ`nin omurgası niteliğindeki Ankara Çayının ıslah edilmeyerek yeni su yüzeyleri oluşturulması büyük bir kamu zararı yaratacaktır.
Sonuç olarak Ankapark projesi bütüncül planlama anlayışından uzak olarak ortaya konmuştur ve halkın değil sermayenin çıkarlarına hizmet etme amacı taşımaktadır. Yerel yönetimlere düşen görev, oluşturacakları kentsel politikalar ile yüzyıllardır süren kent kültürlerini koruyaraki gelecek nesillere yaşanılabilir kent mekanı bırakmaktır. Bu amaçla yerel yönetimler kenti bütün olarak ele almak ve bu bütünlük içerisinde kentin sosyal toplumsallaşma alanlarını kurgulamalıdır. Parçacı olarak ortaya konan bu proje kamu kaynaklarını heba edecek, kentimizi daha yaşanmaz hale getirecek, hayati önem taşıyan tarım alanlarımızı ve yeşil alanlarımızı talan edecek ve bize sonuçta daha yaşanmaz bir Ankara bırakacaktır.
AOÇ alanları hakkındaki yargı kararlarını ilgili Ankara Büyükşehir Belediyesi`ne iletmemize rağmen inşaat çalışmaları durmamıştır. Hala hukuka aykırı biçimde Başbakanlık Hizmet Binası ve Ankapark inşaatları devam etmektedir. Bu nedenle 01.10.2014 tarihinde yargı kararlarını uygulamayan Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek hakkında Suç Duyurusunda bulunduğumuzu duyururuz. Tüm doğal, tarihi ve kültürel değerlerini ile bir bütün olan ve bir üretim mekânı olan AOÇ‘de sermaye ve iktidar eliyle gerçekleştirilen talanı durdurmak için tüm meslektaşlarımızı ve Ankaralıları bu mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.
Kamuoyuna saygıyla sunarız.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şubesi
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası