Etik İlkeler Özlük Hakları
AFET Mİ YOKSA YETERSİZ ALTYAPI MI?
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2014-06-06
Güncellenme Zamanı
2014-06-06 10:36:54
Yayınlayan Birim
ANKARA

BASINA VE KAMUOYUNA SAYGIYLA DUYURULUR

06.06.2014

AFET Mİ YOKSA YETERSİZ ALTYAPI MI?


5 Haziran günü artan yağışlar sonrası Ankaralılar kentin yetersiz altyapı sorunundan bir kez daha mağdur oldu. Kent genelinde kimi sokak ve işyerlerini su bastı, cadderlerde araçlar hareket edemez hale geldi, hatta metro istasyonu gibi kapalı alanlarda dahi insanlar şemsiyeyle dolaşmak zorunda kaldı. Peki  bu bir afettir, dünyada hangi kente bu kadar yağmur yağsa aynı şeyler yaşanır açıklamaları  ne kadar gerçekçidir?

Ankara‘da Yaşananlar bir afet midir?

Yaşanan yağış ve sonrasında getirdikleri kesinlikle bir ‘afet‘ durumunu yansıtmamaktadır.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre Ankara‘ya düşen en yüksek yağış değeri 88.9 kg/m2 ile 11 Haziran 1997 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu veriye ulaşan Ankara Büyükşehir Belediyesi‘nin altyapısını bu duruma hatta daha kötüsüne göre planlaması gereklidir. Yine Meteroloji Genel Müdürlüğü Güvercinlik Meydan Ölçüm Merkezi verilerine göre (Batıkent‘e en yakın merkez) son 14 saatte düşen yağış  15-20 kg/m2‘dir ki bu değer Ankara‘ya düşen ölçülmüş en yüksek yağış değerinin çok altında kalmaktadır.

Tüm bu bilimsel verilerle birlikte küresel iklim değişikliği artık uzağımızdaki bir zamanda veya yerde gerçekleşen bir olay olmayıp günlük yaşantımızda ve kentlerimizde sonuçlarını gördüğümüz bir hadisedir. Ülkemizde ve tüm dünyada sermaye odaklı planlama ve politikalar dünyamızın tüm ekosistem yapısını değiştirmiştir. Bu kriz artık gelecek kuşakların sorunu değildir. Bu durum artık günümüzde bizim problemimizdir. Ülkemizde yağıştan dolayı yaşanan her felakette, "yüzyılda bir görülecek yağış yağdı" ya da "şu kadar ayda yağacak yağmur bir saatte yağdı" gibi şaşırmamız beklenen (!) argümanlarla yetkililerce sorumluluktan kaçılmaktadır.

Artık bilim ve hizmet üreten ilgili tüm meslek dallarının (jeoloji mühendisliği, inşaat mühendisliği, mimarlık, şehir ve bölge planlama) hesaplamalarında maksimum değerlerini yeniden hesaplamaları gerekmektedir. Artık dere ıslah projelerinde hesaplamalar dünyamızın ne yazık ki bozulan dengesinde ortaya çıkan dengesiz meteorolojik ve doğa olaylarına göre hesaplanmalıdır. Tüm yerel ve merkezi siyaset mercilerde bu durumu artık birincil gündem maddelerinden birisi haline getirmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde ülkemizde yüzyılda bir görülen yarattığı sel felaketlerini birkaç şehrimizde her sene yaşamaya devam edeceğimiz açıktır.

Ankara‘nın vadilerine ne oldu?

Ankara‘nın doğal bir vadiler sistemi vardır ve bu sistem Ankara‘nın yapılaşma süreciyle göz ardı edilmiş ve Hoşdere, İncesu, Dikmen Çayı, Bent Deresi Hatipçayı gibi akarsu ve yataklarının üzerleri kapatılarak yol ve benzeri fonksiyonlara dönüştürülmüşlerdir. Dünya Çevre Günü‘nde yaşanan bu olay, yapılı çevre üretirken doğal değerleri dikkate almanın önemini ortaya koymuştur.

Kent Büyürken altyapı yerinde mi saymıştır?

İnşaat sektörünün hızlanmasıyla birlikte altyapı hızlı çözülmesi gereken bir konu olarak görülmekte ve ortaklaşa hareket eden inşaat sektörü ve yerel yönetimler tarafından önemi göz ardı edilmektedir. Sorun basite indirgenerek ucuz ve eski yöntemler ile gerçekleştirilerek maliyetinden kaçılmaktadır.  Ankara gibi 5 milyonluk bir kentin hala "Altyapı Master Planı" olmaması da meselenin ne denli önemsenmediğini göstermektedir. Altyapı sorunları günübirlik çözümlerle geçiştirilmeye çalışılmakta,  asfaltlar defalarca sökülerek su, doğalgaz, elektrik gibi altyapı hizmetleri toprağa gömülmektedir. Öyle ki kent sakinlerinin yoğun olarak kullandıkları metronun tavanının bu kadar akıtıyor olması "yetersiz altyapı" savıyla dahi açıklanamayacak derecede vahim bir durumdur.

Yerüstünde türlü imar oyunlarıyla ve para hırsıyla emsaller artırılıp yapılaşma ve yaşayan insan ve taşıt yoğunluğu artırılırken, yeraltındaki altyapı sistemleri bu şuursuz müdahaleler neticesinde eninde sonunda yetersiz kalmaktadır. Bunun yanında kentimizin açık yeşil alanları ve vadileri birer su yutağı görevi görmekteyken başta bu alanlar olmak üzere bir çok alan yapılaşmaya açılırken toprağın su emme kapasitesi azalmakta, bu şekilde suyun uzun vadede toprak tarafından emilip gerekli su havzalarına ulaşması engellenmektedir. Bu yüzdendir ki bu yoğun yağışa rağmen büyük kentlerimizde içme suyu baraj havzalarında ciddi artışlar olmamaktadır.

Ankara Büyükşehir Belediyesi‘nin her konuda olduğu gibi bu konuda da özellikle işin uzmanlarıyla birlikte çalışarak altyapıyı ele alan uzun vadeli bir plan ve program oluşturması, gelişmiş dünya kentlerinde kullanılan arıza ve bakım gerektiğinde elektrik, doğalgaz, telekom vb. yeraltı hatlarının yol, kaldırım, yeşil alan gibi yer üstü tesislere zarar vermeden müdahale edilebilmesini sağlayan, söz konusu hatların gömülmesi yerine birlikte ve ayrı ayrı yer altı tünellerinin içerisinde tesis edildiği tünel sistemi  gibi sistemleri Ankara‘da uygulamak için çalışmalar yürütmelidir.   

 

Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi

 

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>