Grev hakkının yasaklanmasına karşı, geçen hafta THY çalışanlarının iş bırakmaları en doğal hakkıdır.
Ancak, hava sektörü çalışanlarının en doğal haklarını kullanmasına yönelik siyasi iktidarın ve THY`nin tavrı demokrasi dışı bir davranıştır.
Grev hakkını kullanmak, üretimden gelen güçlerini kullanmak çalışanların en doğal hakkıdır. Aksini düşünmek, iddia etmek, sendikal hakları yok saymaktır.
Grev, hayatın doğal akışını aksatmak için yapılır. Eğer hava sektörü çalışanları grev yaparsa, hava ulaşımın aksamasından, havayolu şirketlerinin zarar görmesinden daha doğal bir şey olamaz. Ulaşım aksadı diye, direnenleri işten atmak demokrasiye, sendikal haklara olan inançsızlıktır.
THY`nin maddi zararının işçilere, sendikalara yüklenebileceğini düşünmek ise tamamen saf dilliktir. Çünkü ülkemizde daha önce benzeri bir olay yaşanmış, AİHM grev yapan kamu çalışanlarına yönelik iktidarın tavrının çalışanları mağdur ettiği gerekçesiyle, çalışanlara maddi, tazminat ödenmesine karar vermişti.
1998 ve 1999 yılında çeşitli taleplerle, Fatih ve Boğaziçi köprülerinde yapılan eylemlerde o işyerlerinde çalışanların kararı ile "kart çekilmiş" yani iş bırakılmıştı. Bu nedenle araçlar Fatih ve Boğaziçi Köprüsünden ücretsiz geçmişlerdi. Araçların ücretlerini çalışanlardan tahsil etmek istediler, bu cezayı YAPI-YOL SEN çalışanlara ödetmedi sendika ödedi ( o günün rakamlarıyla 70 Milyar TL). Ödenen ceza sendikamızın maddi gücünü çok aşan bir ceza idi. Ancak YAPI-YOL cezayı çalışanlara ödetmedi. Ama iç hukuk yolları tüketildikten sonra, konu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götürüldü. AİHM açılan dava hakkında 17 Temmuz 2007 tarihinde karar verdi. AİHM oybirliği ile çalışanların haklı olduğuna karar verdi.
AİHM kararında, AİHS`nin 11. maddesi gereği Türkiye Cumhuriyetinin sendikal hak ve özgürlükleri garanti ettiği, bunun da toplu pazarlık ve toplu eylem hakkını içerdiği, ancak devletin bu taahhüdüne uygun olarak davranmadığı, iç düzenlemelerini buna göre yapmadığını belirtmektedir. Çalışanların ILO`nun 87 Sayılı Sözleşmesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde sözü edilen hak ve özgürlükleri kullanmasının doğal olduğunu belirtmekte ve daha önce sendika tarafından ödenen 33.650 EURO`nun Avrupa Bankası faiz oranı uygulanarak geri ödenmesine karar vermişti.
Kararda ayrıca kamu çalışanlarına 12600 Euro Manevi tazminata karar verilmiştir. Bu para eyleme katılan ve yargılanan Gişe Memurlarının dağıtılmıştı.
Yani, çalışanların grev hakkını tartışmak, vahşi kapitalizm döneminde, 1800 lü yıllarda kalan kafalara aittir. Emekçiler bu düşüncelere kanmayacak, direneceklerdir. HAVA – İş üyeleri teslim olmayı değil, direnmeyi seçtiler, örgütsüzlüğün, teslim olmanın dayatıldığı bir dönemde HAVA-İŞ üyelerinin bu tavrını coşkuyla selamlıyoruz.
HAVA –İŞ üyelerinin direnişini selamlıyoruz.
HAVA-İŞ üyelerinin işten atılmalarını protesto ediyoruz.
HAVA –İŞ üyeleri derhal işe yeniden alınmalıdırlar.
Grev haktır, yasaklanamaz.
Yalnızca, direnenler kazanacaktır.
TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şube
