Etik İlkeler Özlük Hakları
YASA ÇIKTI AFET BAŞLADI! EVLERİMİZİ, KENTLERİMİZİ, ORMANLARIMIZI YAĞMALATMAYACAĞIZ!
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2012-05-30
Güncellenme Zamanı
2012-05-30 15:00:12
Yayınlayan Birim
ANKARA

 Basına ve Kamuoyuna,

 

YASA ÇIKTI AFET BAŞLADI! EVLERİMİZİ, KENTLERİMİZİ, ORMANLARIMIZI YAĞMALATMAYACAĞIZ!

 

Bilindiği gibi, "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun" 16.05.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Bu yasa ile yıllardır yerel yönetimler eliyle yürütülen, son derece anti demokratik, insan haklarına aykırı, ranta dayalı "kentsel dönüşüm" projeleri,  "afet ve deprem riski" adı altında meşrulaştırılarak, ülke çapında yaygınlaştırılmak istenmektedir.

Anayasa ve uluslararası sözleşmelere açıkça aykırı olan bu yasa, bilimsel ve hukuki temelden yoksundur. Bahse konu yasa, iktidar tarafından kamuoyuna yansıtıldığı gibi, ülkemizin gerçek ihtiyacı olan, kentlerin afetlere karşı duyarlı, sakınım içerikli planlanmasını, denetimsiz ve mühendislik hizmeti almamış yapılaşmanın engellenmesini sağlayacak bir düzenleme olmaktan da uzaktır. Nitekim bu kadar hayati bir konuda, toplumun ilgili kesimlerinin görüşü ve onayı dahi alınmamış, bu güne kadar konu ile ilgili yapılmış çalışmalar, alınan kararlar göz ardı edilmiştir. Maalesef konu ile ilgili toplumsal meşruiyet görsel medya ve radyolarda "depreme karşı seferberlik" şeklinde yayınlanan tanıtım ve reklam kampanyalarıyla sağlanmaya çalışılmakta, toplumsal adalet ve kamu vicdanı ise göz ardı edilmekte, insanlar özellikle deprem gerçeği ile korkutulmaktadır.

Karşımızdaki yasa artık bir yol ayrımıdır. Ülkemizde kentleşme konusunda izlenen "ikiyüzlü" politikanın sürdürülmesi, bir yandan riskli yapı ilan edilen yapıların yıkıldığı, diğer yandan yeni riskli yapıların üretiminin sürdüğü, afet riski gerekçe gösterilerek tüm kentlerimizin bir rant aktarım alanı haline dönüştürüldüğü, "Hukuk Devleti" ilkesinin yerle bir edildiği bir gerçekliğe doğru yol almak demektir. Görünen odur ki, bugüne kadar afet ve kentsel dönüşüm konusunda yapılmış olan bütün bilimsel çalışmalar, depremle ilgili alınması gereken gerçek tedbirler ve yaşayanların hakları, gayrimenkul ve inşaat şirketlerinin talepleri doğrultusunda rant hırsı ve açgözlülükle göz ardı edilmiştir. Yasa ile birlikte, kamunun elinde kalan son araziler, orman, tarım, mera, kıyı ve koruma alanlarının dahi elden çıkarılması söz konusudur. Çıkarılan yasada şehirlerimizin son derece önemli bir sorunu olan "afet"e yönelik neredeyse hiçbir şey yer almaz iken; keyfi uygulamaların önünü açan, insanların hak arama yönündeki hukuki kanallarını tamamen ortadan kaldıran hükümler getirilmiştir.

Bugüne kadar "kentsel dönüşüm" adı altında yapılan tüm uygulamalar; Dikmen`de, Sulukule`de, Ayazma`da, Tarlabaşı`nda… ve daha birçok yerde, yaşayanların yıllardır oturdukları yerlerden gönderilmesine, sosyal ve ekonomik ilişkilerinin bozulmasına, insanların borçlandırılmasına yol açmıştır. Boşaltılan tüm bu yerlerin rantı, lüks konut ve alışveriş merkezleri yapılarak; inşaat şirketleri, yerel ve merkezi idareler tarafından paylaşılmıştır. Diğer taraftan bugün afet riski adına seferberlik ilan ettikleri yasayı çıkarmadan önce deprem adı altında yıllarca toplanan vergilerin duble yollara harcandığı görülmüştür. İşin özüne gelinirse bu güne kadar yürürlüğe konan "kentsel dönüşüm" projelerinin toplumun çok küçük bir kısmının aşırı derecede zenginleşmesine yol açarken toplumun büyük çoğunluğunun yoksullaşmasına, evsizleşmesine, kent çeperlerine sürgün edilmesine neden olduğu gözlemlenmektedir. Ancak bu yasa ile artık hiç kimse kendi konutunun sahibi değildir. Devlet eliyle yaşanacak afet, risk grubunda olmayan birçok kişinin evsizleşmesine ve yoksullaşmasına neden olacaktır.  

"Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun" ile birlikte, devletin üzerinde şekillenmesi gereken "toplumsal adalet ve eşitlik zemini" afete maruz kalmıştır. Anayasa`nın 56. maddesinde yer verilen "Konut Hakkı" nı göz ardı eden yasa, yerinde dönüşüm, kiracıların durumu, geçici barınma sorunu, kaynak temini, toplumsal adalet ve eşitliğe uygun finansman modelleri ve tüm paydaşların dâhil olduğu uygulama ortaklıklarının kurulmasına yönelik ülkemizin gerçek ihtiyacı olan yasal boşluğu doldurmaktan, bu anlamda kentlerin afetlere dirençli hale getirilmesi hedefinden oldukça uzaktır.

Afet riskinin azaltılması gerekçesiyle yürürlüğe konan yasa, yaşamın gerçek sigortası olan ormanların, meraların, sulak alanların, kıyıların, tarım alanlarının talanına olanak sağlayarak,  yeni afetlerin oluşmasına, kamusal fakirleşmeye neden olacaktır.

Bütün bu nedenlerle bizler, "insanca, güvenilir, sağlıklı, kimlikli alanlarda barınma hakkını" sonuna kadar savunmaya devam edeceğimizi kamuoyu ile paylaşıyor, bu mücadelede rant hırsına karşı "yaşamdan, adaletten, dayanışmadan ve eşitlikten" yana olan herkesi 3 Haziran 2012 Ankara`da gerçekleştireceğimiz mitingte bir arada durmaya çağırıyoruz.   

Saygılarımızla

 

Miting Tarih                             : 03 Haziran Pazar

Miting Toplanma Yeri                : 13.00 Kolej Meydanı Toplanma-Ziya Gökalp Caddesine Yürüyüş

 

BARINMA HAKKI MECLİSİ

 

 

DESTEKLEYENLER KURUMLAR

KESK ANKARA ŞUBELER PLATFORMU

TMMOB ANKARA İKK

MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ

ODTÜ MEZUNLAR DERNEĞİ

ÇANKAYA KENT KONSEYİ

HALKEVLERİ

YAYED

 

 

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>