Etik İlkeler Özlük Hakları
GÖKKUŞAĞI PROJESİ YARGIDA
HABERLER
Yayına Giriş Tarihi
2008-01-11
Güncellenme Zamanı
2008-01-11 17:50:10
Yayınlayan Birim
ANKARA
İnönü Bulvarı üzerinde (Milli Kütüphanenin yanında), alt geçidin üstünde kalan refüj alanında Ankara Büyükşehir Belediyesince "Gökkuşağı Yolu" ismiyle bir rekreasyon alanı/alışveriş bölgesi yapılmıştır. Bu tesis, imar mevzuatına, kamu yararına, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına aykırı olup bu projeye dayanak oluşturan Belediye Meclis kararının, imar planı değişikliğinin ve yapılara verilen ruhsatların iptal edilmesi ve tesisin yıkılarak alanın eski haline getirilmesi istemiyle Şubemizce dava açılmıştır. Dava metni aşağıdaki gibidir:

İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NA
ANKARA



DAVACI :
TMMOB Şehir Plancıları Odası (Ankara Şubesi)

VEKİLİ :
Av. Koray CENGİZ
Cinnah Cad. No:34/7 Çankaya ANKARA

DAVALI :
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ANKARA

DAVA KONUSU :
Ankara İli, Çankaya İlçesi, İnönü Bulvarı Gökkuşağı Rekreasyon Projesi çerçevesinde yapılan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin ve bu değişikliği onaylayan Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 16.09.2005 gün ve 2534 sayılı kararının öncelikle yürütmesinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesi istemi hakkındadır.


BİLDİRİM TARİHİ :
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı'nın 13.11.2007 tarih ve 5054-10885 sayılı yazısı 20.11.2007 tarihinde tarafımıza ulaşmış olup dava konusu idari işlemden bu tarihte haberdar olunmuştur.

AÇIKLAMALAR :


DAVA AÇMA EHLİYETİ YÖNÜNDEN


Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası, 6235 ve 3458 sayılı yasalara göre kurulan TMMOB'ye bağlı, kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olup, alanına ilişkin tek meslek odasıdır.

Kanun, oda tüzüğü ve ilgili yönetmeliklerde belirtildiği gibi Şehir Plancıları Odası, mesleğin ve meslektaşların hak ve çıkarlarını korumak, şehir planları ve uygulamalarının, planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun yapılmasını denetlemek, bu konudaki eksiklikleri, yanlışlıkları ortadan kaldırmak için gerekli çalışmaları yapmakla yükümlüdür.

TMMOB Şehir Plancıları Odası ilgili bakanlık, kamu kurumları, belediyeler ve diğer kuruluş ve makamlarla ilişki içerisinde ülkemizin sağlıklı ve düzenli kentleşmesi, kent planlarının şehircilik esaslarına ve meslek ilkelerine uygun yapılması için; yazışma, görüşme girişimleriyle düzeltilmesini başaramadığı hatalı plan, karar ve uygulamaları yargıya götürmekte, yargı yoluyla çabalarını sürdürmektedir.

TMMOB Şehir Plancıları Odası, kurulduğu günden bu yana, kanunlara, şehircilik bilimine ve kamu yararına aykırı olan plan ve uygulamalara karşı mücadelesi çerçevesinde gerektiğinde yasal süreçleri de izleyerek görevini yerine getirmekle yükümlüdür ve somut davayı da bu nedenle açmaktadır.

ESAS YÖNÜNDEN


Ankara İli, Çankaya İlçesi, İnönü Bulvarı üzerinde (Milli Kütüphanenin yanında), alt geçidin üstünde kalan refüj alanında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından "Gökkuşağı Yolu" ismiyle bir rekreasyon alanı/alışveriş bölgesi yapılmıştır. Bu tesis, imar mevzuatına, kamu yararına, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına aykırı olup bu projeye dayanak oluşturan belediye meclis kararının ve imar planı değişikliğinin iptali gerekmektedir.
Davanın esası yönündeki gerekçelerimiz aşağıda belirtilmektedir:

1. Proje, İmar Kanunu ve yönetmeliklerine açıkça aykırıdır


Tesislerin yapıldığı yer, İnönü Bulvarı'nın bir parçası olup kamuya ait olan bir "yol alanı"dır. Yollar, tıpkı çocuk bahçesi ve otoparklar gibi, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. Maddesi uyarınca kentin o kısmında oturan tüm mülk sahiplerinden kesilen arsa paylarıyla (düzenleme ortaklık payı) oluşturulur. İmar Kanunu'na göre düzenleme ortaklık payı ile oluşturulmuş olan alanlar, başka amaçlar için kullanılamaz. Şöyle ki;

İmar Kanunu'nun arsa ve arazi düzenlemesi başlıklı 18. maddesi:

(Değişik üçüncü fıkra: 3/12/2003-5006/1 md.)
Düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tâbi tutulan yerlerin ihtiyacı olan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları, yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi umumî hizmetlerden ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamaz.

Buna göre, düzenleme ortaklık payı ile oluşturulan yol, yeşil alan, otopark gibi kullanımlar ancak o amaca yönelik olarak kullanılabilir ve başka bir amaca tahsis edilemez. Ancak Ankara Büyükşehir Belediyesi, düzenleme ortaklık payı ile oluşturulmuş olan bu alanı ticari kullanımlara tahsis etmiştir. Ticari kullanımların kamuya ait bir yol kesiminde yapılması, imar hukukuna açıkça aykırıdır.

Öte yandan belediyenin sorumluluk ve tasarrufunda bulunan alanlardaki yapılanma koşulları, gerek Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın çıkardığı Tip İmar Yönetmeliğinde, gerekse Ankara Büyükşehir Belediyesi'nce çıkarılmış olan ve Belediyenin kendisinin de uymakla yükümlü olduğu İmar Yönetmeliğinde de belirtilmiştir. Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği'nin "Belediye Tasarrufundaki Yerler Üzerinde İnşaat" başlıklı 11. maddesine göre;

11-1) İlgili Belediyelerin sorumluluk ve tasarrufundaki kamu malı olarak terkinli yerler üzerinde otobüs durağı, denetim noktaları gibi kamu hizmetlerinin görülebilmesi için gerekli geçici tesisler; ancak tarihi ve doğal dokuyu bozmayacak, yaya ile taşıt trafiğini olumsuz yönde etkilemeyecek, yol ve yeşil alanları işgal etmeyecek, yaya kullanım alanlarına taşmayacak, arka tarafta bulunan bina cephelerini kapatmayacak ve binaların girişini engellemeyecek şekilde söz konusu yerin karakterini muhafaza etmek şartı ile yapılabilir.

2) İlgili Belediyeler; tasarrufu altındaki yol, otopark, park, yaya bölgesi, kaldırım gibi yerler ile bunlar üzerindeki kamu hizmetlerinin yürütülebilmesi için gerekli hela vb. tesisleri, ulaşım ve haberleşme noktaları, sinyalizasyon ve aydınlatma elemanları, çöp kutusu, bank, reklam ve bilgilendirme levha ve panoları gibi kent mobilyaları ile peyzaj elemanlarını Türk Standartları Enstitüsü standartlarına da uymak koşuluyla yapar veya yaptırır."

Yönetmelik maddelerinde de görüldüğü gibi, yol, kaldırım ve refüj alanı gibi hepsi kamuya ait olan (belediye tasarrufu altında olan) yerler ancak kamu hizmetinin yürütülebilmesi için gerekli ulaşım ve haberleşme noktaları, trafo, sinyalizasyon, aydınlatma, bank, vb. amaçlarla kullanılabilir. Ancak, Ankara Büyükşehir Belediyesi, sorumluluğu altında olan bu bölgede kamuya ait "yol" kullanımında olan alanda "kafe, satış birimi, internet cafe ve lokanta, vb. işlevli "ticari kullanımları" yasaya aykırı biçimde inşa etmiş ve ruhsatlandırmıştır.

Odamız tarafından söz konusu proje kapsamında yapılan yapılara ilişkin ilk olarak 29.06.2005 tarih ve 06.05.0172 sayılı yazı ile davalı İdareden bilgi istenmiştir (EK:1). Söz konusu yazı ile bu alanda bir imar planı değişikliği yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa bu değişikliğe ilişkin bilgi ve belgelerin Odamıza gönderilmesi talep edilmiştir. Davalı İdare tarafından 08.09.2005 tarihli e-posta ile yazımıza cevap verilmiş (EK:2) ve söz konusu yaya bölgesi çevre düzenleme işinin Ankara Büyükşehir Belediyesi tasarrufundaki İnönü Bulvarı refüjünde olduğu 30.11.2004 gün ve 1531 sayılı belediye Meclisi kararıyla gündeme geldiği, düzenleme yapılan alanın yol refüjü olması ve yapıların kalıcı olmaması nedeniyle "plan değişikliğini gerektirmediği" belirtilmiştir.

Söz konusu cevap üzerine Odamız tarafından "prefabrik yapıların hangi işlev ve koşullarla yol alanı üzerinde yer alabileceği" konusunda Bayındırlık ve İskan Bakanlığından görüş istenmiş ve ilgili Bakanlığın 15.12.2005 tarih ve B.09.0.BHİ.0.00.00/8048 sayılı cevabi yazısı ile gelen görüşünde (EK:3) özetle;

• Prefabrik yapıların da imar planı, yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılması gerektiği,

• Kaldırım ve yolların da İmar Kanunu'nun 18. maddesinde belirtilen kamuya terk edilen düzenleme ortaklık payına tabi oldukları,

• Prefabrik yapının, Tip İmar Yönetmeliğinin 9. maddesinde sayılan kamu hizmetlerinin görülmesi amacıyla yapılan tesislerden (büfe, hela, trafo merkezi, bank, sinyalizasyon ve aydınlatma elemanları, çöp kutusu) olması halinde Belediyelerin tasarrufları altındaki yol, kaldırım ve refüj üzerinde yapılabileceği belirtilmiştir.

Dolayısıyla yapıların prefabrik olması, bu yapıların inşa edilmesinde imar mevzuatı hükümlerinin uygulanmasına gerek olmadığı anlamına gelmemektedir. Bu konuda Bayındırlık ve İskan Bakanlığının görüşü çok açıktır.

Kaldı ki bu yapıların "prefabrik yapılar" olduğu şeklindeki Belediyenin savı inandırıcı değildir. Zira yapılan binalar, bilinen kalıcı yapı temelleri üzerine inşa edilmiş; elektrik, su, kanalizasyon, telefon, vb. tüm altyapı bağlantıları yapılmış ve o bölgede inşa edilmiştir. Dolayısıyla bu yapılar prefabrik özellik göstermemektedir. Sonuç itibariyle yapılan bu tesisler her açıdan imar mevzuatına aykırılık içermektedir.

Davalı İdare tarafından daha sonra işbu dava konusu olan imar planı değişikliği yapılmış, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 16.09.2005 gün ve 2534 sayılı kararı ile de onaylanmıştır. Söz konusu imar planı değişikliğinin gerçekleştirildiği ve askıya çıktığı tarafımızdan İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı'nın 13.11.2007 tarih ve 5054-10885 sayılı yazısı ile öğrenilmiştir.

Davalı İdare tarafından Ek-2'de yer alan e-posta mesajında açıkça yapıların prefabrik olması nedeniyle imar planı değişikliğine ihtiyaç bulunmadığı belirtilmişken daha sonra bu alanda dava konusu imar planı değişikliğinin yapılması açıkça kötü niyeti, hukuka aykırılığı ortaya koymaktadır. Esasen yapılan idari işlemin hukuka aykırı olduğu daha sonra anlaşılmış ve tabiri uygunsa "iş kılıfına uydurulmaya" çalışılmıştır. Ancak yukarıda da ifade edildiği gibi açıkça hukuka aykırılık halen mevcut olup ancak imar planının iptali ve mevcut alandaki yapıların yıkılmasıyla giderilebilecek bir hukuka aykırılık olduğu açıktır.

2. Proje keyfi kararlara dayanmış ve kamu kaynakları israf edilmiştir.

Kent planlama ile verilen arazi kullanım kararları, kentin şimdisi ve geleceğine dair ihtiyaç ve öngörülerle şekillendirilir. Bu ihtiyaç ve öngörüler ise pek çok meslek disiplinin çalışmasıyla elde edilen bilimsel analiz ve sentez çalışmalarının yanı sıra bölgede yaşayan halkın planlama sürecine katılımının sağlanması yoluyla belirlenir.

Bir kentsel toprağın ne şekilde kullanılacağı, üzerinde nelerin yer alabileceği gibi kararların kent yöneticilerinin keyfi kararlarına dayanmaması, demokratik, bilimsel ve etik bir gerekliliktir. Kamu kaynakları sınırlı olan ülkemizde bu kaynaklar doğru, akılcı ve yaşanabilir bir kent oluşturma yönünde değerlendirilmelidir. Ne var ki bu proje, hiçbir fizibilite ve kent planı öngörüsüne dayanmadan ve keyfi bir kararla gerçekleştirilmiştir. Büyükşehir Belediye Başkanı, "hayal ettim, mimarlar çizdi" derken bu projedeki keyfiliği bizzat kendisi ifade etmektedir. Davalı İdareyi temsilen verilen beyanlara ilişkin gazete kupürü ekte yer almaktadır. (EK:4)

Belediye verilerine göre Haziran 2006 tarihi itibariyle bu projenin inşası için 3.610.011.-YTL (3 Trilyon 610 milyar TL) para harcanmıştır. Ayrıca, bu proje için 27 Ağustos 2006 tarihinde Serdar Ortaç konseri eşliğinde havai fişekli görkemli bir açılış töreni düzenlenmiş, açılış öncesinde 10 gün boyunca Belediye tarafından yüksek tirajlı gazetelere yarımşar sayfalık ilanlar verilmiştir. Kentin büyüklü küçüklü ilan panolarında, mobil anonslarla, belediye otobüslerindeki afişlerle bu alanın açılışı günler öncesinden duyurulmuştur. Sadece açılış ve tanıtıma bile yüz milyarlarca liralık kamu kaynağının harcandığı anlaşılmaktadır. Konuya ilişkin gazete ilanları ve açılış haberleri ekte yer almaktadır. (EK:5)

Öte yandan, Belediye tarafından yapılan tanıtımlarda bu alanın "üniversite gençliğinin yeni mekânı" ve "cazibe merkezi" olacağı belirtilmiştir. 340 metre uzunluğunda 15-20 metrelik dar refüj alanının üzerine marketler, büfeler, kafeteryalar açılmıştır. Ancak, altından taşıt tüneli geçen yolun üzerindeki refüjdeki böyle bir "rekreasyon" projesi, her türlü hukuksuzluğun ötesinde "cazibe merkezi olma" amacına da ulaşamamış, tam bir fiyaskoyla sonuçlanmıştır. Alana çok yakın olan Bahçelievler 7. Cadde'de her tür aktivite ve "gençliğin cazip bulduğu" pek çok mekan varken, iki yanında önemli bir taşıt trafiği olmasından dolayı kışın çamur, yazın tozdan kurtulamayacak daracık bir yol refüjü alanındaki kafe ve mağazalar ölü bir yatırıma dönüşmüş, dükkanlar iş yapamadığı için kapanmış ve vergilerimizle yarattığımız belediye kaynaklarının önemli bir bölümü büyükşehir belediye yönetiminin keyfi hayalleri uğruna israf edilmiştir.

Yukarıda ifade edilen görüşler doğrultusunda bu proje, kamu kaynaklarının yerinde kullanılmaması açısından da ciddi bir hukuksuzluk örneğidir ve sadece bu nedenle bile iptali gerekmektedir.

3. Geniş kaldırımlar daraltılmış, yönetmelik ve standartlarda öngörülenin altına düşürülmüştür.

İnönü Bulvarı üzerinde dava konusu alanda, katlı kavşak tüneli ve üzerindeki dava konusu ticaret merkezi alanı yapılmadan önce hem Milli kütüphane önünde ve karşısında daha önce oldukça geniş bir kaldırım bulunmakta iken bugünkü duruma bakıldığında ticaret alanı elde etmek için yaya kaldırımı yok edilmiş ve 1 metrelik dar bir şerit bırakılmıştır.

Dava konusu imar planı değişikliği ile kaldırımlarla ilgili Büyükşehir Belediyesince uygulanmak zorunda bulunan imar yönetmeliği ihlal edilmiştir. Ankara Büyükşehir Belediyesinin Büyükşehir mevzuatı çerçevesinde çıkarmış olduğu "Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği" nin "Belediye Tasarrufundaki Yerler Üzerinde İnşaat" başlıklı 11. maddesinin 2. bendinden sonra gelen ifadede;

"Yaya kaldırımı tek yönlü yollarda (1,50) metre, çift yönlü yollarda (1,80) metre en az olamaz"

koşulu bulunmaktadır. Dava konusu alandaki yol çift yönlü bir yoldur ve kaldırım genişliği yönetmeliğe göre en az 1,80 metre olması gerekirken yaklaşık 1 metreye düşürülmüştür. Bu kaldırımlar toplu taşıma araçlarını bekleyenler ve Milli Kütüphane gibi yoğun kamusal kullanımlara ulaşmak isteyenlerce yoğun olarak kullanılmaktadır. Bu haliyle toplu taşım yolcuları ve alandan faydalanacaklar yol alanına taşmakta ve trafikte tehlike yaşanmaktadır. Proje ile kaldırımlarla ilgili genişlik koşulu da ihlal edilmiş bulunmaktadır.

4. Projeyle metro istasyonu rezerv aktarma alanı ortadan kaldırılmıştır

Dava konusu alanın hemen yanında Kızılay-Aşti Metrosunun bir istasyonu inşa edilmektedir. Dolayısıyla bu metro faaliyete geçtiğinde alan çevresinde hem otomobiller, hem de otobüs besleme noktası olarak açık alanlara ihtiyaç olacaktır. Bu proje maalesef bu amaçla kullanılabilecek bir rezerv alanını ortadan kaldırmıştır. Batıkent-Metro İstasyonu yanındaki otobüs hareket alanı ve halka açık otoparkın Belediye tarafından satılarak yerine alışveriş merkezi yapılmasına benzer biçimde, burada da göz göre yine önemli bir kent suçu işlenmiştir. Söz konusu rezerv aktarma alanının ortadan kaldırılması açıkça şehircilik ilkelerine aykırıdır.

5. Düzenleme, bütünüyle şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına aykırıdır.

Kentlerde toprakların kullanış biçimi, işlev, büyüklük ve yoğunluğu belirlenirken şehircilik meslek disiplininin ilkelerinin gözetilmesi ve planlama esaslarına uyulması gerekir. Bunlar; fonksiyonun çevreye etkisi, kentin gelecek öngörüsü, taşıt ve yaya ulaşım ilişkileri, kent estetiği, görünümü ve peyzajı, toprak-iklim özellikleri, enerji kullanımı, altyapıya getireceği etkiler gibi fiziksel unsurların yanında, projenin kent bütçesine maliyeti, mülkiyet, işleve olan ihtiyaç, kamusal yarar, gelişme eğilimleri gibi sosyo-ekonomik değerlendirmeleri kapsar.

Bu çerçevede Gökkuşağı Yolu tesislerine bakıldığında, bu ilkelerin pek çoğunun dikkate alınmadığı görülmektedir. Öncelikle alana çok yakın olan 7. Caddede son derece yoğun ticari kullanımlar ve kafeler varken yol ortasındaki bir refüj alanında bu yöndeki kullanımların yer alması, ihtiyaç ilkesi yönünden tümüyle yanlış bir karardır. Bu projenin kentin gelecek öngörüsünde yeri yoktur, taşıt ve yaya sirkülasyonu ve servis alma açısından önemli sorunlar taşımaktadır. Kamu yararına aykırı ve kent için hiçbir biçimde gerekli olmayan bir israf projesidir.


YÜRÜTMEYİ DURDURMA TALEBİ YÖNÜNDEN

Dava konusu idari işlemin açıkça hukuka aykırı olduğu yukarıda ayrıntılı olarak ifade edilmiştir. Buna göre dava konusu idari işlem açıkça 3194 s. İmar Kanunu'nun 18. maddesine ve Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği'nin 11. maddesine aykırıdır.

Öte yandan dava konusu idari işlemin uygulanması halinde telafisi imkansız zararlara yol açacağı da ortadadır. Şöyle ki; dava konusu rekreasyon alanında açılan ticari işletmeler ve esnaf teker teker kepenk kapatmakta, her geçen gün ciddi bir ticari zarara uğramaktadır. Dava konusu alana ilişkin belirsizlikler işletme sahiplerinin karar verme sürecini, işe devam etme istikrarını etkilemektedir. Devam eden metro istasyonu çalışmalarında rezerv aktarma alanının kullanılmasını engellemekte ve inşaat çalışmalarını olumsuz etkilemektedir. Terkedilmiş bir görünüm sergileyen rekreasyon alanı şehrin prestijini her gün sarsmaktadır. Alanın temizliği, bakımı, aydınlatması ve güvenlik personeli maaşları için Belediye (kamu) kaynakları gereksiz biçimde harcanmaya devam etmektedir. Metro istasyonu inşaatı nedeniyle bu tesislerin yanındaki yol kapatıldığından İnönü Bulvarı'nın Eskişehir Yolundan gelen trafik Bahçelievler tarafındaki yol güzergâhına yöneltilmekte, her gün binlerce taşıt gereksiz kilometre yaparak harcanan fazla yakıt, trafikte bekleme süresi ve kaybedilen zaman açısından hem bireysel, hem de kamusal kaynakların israfına yol açılmaktadır. Tesislerin yapıldığı bu alan, yol alanı olarak kalsa idi böyle bir güzergâh değişikliğine de gerek olmayacak ve trafik bu alandan akmaya devam edecekti. Öte yandan, bu alan atıl durumda kalmayıp yapılış amacına uygun olarak işlemesi halinde ise, bu kez de alanda yaratacağı trafik, servis, yaya dolaşımı ve güvenliği yönünden pek çok soruna yol açacaktır.


SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda sayılan ve Mahkemenizce resen saptanacak nedenlerle;

1 - Ankara İli, Çankaya İlçesi, İnönü Bulvarı Gökkuşağı Rekreasyon Projesi çerçevesinde yapılan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin ve bu değişikliği onaylayan Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 16.09.2005 gün ve 2534 sayılı kararının öncelikle yürütmesinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesi

2 – Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına

karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim.
TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>