Sisteme alternatif olma iddiasındaki yerel yönetim modellerinin farklı yönleriyle tartışılmasının amaçlandığı sempozyum, tecrübe ve deneyimlerin paylaşımı aracılığıyla belediyelerin orta vadede birlikte hareket edebilmelerini sağlayacak anti kapitalist bir belediyeciliğin kendisini var edebileceği zeminin önemini ve aciliyetini vurgulaması sebebiyle ayrı bir öneme sahip.
Sempozyumun, emek meslek örgütlerinden, akademiden ve diğer toplumsal muhalefet gruplarından edinilebilecek mesleki ve akademik bilginin halkın kullanımına sunulmasında aracı olma misyonunu yerine getirdiği söylenebilir.
Teorik tartışmaların yanı sıra halkçı-devrimci-sosyalist anlayışlar çerçevesinde yönetilen belediyelerin katılımıyla mevcut deneyim ve sorunlara da yer veren sempozyum, ortak mücadele olanaklarının niteliğine dair anlamlı bir arayışın ürünü olarak değerlendirilebilir.
Sırrı Süreyya Önder‘in açılış konuşmasında sosyal iktidarın birincil taşıyıcısı olan belediyeleri, Terzi Fikri ve Fatsa deneyimini işaret ederek, yerel yönetimlere dair geliştirilecek politikaların ehemmiyetinin altını çizmesi hayli anlamlı.
İki gün süren sempozyumun ilk günü teorik eksende yapılan tartışmalarla sürdü. "Kapitalizm, Kentler ve Yerel Yönetimler" başlığı altında yerel yönetimler literatürüne dair kavramsal bir çerçeve sunulurken, politikalar ve uygulamalar "Devrimci-Halkçı Yerel Yönetimler İçin Politikalar ve Uygulamalar" başlıkları altında tartışıldı.
Pratik deneyimlerin paylaşımı ekseninde şekillenen ikinci günde, Brezilya, Meksika ve Güney Asya‘ya özgü yerel yönetim deneyimlerin sunulduğu "Uluslararası Ölçekte Devrimci-Halkçı Yerel Yönetim Deneyimleri" başlıklı ilk oturumun ardından, Türkiye özelinde neoliberal politikaların egemenliğine direnen yerellerin deneyimlerin aktartıldığı "Sistem Karşıtı Yerel Mücadele Deneyimleri" oturumu düzenlendi.
Türkiye tarihinde özgül yere sahip Fatsa ve 1 Mayıs Mahallesi deneyimlerine dair tarihsel ve politik bir çerçevenin sunulduğu iki konuşmanın ardından BDP Muş milletvekili Demir Çelikve Dersim Demokratik Halk Dayanışması adına Ozan Doğan‘ın yaptığı konuşmalar aracılığıyla iki siyasal hat üzerinden yürütülen mücadeleler tartışıldı.
Tartışmaların ve katılımın yoğunluğunu son anına kadar yitirmediği sempozyum, Sibel Özbudun‘un başkanlık ettiği, Mazgirt (Dersim) belediye başkanı Tekin Türel, Hozat (Dersim) belediye başkanı Cevdet Konak, Aknehir (Antakya) belediye başkanı Mehmet Mübarek, Samandağ (Antakya) belediye başkanı Mithat Nehir, Diyarbakır büyükşehir belediye başkanı Osman Baydemir ve Pertek (Dersim) belediye başkanı Kenan Çetin‘in katıldığı oturum ve forumun bütünleşik bir şekilde gerçekleştirilmesiyle sona erdi.
Sempozyumda kentsel politikaların muhalefet ve direniş potansiyelleri, kültürel, sınıfsal, cinsiyet eksenli tartışmalar ışığında geniş bir yelpazede sunuldu. Dersim Hozat ve Mazgirt belediyelerin çağrıcılığıyla başlayan emek-meslek örgütlerinin de sahiplenmesiyle oluşturulan bu sempozyum, farklı yerelliklerin, ortak siyasal ilkeler ekseninde sürdürülecek mücadeleler aracılığıyla daimi direniş mekânları olabileceğini bir kez daha gösterdi. Diğer taraftan böylesine önemli bir meseleye ilişkin yeni bir kavrayış da sunmuş olması nedeniyle sempozyumun hedeflerinin ilerisine gitmeyi başarmış olduğunu da eklemek gerekiyor.
Bu anlamda, forum başkanı Sibel Özbudun‘un, sempozyum süresince izlediği tartışmalardan ve yoğun ilgiden yola çıkarak, bu sempozyumda tartışılan temaların derinlemesine incelendiği ikinci sempozyumun gerekliliğinin altını çizdiğini kaydetmek de fayda var.
