Kısa Tarihçe
Cebeci (İnönü) Stadyumu, Cumhuriyetin ilk yıllarında, Cebeci semtinin açık yeşil alan ve spor alanı olarak kullanılan Hamit`in tarlası/Cebeci Çayırına; 1963 yılında Ankaralıların artan açık-yeşil alan ve spor alanı ihtiyacına cevap verebilmek için inşa edilmiştir. 1967`de faaliyetine başlayan Cebeci Stadyumu, yıkımına kadar olan 50 yılı aşkın geçmişiyle Ankaralının hafızasında önemli bir kamusal ve kültürel alan olarak yer etmiştir. Kamu eliyle üretilen ve kentin merkezî bir bölgesinde yer alan Cebeci Stadyumu, Hermann Jansen tarafından hazırlanan Ankara İmar Planında açık alan-spor alanları olarak, 1957 yılında yürürlüğe giren Yücel-Uybadin Planında stadyum olarak, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından 2007 yılında onaylanan Başkent Ankara 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planında ise Açık ve Yeşil Alan sistemi içinde "Kentsel ve Bölgesel Parklar" başlığı altında "Spor Alanı" olarak tanımlanmıştır.
Kısaca Stadyum, yakın bir tarihe kadar çeşitli sporların, futbol kulüplerinin çalışmalarının, resmi bayram kutlamalarının, antrenman ve müsabakaların yapıldığı 37 bin kişilik bir spor tesisi olarak kente hizmet vermiş; aynı zamanda açık hava sineması ve stadyum çevresinde kurulan panayırlarla da kentin açık yeşil alan ve kültürel aktivite ihtiyacını da karşılamıştır. Ancak Saraçoğlu`nda, AKM Millet Bahçesi gibi örneklerde gördüğümüz gibi kentin merkezindeki böylesi önemli bir kamusal değerin işlevine uygun olarak korunması, sermaye için kârlı bir seçenek olmamış ve Cebeci Stadyumu`nun yıkımına Temmuz 2021`de başlanmıştır.
Dava Süreci
Stadyum alanı, 2013 yılında onaylanan 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı`nda Merkezi İş Alanı, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planlarda Ticaret+Konut Alanı olarak ayrılmış, alanın AVM, lüks konut ve otopark gibi kullanımlar için bir çekim merkezi haline gelmesi tehdidi ortaya çıkmıştır. Bu planlar açılan dava sonucunda iptal edilmiştir. Aynı kapsamdaki planlar 2 kez üst üste yeniden onaylanmış olup 2014 yılında iptal kararları verilmiştir.
2017 yılında onaylanan 1/25.000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planlarla, alanın büyük kısmı Sosyal Tesis Alanı, bir kısmı ise Cami Alanı olarak tanımlanmış, bu planlar da yargı kararıyla iptal edilmiştir. Kısacası birçok kez planların iptaline yönelik kararlar alınsa da kentteki birçok farklı örnek durumda gördüğümüz gibi yapılan mükerrer planlarla söz konusu hukukî süreç devam etmiştir.
Son olarak Cebeci Millet Bahçesi alanına yönelik onaylanan 1/25.000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli nazım ve uygulama imar planlarının iptali istemiyle başlattığımız dava sürecinde Ankara 17. İdare Mahkemesi 03/10/2022 tarihli kararıyla planların iptal edilmesi yönünde karar almıştır. İdare Mahkemesinin bu kararı almasında;
- Spor alanı kullanımı yerine eşdeğer bir spor alanının önerilmemesi,
- Millet bahçesi içinde çok fonksiyonlu bir kullanım tanımı ile 9,50 m. yükseklikte ve yapı yoğunluğu E:0,05 olan yapılaşma önerilmesi,
- Cami kullanım alanı için serbest yükseklik ve E:1,50 yapılaşma koşullarının önerilmesi, buna göre alanda toplam 6.173,00 m2 inşaat yapılabilmesi,
- Cami alanının 1/1000 ölçekli uygulama imar planı üzerine E=1.50 yapılaşma koşulu ile işaretlenmesi, aynı plana ait plan açıklama raporunda ise yaklaşık 2.670 m2 ve E=1.50 yapılaşma koşulu ile tanımlanan bu cami alanına plan notlarında yer verilmemiş olması,
- Yapılacak inşai faaliyetlerin kapsamında çay bahçesi, büfe, muhtarlık, güvenlik kulübesi gibi yapıların da yer alabilmesi,
- Planda yer verilen cami kullanımının çevredeki diğer cami kullanımları göz önüne alınmaksızın getirilmesi,
- Dava konusu alanın "Cebeci Çayırı" olarak 1920‘li yıllardan itibaren kentin spor alanı ve mesire yeri olarak kullanıldığı ve kent hafızasında bu şekliyle yer alması,
- Bir spor alanı olarak kullanılıyorken, cami ve millet bahçesi kullanımıyla hem kent belleğine hem de açık alanların geçirgen dokusuna aykırı olarak kapalı alan kullanımları getirilmesi,
gibi gerekçeler etkili olmuştur. İptal kararının ardından TOKİ, bu karara itiraz ederek davayı bir üst mahkemeye, Bölge İdare Mahkemesine (istinaf) taşımıştır.
Bu aşamada Bölge İdare Mahkemesi, 21/09/2023 tarihli ara kararıyla Stadyum alanında yapılması planlanan millet bahçesinin, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 4. maddesine referans vererek Millet Bahçeleri Rehberi`ne (söz konusu rehber, Çevre, Şehircilik, İklim Değişikliği Bakanlığı Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğünce Mayıs 2020`de yayımlanmıştır.) uygunluk yönünden değerlendirilmesine ilişkin ek bilirkişi raporu talebinde bulunmuştur. Bu raporda bilirkişiler;
"Cebeci Stadyumu‘nun sahip olduğu tüm yerel ve tarihsel özellikler zaten yıkılarak ortadan kaldırılmıştır. Geriye sadece "toprak" kalmıştır. Bu nedenle geriye kalan toprağın korunması gerekmektedir. Böylece ortadan kaldırılan Cebeci Stadyumunun bulunduğu arsa, kesintisiz yeşil alana dönüştürülerek kente sunulmalıdır. Üzerinde tek bir yapı olmadan sadece iyi bir doğal peyzaj tasarımıyla kentsel kullanıma bırakılması yerine alanın yapılaşmaya açılması ile çok sayıda fonksiyona yer verilmesinin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olmadığı gibi bölge şartlarına da uygun düşmediği görüş ve kanaatine varılmıştır." şeklinde değerlendirmelerde bulunmuşlardır.
Ancak buna rağmen Bölge İdare Mahkemesi ucu açık tanımlarla alana dair getirilen ek inşaatı ve cami alanını göz ardı ederek millet bahçesinin yeşil alan olduğuna, dolayısıyla hazırlanan planların üst ölçekli planla uyumlu olduğuna karar vermiştir. Bununla birlikte;
- Bir sosyal altyapı alanı olarak spor alanı kullanımının millet bahçesi ve cami alanı gibi yine bir sosyal altyapı kullanımıyla karşılandığı,
- Cebeci Millet Bahçesi`nin Millet Bahçeleri Rehberi`nde belirtilen yer seçim kriterlerine uygun bir konumda olduğu,
- Alanın büyük bir kısmının "etkinlik çayırı" olarak tanımlanması itibariyle hem spor alanı niteliğinin hem de yeşil alan niteliğinin korunduğu,
- Uygulama imar planına ait plan notlarında belirtilen "idari bina, sergi alanları, el sanatları merkezi, sanat atölyeleri, satış birimleri, çay bahçesi, büfe, kafeterya ile yürüyüş, koşu ve bisiklet yolları, her yaş ve yetenekte bireyler için spor alanları (tenis, basketbol, voleybol, vb.), açık hava tarih parkı, sebze bahçeleri (hobi), tematik bahçeler, meydanlar, toplanma alanları, seyir kulesi, çeşmeler, açık hava sinema ve gösteri alanları yer alabilir." hükmün yine rehbere uygun olarak hazırlandığı,
- Uygulama imar planlarında yapılaşma koşullarının ve öncelikle de emsalin ve yüksekliğin belirlenmesi gerektiği, alana atanacak nüfusun, donatı dengesinin, inşaat alanının belirlenmesi, yükseklik öngörüsüne göre de silüetin ne yönde etkilendiğinin belirlenmesinin zorunlu olduğu,
- Plan notlarında belirtilen otopark ihtiyacının yürürlükteki Otopark Yönetmeliği hükümlerine göre ada/parsel içerisinde karşılanacağının ve bu kapsamda mevcut projede bir kesimin 50 araçlık otopark alanı olarak belirtilmesinin hukuka aykırılık teşkil etmediği,
- Cebeci Millet Bahçesi içinde yapımı planlanan camiye 110 metre mesafede halihazırda bir cami (Seyit Ali Bayramoğlu Cami) bulunduğu, bu haliyle Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinde küçük cami kategorisindeki 250 metre mesafe şartının sağlandığı, civarda birçok cami yer almasına rağmen bunların banliyö tren hattı ve ana bulvar eşiklerinin dışında kaldığı, getirilen millet bahçesi kullanımıyla alanın belli bir cazibe merkezi haline geleceği, bu kapsamda gelen insanların da ibadet alanı kullanımına ihtiyaç duyacağı,
belirtilerek şehircilik ilkeleri ve planlama esasları yönünden planlarda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Öncelikle belirtmek isteriz ki Bölge İdare Mahkemesi`nin aldığı karar hukukî, insanî, meslekî, ve teknik açıdan hiçbir tarafsız ilkeye uymamaktadır. Bilimi, meslek ilkelerimizi, meslek alanımızı ayaklar altına alan bu karara ilişkin teknik bir değerlendirme yapmak mümkün değildir, zira davamızın reddine yönelik alınan karar hukukî değil siyasi bir karardır. Bu anlamda öncelikle Mahkemeye ardından da AKP iktidarına, anayasamızın ve meslek alanımızın bize tanıdığı hakla şu soruları soruyoruz:
- Dava karar özetinde sıklıkla referans verilen belgenin, millet bahçelerine yönelik Bakanlıkça hazırlanan kısıtlı bir uygulama rehberinden ibaret olan "Millet Bahçeleri Rehberi" olduğu görülmüştür. Bu "rehberin" plan gibi üst bağlayıcı bir karar rafa kaldırılarak bu denli vurgulanmasının anlamı ve gerekçesi nedir?
- Millet bahçeleri projeleri ile Türkiye`nin sayısız kentinde parçacıl plan değişiklikleri yaparak kentsel gelişimde ciddi olumsuzluklara ve kontrolsüzlüklere yol açmanın, nüfus hareketliliği ve yapı yoğunluğu ile yeni altyapı problemleri oluşturarak kente ve vatandaşlara yeni yükler getirmenin kente karşı işlenen suçlara ortak olmaktan başka bir anlamı var mıdır?
- Halihazırda yeşil alan olarak kente değer katan tarihsel ve doğal önemi haiz Cebeci Stadyumu`nda millet bahçesi adı altında yeni inşaat alanları yaratmanın gerekçesi nedir? Toplumsal bellek, halk sağlığı ve teknik altyapı açısından bir etki değerlendirmesi yapılmış mıdır?
- Dava karar özetinde sözüm ona yeşil alan kimliğini sürdürdüğü iddia edilen alanda yapılaşma koşullarından, cazibe merkezinden, cami ve inşaat alanından, yapı yüksekliğinden, 50 araçlık bir otoparktan, yönetim binasından ve bunlara ek birçok konudan bahsedilmektedir. Yeşil alan kimliği korunan bir yerde söz konusu kullanımların/ifadelerin vurgulanması, açıkça bir çelişki değil midir?
Ankara 17. İdare Mahkemesi`nin 04.11.2022 tarihinde verdiği iptal kararı sonrasında 2023 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Cebeci Millet Bahçesi Projesine ilişkin imar planları mükerrer bir şekilde onaylanmış ve planlar 31.08.2023 tarihinde dava konusu edilmiştir. Ancak hukuki süreç devam ederken stadyumun yıkımı hızla tamamlanmış ve yeni inşaat da aynı hızla devam etmiştir. 29.11.2021 tarihinde ihalesi gerçekleştirilen Cebeci Millet Bahçesi Projesi ile ilgili alandan edindiğimiz güncel fotoğraflar Stadyum alanının vehametini ortaya koymaktadır. Cami Alanı, Millet Kıraathanesi, El Sanatları ve Satış Alanı, İdari Bina ve 600 araç kapasiteli otopark alanıyla kent hafızasında önemli yeri bulunan bir açık-yeşil alan, tamamen sert zemine dönüştürülmüştür. Kendi projesine dahi aykırılıklar taşıyan Cebeci Millet Bahçesi Projesine ilişkin haklı mücadelemizi sürdüreceğiz.
Son zamanlarda dozu giderek artan bir biçimde akıl almaz bir hukukî düzlemle karşı karşıya olduğumuzu bildirmek isteriz. Mahkemelerin davalara müdahillik taleplerimizi dahi reddettiğini, meslekî ve bilimsel temellere aykırı olarak hazırlanan planlara ilişkin birçok kez alınan iptal kararlarına rağmen inşaat sürecinin olanca hızıyla devam ederek tamamlandığını, Cebeci Millet Bahçesi örneğinde gördüğümüz gibi lehimize hazırlanan bilirkişi raporlarının göz ardı edildiğini, şehircilik ilke ve esasları ile planlama ilkelerinin çarpıtılarak yorumlandığını, hukukî kararların siyasî erkin gölgesinde giderek daha büyük bir baskı cenderesinde ezildiğini endişe ve kaygıyla görüyoruz. Ancak tüm bunların bizi mücadelemizden yıldırmayacağını, kentlerimizi daha yaşanabilir kılma şiarımızı savunmaktan vazgeçirmeyeceğini ve haklı çizgimizi koruma yolunda bir adım dahi geri adım atmayacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyor; Cebeci Stadyumunun sermaye eliyle betona boğulmasına, kentin hafıza mekânının yok edilmesine karşı duran tüm duyarlı yurttaşlarımızı mücadelemize katılmaya çağırıyoruz.
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi