Çağrı Metni
Önümüzdeki yıl düzenlenecek olan Dünya Şehircilik Günü Kollokyumu yeni bir yapılanma ile gerçekleşecek. Bu yıl yapılmakta olan 20. Kollokyuma dek tüm Dünya Şehircilik Günü(DŞG) kutlamaları Türkiye Daimi Komitesi`nin yönlendirmesi ile her yıl bir üniversitenin ve zaman zaman da Odamızın katkılarıyla gerçekleşti. Geçmiş yıllarda İmar İskan Bakanlığı ve İller Bankası`nın da etkin katılımları olmuştu. Ancak, süreç, Odamızın da zaman zaman Kollokyuma katılmamasını gerektirecek tartışmaları, olumsuzlukları içerecek şekilde gelişti. Sonuç olarak, "Daimi Komite" nin ve özelde Prof. Dr. Mehmet ÇUBUK`un ısrar ve insiyatifleriyle, bu etkinlik bu yıl 20. toplantısına ve 5 yılda bir yapılan Türkiye Şehircilik Kongresinin 4. dönemine ulaştı.
Bu yıl Nisan ayında "Daimi Komite"den gelen bir yazı, çeşitli gelişmeleri de öne sürerek, Kollokyumların yürütücülüğünün bundan sonra Oda tarafından yapılması gerektiğini, yeni bir yapılanmanın oluşabileceğini anlatıyordu. Habitat süreci içinde başlatılan temaslar ve daha sonra yapılan görüşmeler sonucunda, Kollokyum kapsamında yapılan tüm etkinliklerin (konu belirlenmesi, bildirge hazırlanması, bildiri seçimi, öğrenci yansıması, hizmet belgeleri verilmesi v.b.) yeni bir yapılanma ile düzenlenmesi, bu sürece Odamız dışındaki diğer kurumların da uygun rollerle ve sürekli katılımının sağlanması ve Daimi Komite üyelerinin de içinde yer alacağı Odamızın öncülüğünde yeni bir yapının oluşturulması konusunda görüş birliği sağlandı. Bu konudaki çalışmalar bu yılki Kollokyum‘a kadar tamamlanacak ve yeni bir dönem başlayacak.
Odamız, çalışmaları önceden başlamış olan ve konusu önceden saptanmış bu yılki Kollokyum‘a (4. Şehircilik Kongresi) sınırlı da olsa destek vermektedir. Geçmiş yıllarda olduğu gibi öğrenci yarışmasının ödülleri Oda tarafından verilecek. Beş yılda bir verilen hizmet plaketleri için kriterlerin belirlenmesi ve jüri oluşturulmasında Odamız da yönlendirici olacak, yine plaketler Oda tarafından verilecektir. İstanbul Şubemiz aracılığıyla, bu yılki Kollokyum`un hazırlıklarına katkı koymaktayız.
Konular
Kongre iki bölümden oluşacak. 6-7 Kasım 1996 tarihlerinde, "Sosyal Arayışlar", "Kültürel Arayışlar" ve "Kent, Kültür ve Demokrasi" konu başlıklı atölyeler yapılacak. Atölyelerin sona ermesinin ardından atölye raportörlerinin katılacağı ortak oturumda sonuçlar değerlendirilecek.
Bildirilerin Kongre‘nin genel temasından referanslar taşıması bekleniyor. Atölyelerde, kuramsal ağırlıklı bildirilerin yanısıra pratik konulan ve örnekleri içeren bildiriler de yer alacak.
Kongre‘nin 3. Günü 8 Kasım 1996 tarihinde değerlendirme toplantısı yapılacak. Toplu Konut İdaresi`nin katkılarıyla gerçekleşecek bu bölümde konuyla ilgili bilgiler ve tartışmalar yer alacak.
Program
DŞG Bildigesi
Ülkemiz kentleşmesinin güncel sorunları; konut sorununu büyüten, temelde sosyo-ekonomik tercihlere dayalı ve gelir dağılımındaki bozukluktan kaynaklanan kentsel altyapı dengelerini alt üst ederek süregelen kente göçün yanısıra, bir yandan da güvenlik gibi gerekçelerle yapılan yerleşme boşaltma ve zorunlu göç uygulamaları, yerel yönetimlerle merkezi yönetim arasında bir türlü çözülemeyen sorunlar, yerel yönetimlerin kentlerin kimliğini kendi siyasal tercihleri ile belirlemeyi hedefleyen tutumları, yerleşmelerin küçüklü büyüklü hepsinde karşılaştığımız ve her seferinde daha hazırlıksız yakalandığımız doğal ve teknolojik afetler, kentsel arsa rantlarının yağmalanmasına dayanan yaklaşımlar, kentlerin geleceğini ipotek altına alan özelleştirme furyası, kentsel kamu arsa stokunu elden çıkararak açık kapatma yaklaşımı, olarak sıralanabilir.
Bu tablo karşısında varolan sorunlara çözüm üretmesi gereken kent planlama yaklaşımı ise; halâ "imar planlama" sınırlarına indirgenerek ele alınmakta, mevzuat kalıplarıyla her kent, her kentsel doku, her kentsel sorun için tek tip planlama yaklaşımı zorlanmakta, dolayısıyla çare olamamaktadır.
Mevcut sosyo-ekonomik politikaların sonucu olarak sosyal hukuk devleti ilkelerinden uzaklaşılması, temel haklardan olan yaşama, barınma haklarının yanısıra sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının da korunması ve geliştirilmesi görevinin devletin görevi olmaktan çıkarılması da gündemdedir. Toplumsal barışın ve gelişmenin dayanakları olan ve meslek alanımızı doğrudan ilgilendiren söz konusu temel hakların korunması ve geliştirilmesi amacı, başta şehir plancıları olmak üzere tüm aydınların önünde toplumsal bir görev olarak durmaktadır.
Habitat Ajanda‘sı ve İstanbul Deklerasyonu‘nda dilegelen "herkese yeterli konut", "sürdürülebilir yerleşimler", "tüm insanların daha iyi yaşam standartlarına ve daha geniş özgürlüklere kavuşturulması", "barış, adalet ve demokrasi", "insan merkezli", "güvenli, sağlıklı ve istikrarlı yaşam koşulları", "eşitsizliklerin kaldırılması" vb. kavram ve yaklaşımların ülkemiz için de geçerli ve benimsenmiş ilkeler olarak hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Demokratik bir meslek örgütü olan Şehir Plancıları Odası, toplumumuzun yaşamak zorunda bıraktırıldığı "sanal demokrasi" ortamının değiştirilerek, halkı gerçek karar verici konumuna dönüştürecek gelişmelerin sağlanması konusunda üzerine düşen toplumsal muhalefet görevini sürdürme kararlığını yinelemektedir.
Şehir Plancıları Odası, sosyo-ekonomik yapının mekana yansıması olan yerleşme politikalarındaki köklü değişimlerin gerçekleştirilmesini acil bir görev olarak görmektedir. Ancak bu değişimin, toplumun tüm kesimlerinin sosyal hukuk devleti ilkelerine uygun ve adil bir biçimde katılımı ile belirlenecek toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda, toplum yararı ve toplum çıkarı ilkeleriyle içeriklendirilerek, insanı odağına koyan ve gelecek nesillere karşı sorumluluk üstlenen bir anlayışla değerlendirilerek yapılması temel yaklaşım olmalıdır.