Çağrı Metni
21. Yüzyıla; girmeye hazırlanılan bir dönemde tüm dünyada özellikle toplumsal değişim ve dönüşüm üzerinde başat etkisi olan konu başlıklarıyla, geçmişin sağlıklı bir değerlendirmesinin yapılarak geçmişten dersler çıkarılması üzerinde yoğunlaştırılmaktadır.
Bu yıl aynı zamanda Cumhuriyetin 75. Yılı kutlamaları kapsamında benzer değerlendirmeler üzerinde de yoğunlaşılan bir yıl özelliğini taşıyor. Cumhuriyet dönemi ülkemiz açısından şehirleşme faaliyetlerinin en yoğun yaşandığı yıllar olmakla birlikte Osmanlı döneminde çıkarılmış yasa ve yönetmelikler 1950`lerin sonlarına kadar, Cumhuriyet hükümetlerinin uygulamalarının belirleyicisi olma niteliğini taşıdığından Cumhuriyet öncesinin kalıcı uygulamalardan söz edilmeden yani tüm yüzyılı içermeksizin şehirciliğimizin ve şehirlerimizin nereden nereye geldiğini değerlendirmenin eksik olacağı kanısıyla bu yıl Türkiye`de 22.`si düzenlenen Dünya Şehircilik Günü Kolokyumu`nun ana teması "Şehirciliğimizin Yüzyılı" olarak belirlendi.
NE TARTIŞILACAK
22. Dünya Şehircilik Günü Kolokyumu`nda tarihsel süreç içinde, şehirleşme politikaları, planlama pratiği, planlama mesleği ve misyonunu incelemeyi hedefledik. Bu bağlamda geçtiğimiz yüzyıl şehirleşme politikaları aracılığıyla insan ve insanın yaşam kalitesi ile çevre boyutunda yapılan değişimin, içtenlikli mesleki özeleştiriler çerçevesinde bir değerlendirmesinin yapılması ve bu yüz yıllık birikimden dersler çıkartılması amaçlanmaktadır.
NASIL YAPILACAK
Böylesi bir değerlendirmenin yapılabilmesi, etkin bir eleştiri-özeleştiri ortamının oluşabilmesi ise; geniş katılımlı, döneme ilişkin belirgin teorik ve pratik katkılan olabileceğine inandığımız çağrılı atölye katılımcılarının yanı sıra, bu güne dek hep sessiz izleyici konumunda kalan meslek adamlarının da doğrudan katkı ve katılımlarını sağlayacak atölyeler şeklindeki farklı bir yöntemin de denenmesini gerektirmektedir.
NASIL TARTIŞILACAK
Atölye çalışmaları için belirlenen tarihsel dönemlerin seçiminde şehirleşme politikaları ve politikaların temel belirleyicisi olan sosyoekonomik süreçteki belirgin değişimlerin esas alınmasını benimseyerek üç tarih dönemi seçildi. Her atölye kendi içinde bir bütünlüklü tartışma ortamı oluştururken kuşkusuz diğer dönemlere de bazı göndermeler yapabilecektir.
Atölyelerde tarihsel süreçler ayrımında tüm katılımcıların birikimleri ışığında oluşan temel değerlendirmelerin, son gün yapılacak panellerde birleştirilerek genel değerlendirmelere ulaşılması ile Kolokyum`un ana teması çerçevesinde, bir sentez değerlendirmeye ulaşılabilecektir.
