Etik İlkeler Özlük Hakları
İZMİR ŞUBEMİZDEN BASINA VE KAMUOYUNA: “NARLIDERE KENTSEL DÖNÜŞÜM ALANI”NDA İPTAL KARARI
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2011-08-05
Güncellenme Zamanı
2011-08-10 15:45:29
Yayınlayan Birim
İZMİR

 

 Odamızın İzmir şubesi, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisince 09.02.2009 tarih ve 01.142 sayılı Belediye Meclis Kararı ile onaylanan "1/1000 Ölçekli 2. İnönü ve Atatürk Mahalleleri Revizyon İmar Planı"na askı süresi içinde yaptığı itiraza, süresinde yanıt verilmeyerek zımnen red kararı oluşmuştu. Söz konusu imar planın iptali istemi ile İzmir 4. İdare Mahkemesi‘nde açılan davada önce yürütmeyi durdurma, ardından iptal kararı verilmiştir. Kamuoyunda "KENTSEL DÖNÜŞÜM PLANI" olarak adlandırılan ancak bu tür bir niteliği bulunmayan söz konusu plan temel planlama esaslarına ve şehircilik ilkelerine aykırı biçimde hazırlanmıştır. Söz konusu plan, mevcut eğitim tesisi ve camiyi anlaşılmaz biçimde ve uygun olmayan alanlara taşıyarak kamuyu zarara uğratmaktadır. Birinci derece deprem kuşağında bulunan İzmir‘de Jeolojik Etütler hayati önem taşımaktadır. Buna karşın plan Jeolojik Etüt Raporundaki uyarılara uymamaktadır. Alanın 1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planı‘nın "son kullanma tarihi" geçmiştir. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanan 1/25.000 ölçekli Kentsel Bölge Nazım İmar Planı Revizyonu‘nda bu planların revize edilmesi gerektiği hükme bağlanmışken, bu hükme uyulmamıştır. Dahası, dava konusu plan kendi dayanağı olan 1993 tarihli 1/5.000 ölçekli Nazım Planı‘na dahi uygun değildir. Mahkemece aşağıda belirtilen konularda hukuka açıkça aykırılık ve uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararlar oluşacağı nedenleriyle planın iptaline kararı verilmiştir. 

İzmir‘in üst ölçekli planına uygun olmadığı: İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanan 1/25.000 ölçekli İzmir Kentsel Bölge Nazım İmar Planı Revizyonu‘nun 7.35 plan notuna aykırı biçimde, 1/5.000 ölçekli Nazım Plan Revizyonu yapılmaksızın, 1993 yılında onaylanmış olan 1/5.000 ölçekli Nazım Planına dayandırılarak hazırlanmıştır. Oysaki dava konusu planın tesisi edildiği tarihte yürürlükte bulunan üst ölçekli planın plan notlarının genel hükümlerinin 3 nolu plan notunun 13. fıkrasında, 1/5.000 ölçekli Nazım İmr Planı ve/veya Revizyonu yapılmadan 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planı ve Revizyonu yapılamayacağı; 14. fıkrasında ise, bu plan kararları çerçevesinde hazırlanacak olan 1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planı aşamasında imar planına esas jeolojik-jeoteknik etüt yapılmasının zorunlu olduğu açıkça hükme bağlanmıştır.

Yürürlükteki 1/5.000 plana dahi uygun olmadığı: Dava konusu plan, dayanağı olan 1993 onaylı 1/5.000 ölçekli nazım imar planının "Gecekondu Önleme Bölgesi" ve "Sosyal Konut Alanı" kararlarını içermemektedir. Bu haliyle, son kullanma tarihi geçmiş Nazım Planına da aykırıdır.

Jeolojik etüt sonuçlarına uyulmadığı: 2005 yılında yapılmış olan Jeolojik Jeoteknik Etüt Raporu‘nda çok eğimli alanlarda çok katlı yapılaşmaya gidilmemesi gerektiğini belirleyen hükme aykırı biçimde uygun olmayan alanlarda plan ile 8 katlı yapılaşma öngörülmektedir.

Uygun olmayan kullanım değişiklikleri: Mevcut ilköğretim okulu konut alanı olarak planlanmış ve yeni önerilen temel eğitim alanı mevcut okulun 30 metre güneydoğusundaki çok eğimli bölgeye taşınarak ilgili kurumlardan görüş alınmamıştır. Benzer şekilde mevcut cami alanı yeşil alan olarak planlanmış, yeni cami alanı 40 metre doğuda planlanarak gene ilgili kurumlardan görüş alınmamıştır.

Tüm İzmir için bir kentsel yenileme ve dönüşüm modeli olabilecek böyle önemli bir alanda, şehircilik ilkeleri ve planlama esasları ile ilgili yasalar göz ardı edilerek daha önce uygulanan ve sıkıntıları hala devam eden bir yöntemle çözüm bulunmaya çalışılması kentimiz için geri dönülemez problemlere yol açacaktır.

Yargı kararı ile kesinleşmiş olan bu aykırılıklar İzmir‘de planlama konusunda yerel yönetimlerin içinde bulunduğu umursamazlığın açık göstergesidir. Şehir Plancıları Odası en temel hususları gündeme getirdiğinde dahi kamuoyunda "plana karşı imiş" gibi tanıtılmaktadır. Oysaki Şehir Plancıları Odası, kentin sağlıklı ve düzenli gelişmesi için bu uyarıları yapmaktadır ve bu konudaki çalışmalarına devam edecektir. "İtirazımıza yanıt verilmemesi nedeniyle gelenek haline gelen dava açma zorunluluğumuz" sonucunda söz konusu davamızdaki İPTAL KARARI, demokratik ve bilimsel planlama konusunda da yerel yönetimlere bir uyarı niteliği taşımaktadır.

Değerli basınımız aracılığıyla kamuoyuna önemle duyurulur. 22.07.2011  Gökhan Erkan TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı    

 

 

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>