SİNDİRME POLİTİKALARINA KARŞI ODAMIZIN HUKUK ZAFERİ
24 Temmuz 2014
Kamu Kurumu niteliğinde Anayasal bir meslek kuruluşu olan ve kentlerimize ve yaşam alanlarına ilişkin bilimsellikten uzak, şehircilik ilkelerinden yoksun, meslek etiğine aykırı ve hukuk dışı tüm plan ve projelere karşı mücadele veren Şehir Plancıları Odası`nda aldığı görevleri nedeniyle 18 Temmuz 2013 tarihinde, dönemin AKP`li Beylikdüzü Belediyesi tarafından işten çıkarılan Yönetim Kurulu üyemiz Gürkan Akgün ve yine 18 Mart 2012 tarihinde İBB tarafından işine son verilen Yönetim Kurulu üyemiz Süleyman Balyemez`in haklılıkları, mahkeme kararıyla bir kez daha kanıtlandı. Özellikle Taksim Meydanı ve Gezi Parkı`na dayatılan projelere karşı yürütülen mücadelede, iktidarın adeta kindarlığa vardırdığı uygulamaları ile tamamen keyfi, hukuksuz ve emek düşmanı politikaları gereğince vermiş olduğu işten çıkarma kararları mahkemece iptal edilmiş, Yönetim Kurulu üyelerimiz her türlü özlük haklarını geriye kazanmışlardır.
12 Mart 2012 tarihinde, sekretaryasını yürüttüğümüz Taksim Dayanışması bileşenleri, düzenlediği basın açıklamasının ardından Taksim Meydanı için hazırlanan İmar Planlarına yönelik, en temel demokratik haklardan biri olarak tanımlanan; bireysel itiraz dilekçelerini teslim ettikten sonra, kimlik bilgileri güvenlik görevlilerince kayıt altına alınan Yönetim Kurulu Üyemiz Süleyman Balyemez, çalışmakta olduğu İBB`ye bağlı taşeron firma tarafından işten çıkartılmıştır. Bundan 14 ay sonra Mayıs ayının son günlerinden itibaren, daha yaşanabilir, daha demokratik, doğadan, özgürlükten, barıştan ve insandan yana bir yaşam özlemi Gezi Parkı ile simgeleşerek tüm dünyaya umut olmuş, bireysel imzalarla başlayan itirazlar, Türkiye`nin tüm meydanlarında milyonların bir araya gelmesine yol açmıştır. Ancak ısrarla bu umut kıvılcımını söndürmek isteyenler, baskı, şiddet, gözaltı, işten atma, sürgün gibi her türlü despotik, hukuksuz ve antidemokratik uygulamayı uygulamaktan kaçınmamışlardır. Her türlü demokratik talebe ve haklı muhalefete tahammülsüz olan siyasi iktidarın temsilcisi olarak, bizzat dönemin Beylikdüzü Belediye Başkanı Yönetim Kurulu üyemiz Gürkan Akgün`e Gezi süreci ve Odamızda yürütmüş olduğu görevlerin işten çıkarılma gerekçesi olduğunu ifade etmiştir ve işine 18 Temmuz 2013 tarihinde son verilmiştir.
Ancak tüm bu keyfi ve emek düşmanı işlemlere karşı yönetim kurulu üyelerimiz adına açılan davalar sonucunda haklı kazanımlar elde edilmiş ve yargı tarafından işlemler iptal edilmiştir. Böylelikle iktidarın yürüttüğü uygulamaların hukuksuzluğu bir kez daha adalet ve kamuoyu karşısında tescillenmiştir.
Odamız kurulduğu günden bu yana yaşam alanlarımızın geleceğini tehdit eden, bilimsellikten ve kamu yararından uzak olan plan ve projeler karşısında mücadelesine devam etmiştir. Meslek alanımıza hukuksuzca müdahale eden ve rant odaklı planlama anlayışını kentlerimize dayatarak kamu yararını ve İstanbul`un geleceğini hiçe sayanlara karşı, haklı ve giderek daha güçlü bir şekilde sürdürülen bu mücadele; yetkilerini kötüye kullanan tüm kurumlara karşı verilmiştir, verilmektedir, verilecektir. Kamu yararı adına gerçekleştirdiğimiz ve haklılığı hukuk tarafından onaylanan faaliyetlerimiz karşısında, söyleyecek sözü olmayanlar sesimizi kısmak ve mücadelemizi engellemek adına her yolu denemektedir. Çalışmalarımızı ve mücadelemizi durdurmayı, yavaşlatmayı ve meslektaşlarımızı sindirmeyi hedefleyen, kurum bünyelerinde çalışan tüm profesyonellere gözdağı vermeyi amaçlayan bu art niyetli boş tehditlerden Odamızın ve bizimle birlikte bu mücadeleyi sürdürenlerin daha da güçlenerek çıktıklarının ve yoluna devam ettiklerinin bilinmesini isteriz. Odamız, İstanbullulara karşı taşıdığı sorumluluk gereği, yetkileri ile kamu yararını gözeten uygulamaların yanında olmaya, yetkilerini kamu yararına aykırı ve bilimsellikten uzak bir şekilde kullananlara karşı ise mücadelesini yılmadan sürdürmeye ve meslektaşlarımıza destek olmaya devam edecektir.
Bizler, ilk defa karşılaşmadığımız bu antidemokratik uygulamalara, tehdit, sürgün, gözaltı, işten atma gibi korku ve sindirme politikalarına karşı dayanışmanın gücüne inanıyoruz ve birlikte yürüttüğümüz mücadelelerin kazanımlarını tek tek görüyoruz. Ancak örgütlü durabildiğimiz taktirde insan onuruna yakışır koşullarda, hiçbir gücün karşısında boyun eğmeden yaşamımızı sürdürebileceğimizi; mesleğimizin gereklerini insanlığın, toplumun ve doğanın yararına yerine getirebileceğimizi biliyor ve bilimden, emekten, kamu yararından yana olan herkesi bir arada durmaya çağırıyoruz.
Saygılarımızla,
TMMOB Şehir Plancıları Odası
İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu
