Etik İlkeler Özlük Hakları
KENTLERİ YAĞMALAMAYA SON VERİN! 3. KÖPRÜ İHALESİ YASADIŞIDIR, İPTAL EDİN!
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2012-04-20
Güncellenme Zamanı
2022-02-14 16:16:14
Yayınlayan Birim
İSTANBUL

KENTLERİ YAĞMALAMAYA SON VERİN!

3. KÖPRÜ İHALESİ YASADIŞIDIR, İPTAL EDİN!


Değerli basın mensupları,

Bugün birkaç kez ertelendikten sonra Karayolları Genel Müdürlüğü`nde bir kez daha ihaleye açılmaya çalışılan 3. Köprü projesi, AKP hükümetinin başbakanı, çeşitli bakanları, İstanbul büyükşehir belediyesi yönetimi ve emlak-inşaat lobisi tarafından, yıllardır yandaş medya ile yayılan yalanlar aracılığıyla topluma dayatılmaya çalışılan bir emlak ve rant projesidir. AKP hükümeti 2008 yılından bu yana, İstanbul`un yağmalanması için koçbaşı olarak görülen bu büyük emlak ve rant projesini topluma kabul ettirmek ve gerçekleştirebilmek için türlü yalanlar söylemiş; hukuk dışı yollara başvurmuş; projeyi sermaye için cazip hale getirmek için Türkiye halkına ait olan kamusal kaynakları alenen peşkeş çeken bir noktaya gelmiştir. 

Bugüne kadar 3. Köprü projesini topluma kabul ettirmek için söylenen ve bilim insanları tarafından daha önce hepsi de ayrıntılı biçimde çürütülen 3 büyük yalan vardır: 

1. "3. Köprü projesi İstanbullunun ulaşım sorununu çözecektir. Köprü, transit taşımacılığa hizmet edecektir." AKP hükümeti, uydurduğu bu yalanlarla halkı kandırmaya çalışırken, şirketleri buna ikna etmeyi başaramamış ve ihaleyi sürekli olarak ertelemek zorunda kalmıştır. Önce günde 100 bin araç geçişi olarak bahşedilen kar garantisini günde 135 bin araca çıkarmak zorunda kalmıştır. Bu durum da göstermektedir ki, 3. Köprüye trafik açısından bir ihtiyaç yoktur. Mevcut köprülerdeki transit araç trafik yükü de yalnızca yüzde 2,5`tur. 

2. "3. Köprü projesi İstanbul`un ormanlarına, doğal varlıklarına, suyuna zarar vermeyecektir. Kestiğimiz ağaçların fazlasını dikeceğiz". Bu söylemler bugün hala devam ederken, başbakanlığa bağlı TOKİ Sarıyer Zekeriyaköy`deki ormanlık alanda ağaç katliamı yapmaya hazırlanmakta; ormanın içine 6 bin adet villa yapma projesiyle orman yağmasını başlatmaktadır. Orman Bakanı Veysel Eroğlu tarafından dillendirilen bu bilim dışı söyleme bakanlığına bağlı Orman Bölge Müdürlüğü`ndeki orman mühendisleri bile inanmamaktadır. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi`nin konuyla ilgili raporu ortaya çıkacak olan zararın boyutlarını ayrıntılı biçimde ortaya koymaktadır.

3. "3. Köprü projesi bir kalkınma ve uygarlık projesidir. Projeye karşı çıkanlar bir avuç kalkınma, uygarlık düşmanı çevrecidir". AKP hükümeti, kentleri ve doğayı yağmalayan şirketlere olağanüstü avantajlar sağlamayı iktidarının tek güvencesi haline getirmeye çalışmaktadır. AKP hükümetinin kalkınma ve medeniyetten anladığı tek şey, otomobil sayısını artırmak; inşaat şirketlerinin şantiyesi haline getirdikleri İstanbul`un her yerini AVM`ler ve lüks konut çöplükleriyle doldurmak; bütün tarihsel-kamusal alanları otel yapmak; neredeyse her gün beş tane güvencesiz işçiyi iş cinayetiyle katletmekten ibarettir. AKP bütün bu yağma, cinayet ve talanı toplumun gözünde normalleştirmek için projeye karşı çıkanları uygarlık düşmanı ilan ederken bugüne kadar projeyi savunan bir tane bilim insanı bulamamıştır.  


AKP hükümeti, projeyi gerçekleştirmek için yalanların yanı sıra hukuk dışı yollara başvurmaktadır.  İstanbul İl Çevre Düzeni Planı`nda 3. Köprünün kent için olumsuz sonuçları açıkça belirtilip projenin kesinlikle yapılmaması gerektiğini vurgularken, Kadir Topbaş tarafından planda tadilat yapılmıştır. Garipçe-Poyrazköy bölgesi 1. derecede SİT alanıdır; mevcut SİT kararları yok sayılarak ormanlar, yaban hayatı ve çok sayıda endemik bitki türü tehdit edilmektedir. Meslek odaları tarafından Danıştay`a açılan davalarda projenin ÇED yönetmeliği dışında tutulmaması kararı alınmış olmasına karşın, bu uygulama sürmektedir. Ayrıca meslek örgütleri tarafından proje ile ilgili olarak açılmış olan yürütmeyi durdurma davaları devam etmektedir. 6 ay önce açılan bu davaların birinde bilirkişiler olumsuz rapor verirken, mahkemeler hukuksal süreci yavaşlatan bir tutumla, hala bilirkişi atamalarını yapmamaktadır. Açılan davalar sürerken yapılmaya çalışılan 3. Köprü projesi ihalesi yasadışıdır. İhale iptal edilmelidir, aksi halde bu ihaleyi yapanlar ve projeye talip olacak şirketler, İstanbul kentine verecekleri telafisi mümkün olmayan zararlardan dolayı şahsen sorumlu olacaklardır. 

AKP hükümeti, bu bilimdışı ve yasadışı cinayet projesini gerçekleştirmek adına ihaleye girmekte nazlanan şirketlere taviz üstüne taviz vermekte; sermayeyi ikna etmek için verilen bu olağanüstü tavizlerle birlikte ihale süreci tam bir skandala dönüşmektedir. 3. Köprü konusunda halka, bilime, meslek örgütlerine kulaklarını tıkayan AKP hükümeti, bu rant projesini sermayeye satmak için atmadık takla bırakmamıştır. 

Önce kamulaştırma bedelleri yarıya düşürülmüş; ihale yapılamadığı için kamulaştırma bedellerinin tamamı halkın sırtına yüklenmiştir. Proje ikiyi bölünmüş; karlı kısımları şirketlere bırakılırken, diğer kısımlarının yapımı hükümet tarafından üstlenilmiştir. Şirketlere sağlanan kar garantisi yükseltilmiş ve dahası şirketler bu süreçte özel olarak çıkartılan yasayla projenin yapım aşamasında katma değer vergisinden muaf tutulmuştur. Halkın satın aldığı ekmekten suya her şeyi vergiye tabi tutan, kullandığı akaryakıtı yüzde 80-90 oranında vergilendiren AKP hükümetinin sermayeyle başka hangi kirli pazarlıklara girdiği bilinmemektedir. Ancak daha yapım aşamasında yaşanan bu skandallar göstermektedir ki, İstanbul kentine ve doğaya büyük zararlar verecek olan 3. Köprü projesi Türkiye halkının tamamının sırtına yıkılan büyük bir yük haline gelecektir. 

Aslında insanca bir kent yaşamıyla asla bağdaşmaz çılgın projeleriyle; ülkemizi TOKİ Cumhuriyetine dönüştürme planlarıyla; yaşadığımız kentlerle ilgili karar hakkımızı yok sayan Afet Yasalarıyla; yağmacı belediye başkanlarıyla; inşaat ve HES şirketleriyle; iş cinayetlerini kader sayan vahşi sermaye yanlısı tutumuyla, Türkiye halkının sırtındaki esas yük, bu yağmacı sistemdir. Doğayı ve kentlerdeki insanca yaşam alanlarını korumak ve iyileştirmek için tek bir olumlu adım dahi atmayan AKP hükümeti ise, İstanbul`dan İzmir`e, Ankara`dan Adana`ya bütün kentlerimizi içinde yaşanamaz beton ucubelere dönüştürsünler diye sermayeye pazarlamakta; yaşam alanlarımızı vahşice talan etmektedir. Taksim`den Haydarpaşa`ya Boğaz`dan Haliç`e bütün kent topraklarına sermayenin vahşi İstanbul`u adına parsel parsel el koymaya çalışmaktadır. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Yasası olarak bilinen dozer yasasının meclisten geçmesiyle birlikte kentlerimize yönelik bu vahşi talan daha da yaygınlaşacak ve bütün kentlerimiz, dün tıpkı Dikmen`de görüldüğü gibi faşizan bir yıkım saldırısıyla yüz yüze bırakılacaktır.

Ormanlarımıza, yaşam alanlarımıza, mahallelerimize, tarihsel-kamusal alanlarımıza, kentlerimize, İstanbul`a yönelik bu saldırılara bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da direneceğiz. 3. Köprü projesine ve tüm benzeri rant projelerine karşı doğayı ve yaşam alanlarımızı savunacağız. Kentlerimize yönelik yağma son bulmalı; halka yaşadığı mahalleler ve kentlerle ilgili karar hakkı tanınmalı; insanca bir kentsel yaşam için bilime kulak verilmeli; 3. Köprü projesi; İzmir-İstanbul otoyolu projesi gibi rant projeleri iptal edilmelidir. 

Bizler bu ihaleye girecek şirket bulunsun bulunmasın, bu projenin bundan sonraki tüm aşamalarında yaşamı ve doğayı savunmaya devam edeceğimizi ve projenin neden olacağı bütün yıkıcı sonuçlarla mücadele edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. 

3. KÖPRÜ YERİNE YAŞAM PLATFORMU


TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>