Mesleki, hukuki temel ve kentli hakları açısından eleştirilen "Kabataş Martı Projesi" adlı Transfer Merkezi inşaatının başlaması ile ilgili İBB tarafından yapılan açıklamada, 4 Ağustos‘ta Kabataş İskelelerinin kapatılacağı bildirilmesinin üzerine TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu tarafından 3 Ağustos Çarşamba günü saat 11.00‘da, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi`nde basın toplantısı düzenlendi.
Şubemiz Yönetim Kurulu Sekreteri Akif Burak Atlar ve Mimarlar Odası ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı`nın konu ile ilgili görüşlerini basın ve kamuoyuyla paylaştığı toplantıda, basın açıklamasını TMMOB İstanbul İKK Sekreteri Cevahir Efe Akçelik okudu.
Mimarlar Odası‘ndan Mücella Yapıcı, "Kabataş son derece dar bir sahil şeridinde, jeolojik açıdan Boğaz`ın son derece kritik bir noktasında yer alıyor. Burada korunması gereken tarihi eserler ve değerler söz konusu. Mesele martı meselesi değildir. Biz şu anda mimari bir eleştiri yapmıyoruz. Asıl önemli olan projenin fonksiyonu ve kente verdiği zarardır. Mesele projenin teknik olarak son derece vahim olmasıdır. Konu, bir iskele kapatılmasının ve ulaşım hakkımızın engellenmesinin çok ötesindedir. Bir mimari projenin martı olmasından çok daha vahimdir" dedi.
Yapıcı, Martı projesinin yanı sıra Haliç Port, Kabataş-Beşiktaş metrosu ve Beşiktaş-Üsküdar hattında deniz altına açılması planlanan yaya tüneli gibi projeler silsilesinin de mutlaka incelenmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu projelerin kente verebileceği zarara değinerek "Dünyanın hiçbir yerinde denize paralel, kıyıya 5 metre mesafede yer altı metrosu yapılmaz. Dünyanın en güzel yerinde Boğaz‘ın altına yürüyüş tüneli yapılmaz. Bu zemin çok ciddi kayma potansiyeline sahiptir. Bu kadar çok tarihi eserin bulunduğu bir bölgenin zeminiyle bu kadar oynayamazsınız" diyerek mücadeleye hep birlikte akıl, fikir ve bilgi üzerinde temellendirecekleri tartışmalarla devam edeceklerini dile getirdi.
Şubemiz sekreteri Akif Burak Atlar, Kabataş`ın 33 mahalleden oluşan bir kentsel sit alanın içinde yer aldığını ve 28 Temmuz`da kapatılacağı söylenen, daha sonra 4 Ağustos`a ertelenen Kabataş sahasının yasal süreçlerinin henüz tamamlanmadığını belirtti. Atlar, "Bu süre içinde İstanbulluların proje ile ilgili yeterince bilgilendirilmediğini görüyoruz. Kabataş iskelesini doğrudan kullananların soruları ve endişeleri nedeniyle bir imza kampanyası yürüttük. Bu kampanyada kullandığımız proje görselleri İBB tarafından asılsız bulundu" diyerek görsellerin projenin mimarının web sitesinden alındığını ve eğer asılsızsa projenin asıl görsellerinin hemen İstanbullulara sunulmasını talep ettiklerini sözlerine ekledi. Akif Burak Atlar ayrıca, "Katılımcı demokrasinin en önemli araçları; şeffalık ve katılımcı süreçlerdir. Bu sadece İstanbul değil, tüm kentler için geçerlidir. Kabataş iskelesi gibi önemli bir kamusal alanda yapılması planlanan bir projenin herhangi bir toplumsal kabul olmadan onaylanması dayatmacı bir anlayıştır. Bilimde otorite olmaz. Bilimsel gerçekler otorite tarafından değerlendirilemez" diyerek yasal sürecin takibinde olacaklarını belirtti.
