Etik İlkeler Özlük Hakları
ÇEVRE GÜNÜ”NDE ÇEVRENİN TALANINA DEVAM EDİLİYOR
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2007-06-05
Güncellenme Zamanı
2007-08-14 17:24:56
Yayınlayan Birim
MERKEZ

Seçim ortamına girmiş olduğumuz  bu günlerde yangından mal kaçırır gibi çıkarılan, seçim yatırımı ve popülizm  kokan yasalarla “çevre ve ekolojik değerlerimiz”, küreselleşme, sermayenin  çıkarları, rant ekonomisi, parçacı imar afları ile yağmalanmakta, doğal  ortamlar yok edilmektedir. Yerleşmeler çevreye duyarlı, çevreyi koruyan ve  yaşatan planlama anlayışına aykırı şekilde gelişiyor. Şehircilik, planlama ile  ilgili kurumlar içleri boşaltılarak lağvedililirken, plansızlık ve hukuksuzluk  dayatılıyor. Tarım toprakları, ormanlar, kıyılar, meralar, su kaynakları,  kültürel varlıklar planlama ilkelerine ve kamu yararına aykırı yapılaşmaya  açılarak, piyasa faaliyeti haline getirilerek metalaştırılıyor.

  Son dönemde yasalaşan ya da TBMM gündeminde yasa ya  da yasa değişikliği tasarı ve teklifleri, çevre değerleri ve ülke kaynakları  açısından son derece olumsuz sonuçlar verebilecek düzenlemelerle dikkat  çekmektedir. Bu düzenlemelere verilebilecek en son örnekler, Kıyı Kanununda  yapılmak istenen değişiklerle orman ve kıyı alanlarının talanı anlamına  gelebilecek önergeler ve Mera Kanununda yapılan değişikliklerdir.

  Yasalaşan ya da TBMM gündeminde  yer alan düzenlemeler şu tür sonuçlar yaratmaktadır.

  §           Ayrıcalıklı  uygulamalarla kamu alanları talan edilmektedir. 

  §           Kamusal kullanımı kısıtlayıcı  düzenlemeler yapılmaktadır

        Kanunlarda, Kanun tasarı ve tekliflerinde  yer alan muğlâk ifadeler nedeniyle geniş kapsamlı olarak değerlendirilmesi  mümkün olan ve kısıtlı doğal kaynaklar olarak değerlendirilecek kıyı ve sahil  şeritlerinden, ormanlardan kamusal kullanımı kısıtlayıcı düzenlemeler  yapılmaktadır. 

  §            Yapılmak istenen yasal düzenlemeler, orman  ve kıyı alanlarında yatırım adı altında ülke kaynaklarının, üstelik çoğu zaman  bedelsiz olarak belli sermaye odaklarına tahsisi amacını gütmektedir.

  ·         Anayasa maddeleri ihlal  edilmektedir

  Anayasa’nın 43üncü, 45inci  maddeleri ve çevre hakkına ilişkin 57inci maddeleri ihlal edilmektedir. Yapılan  “yasal düzenleme”ler, Kanuna aykırı iş ve işlemlerle meraları, yaylak ve  kışlakları ve kıyıları tahsis ya da satış yoluyla talan edilmesini  “meşrulaştırmaktadır”.

  ·         Kanunlar ve tasarılar ilgili  Kanunların özüne aykırı düzenlemeler içermektedir

  Mera, yaylak ve kışlaklar bağlı  bulunduğu hukuki rejim gereği tescile ve birlikte alım, satım, trampa,  bağışlama, haciz ve taksime konu olamamakla niteliği değiştirilememekle  birlikte ilgili Anayasal ve yasal hükümler değiştirilmekte, Yürütme,  yürürlükteki yasal düzenlemelere aykırı davranmaktadır.


·         Yeni imar afları getirilmektedir

  Yapılan düzenlemelerle açıkça  imar affı yapılmakta, aykırı yatırım ve yapılanmalar affedilmektedir. Son  dönemde imar affı adı altında yasal düzenleme yapılmamakla birlikte farklı  kanunlara eklenen maddelerle gizli ve açık imar afları parça parça  yapılmaktadır. Bu tür düzenlemeler, af beklentisi olan vatandaşı da büyük  ölçüde tatmin etmektedir. Bu düzenlemelerin en korkutucu yanı, giderek  benimsenmesi ve yaygınlaşmasıdır. Bu yolla kamu arazilerinin talanı da  hızlanmakta ve kamuoyu gözünde meşrulaşmaktadır. 

  ·         Belediyeler kamunun ve Devletin  hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazların yasa dışı yollardan satışı için  teşvik edilmektedir.

  Belediyeler yasal uygulama  yapmakla görevli ve yükümlüdür. Belediyenin yasal olmayan yollarla yaptığı  satış ve tahsisleri meşrulaştırmak, TBMM’nin de suça ortak olması anlamına  gelmektedir. Belediye Başkanlarının yaklaşan yerel seçim yatırımlarını genel  seçim yatırımına dönüştürme aracı olan kanun tasarı ve tekliflerinin kabulü,  suçun her iki karar organında da paylaşılması anlamını taşımaktadır. Cezasız  kalan hatta desteklenen suçlar, tüm belediyeler ve vatandaşlar ile yatırımcılar  için kötü emsal oluşturmaktadır.

  ·         Vatandaşlar kamu ve devletin  hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazları işgal için teşvik edilmektedir

  Yapılan yasal düzenlemeler  vatandaşı, kamu arazilerini yasal olmayan yollardan edinme konusunda teşvik  etmekle kalmamakta, yasal olmayan yolları tercih etmeyen belediyelerin yasa  dışı uygulamalara yönelmesi konusunda baskı altında bırakmasının bir aracına  dönüşmektedir. Cezasız kalan hatta desteklenen suçlar, tüm vatandaşlar ve  yatırımcılar için benzer kötü emsal oluşturmaktadır.

  ·         Hukuk çiğnenmektedir

  Kanunlara aykırı davranışlarla  ilgili olarak yargıya yansıyan konulardan kamu lehine sonuçlananların tersine  düzenlemeleri içeren yasal düzenlemeler, kamu lehine sonuçlanan uzun süren  yargı sürecine rağmen, davaların sonuçlarını yok sayarak hukuku da yok  saymaktadır. 

  ·         Devletin hüküm ve tasarrufu  altındaki arazilerin kamuya geri dönüşünü sağlama çabaları ve emekleri hiçe  sayılmaktadır

  Devletin hüküm ve tasarrufu  altındaki arazilerin kamuya geri dönüşünü sağlamak için çaba sarfeden kamu  görevlilerinin emek ve zamanı çöpe atılmakta, kamu görevlilerinin bu yolda  çabaları cezalandırılmakta, hukuk ve adalete olan inançları  yok edilmektedir. Yargıda kamu alanlarını  kamuya geri kazandırmak için çaba, emek ve zaman harcayan kamu görevlileri ve  yargı görevlilerinin zaman ve emekleri yok sayılarak bu kişilerin ve ilgili  kurumların yürütmeye ve yargıya olan inançları zedelenmektedir.

  Küresel ısınmadan başlayan ve yapı ölçeğindeki  kirliliklere kadar uzanan çevresel sorunların tek tek çözülmesi ile istenen  amaca ulaşmak mümkün değildir. Çevre sorunları birbirleriyle ilişkileri  noktasında bütünlüklü, diğer kullanım kararları ile dengeli bir biçimde ele  alınan fiziksel planlama kararları ile çözümlenebilir. Doğal, toplumsal,  ekonomik ve kültürel ortamın korunup yaşatılması ve sürdürülmesi yönetim, finansman,  uygulama boyutunu bir kentleşme ve yerleşme politikası çerçevesinde ele alan  planlama ile sağlanır.  Bu noktada Şehir  Plancıları Odası orman, kıyı, mera gibi çevresel değerlerin korunmasında,  yaşatılmasında, yönetiminde toplum ve kamu yararını savunmada her zaman olduğu  gibi kararlıdır.

  TMMOB Şehir Plancıları Odası

  Yönetim Kurulu

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>