Turizm Teşvik Yasası'nın 7. Maddesinin 1.Fıkrası'na yapılan bir eklemeyle, Turizm bölgelerinde Kültür Bakanlığı'nın talebi ile imar uygulamaları ve ruhsatlandırmayla ilgili yetkilerin Bayındırlık İl Müdürlüklerine verileceğini öğrenmiş bulunuyoruz.
Bir süredir, özellikle büyük yatırımlara yönelik olarak tüm engelleri ve düzenlemeleri aşmak amacıyla yetkileri merkezi yönetim birimlerinde toplayan mevcut iktidar anlayışı, bu kez turizm ve kıyı alanlarında benzer bir politikaya yöneliyor. Turizm alanlarını hızla dönüştürüp, kamusal niteliğinden arındırarak, özel girişimciye yok pahasına veren bu anlayış, bu konuda kendi koyduğu ilkeleri de yeri geldiğinde görmezden geliyor. Uzun süre yerelleşme ile demokratikleşmeyi özdeşleştiren mevcut iktidar, bu kez belediyelerin elinden imar uygulama ve ruhsatlandırmayla ilgili yetkileri alıp, doğrudan kendi emrinde çalışan Bayındırlık İl Müdürlüklerine veriyor.
Niçin bu yola başvurulduğunu anlamak için, son yerel seçim haritasına bakmakta yarar var. Kıyılarda seçim yitiren AKP iktidarı, bu yerlerdeki imar yetkilerinden ve rant beklentilerinden vazgeçmediğini gösteriyor.
Kıyı yağmasını hızlandıracak bu yaklaşımın, planlama açısından da mevcut durumdaki parçalanmış yetkileri daha da dağınıklaştıracağı açıktır. İmar uygulamalarının belediyelerin sorumluluğundan çıkartılması belediyelerin planlama gücünü daha da zayıf hale getirecektir.
Toplumla ve ilgili kesimlerle paylaşılmadan TBMM gündemine getirilen bu teklifin bir an önce geri çekilip tartışmaya açılmasını talep ediyoruz.
Doç.Dr. H.Tarık Şengül
TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı