Uluslararası literatürde Kentsel dönüşüm "kentsel sorunların çözümünü sağlayan, mekansal şartların kötüleştiği ve yaşam standartlarının düştüğü bir bölgenin ekonomik, fiziksel, sosyal ve çevresel koşullarına kalıcı bir çözüm sağlamaya çalışan kapsamlı bir sağgörü ve eylem" olarak tanımlanabilir.
Ancak Kentimizde adına dönüşüm denilen ancak uzaktan yakından ilgisi olmayan, kentsel dönüşüm plan notları yolu ile bir 0,50 emsal artışı verilmesine karar verilmiştir. Yasal olmayan bu uygulama da yetmemiş, plan notlarına emsal artışı getirecek hükümler eklenerek emsal daha da arttırılmaya çalışılmıştır. Bu haliyle dönüşüm demek rant demek olmuş ve Nilüfer gibi Türkiye`nin en zengin ilçelerinden birinde hem de rantı yüksek bölgelerde kentsel dönüşüm başlamış ve hızla sürmektedir.
2015 yılında 1/5000 Nazım İmar Planlarına oybirliği ile plan notu eklenmesi ile başlayan serüven, Plan notunun mahkeme tarafından iptal edilmesi, bu iptal kararına rağmen hukuk tanımaz şekilde hareket eden Büyükşehir Belediye Meclisinde, günümüze kadar 400`e yakın 0.50 emsal artışlı plan değişikliği onaylanmış, onaylanan plan değişikliklerinin hepsi yargıya taşınmıştır. Yargı yoluna giden plan değişikliklerinin iptal kararları ise gelmeye devam ediyor.
Adı 0,50 Emsalle anılacak olan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe`ye "ülkenin lokomotifi" olan inşaat sektörünü Bursa`da krize soktuğu için görevden el çektirilmiş yerine Alinur Aktaş gelmiş ve ilk açıklamalarında kendisine iletilen Kentsel Dönüşüm sorununu çözme görevini yerine getireceğini ifade etmiştir.
Bunun ardından İlçe Belediyeleri, Akademik Odalar ve ilgili Bakanlıkla ardı ardına toplantılar yapılmış ve kentte olumlu bir beklentiye yol açılmıştır. Ancak yaratılan olumlu hava yerini yine koyu bir sise bırakmış ve hukuksuzluk ortadan kalkmadığı gibi oy birliği ile devamına karar verilmiştir. Hem de bu işbirliği mahkeme kararları ortadayken inşaat ruhsatından plan kararları üretilerek, hukuk ve planlama birikimi iyice ayaklar altına alınarak yapılmıştır. Bu "başarı" yalnızca selefine rahmet okutan, Büyükşehir Belediye Başkanına ait değildir. Bu "başarı" aynı zamanda Büyükşehir Belediye Meclisinin AKP, CHP ve MHP`li üyelerine aittir. Oy birliği ile kabul ettikleri sadece bir planlama faciası bir karar değil, aslında kentsel dönüşüm olmayan rant yaratıcı değişiklik hamleleriyle komşuyu komşuya düşman eden düzenin devam ettirilmesidir.
Sorunları çözsün diye kentin yönetimine getirilenlerin çözüm diye dayattığı rant projeleri hukuksuzdur. Bu hukuksuzluğa ortak olanlar rantı meşrulaştırmakta ve kente karşı suç işlemektedirler. Riskli yapı kura çeker gibi vatandaşın talebine bırakılmamalı, riskli alan ya da yapılar Bakanlıkça ya da ilgili belediyelerce tespit edilmeli, kentsel dönüşüm yapılacak alan ve yapılara ilişkin etaplama yapılmalı, bütüncül hareket edilmelidir… Aksi halde tanıyamayacağımız ve yaşayamayacağımız kentler ortaya çıkacaktır.
Devlet, her vatandaşına eşit koşullarla riskli yapısından kurtulma şansını ve hakkını tanımak zorundadır. Fakat ne yazık ki 0.50 emsal artışı yalnızca lüks semtlerde müteahhitlerin iştahını kabartan bir yatırım fırsatından öte bir anlam taşımamaktadır.
Daha önce defalarca söylediğimiz gibi, 1999 yılında yaşanan depremden sonra kaynak sağlanabilmesi amacıyla 1999 yılının Kasım ayında çıkarılan 2003 yılından itibaren Özel Tüketim Vergisi haline getirilen, 4481 sayılı Deprem Vergileri Kanunu çıkarılmıştı. Bu kanun depremin yol açtığı ekonomik kayıpların giderilmesi için çıkarılmıştı. Bugüne kadar toplanan vergilerin toplamının 40 milyar lira olduğu biliniyor. 6306 sayılı kanunla birlikte de kentsel dönüşüm için bazı fonlar da oluşturuldu.
Madem konu acil ve riskli o zaman bu fonlar devreye sokulmalı ve bütüncül ve risk önceliği olan alanlardan başlayan kademeli bir sistem içinde çözümler üretilmelidir. Kentsel Dönüşüm için alınan ödeneklerin ve harçların bu amaçla kullanılarak yurttaşlarımızı müteahhitlerin insafına bırakmadan, kentimizi daha güvenli, daha yaşanabilir bir kent haline getirebiliriz. Bu karanlık tabloya rağmen çözüm mümkün, yeter ki halkın yanında olun.
Bu kent suçu için el kaldırıp suça ortak olmayın ve hala kurtarılabilecek bir gelecek için elinizi taşın altına koyun…
Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu