Etik İlkeler Özlük Hakları
DİYARBAKIR 1/100.000 ÖLÇEKLİ PLANDA YEŞİL ALANIN ASKERİ ALANA DÖNÜŞTÜRÜLMESİNE DAİR BASIN AÇIKLAMSI
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2015-11-23
Güncellenme Zamanı
2021-09-21 16:35:34
Yayınlayan Birim
DİYARBAKIR

 

BASINA VE KAMUOYUNA

Çağımızda kalkınmanın temel göstergesi olarak kabul edilen Şehirleşme bir planlama sürecini içermekte olup en önemli özelliği hizmet sunumudur.  Bu nedenledir ki, uzunca bir süredir bütün kentlerde planlama çalışmaları yapılmaktadır ve kentlerin geleceğine dair uzun erimli kararlar alınmaktadır. Bu kapsamda, "Genel Şehircilik İlkeleri", "Planlama Esasları", "Kamu Yararı" ve "İmar Hukuku" gibi terimler çıkmıştır ve kentlerin düzenli olarak ileriye dönük planlarının yapılması ve bu planları korunması için de yasal zorunluluklar oluşturulmuştur.

Kent`in uygarlık ile ilişkilendirilmesi, kalkınmanın temel göstergesi olarak tanımlanması basit bir deyimden öte, Kent denen olgunun sunmuş olduğu hizmetlerin etkisi çok belirleyici bir durumdur.  Bu konuda İmar Kanunumuz da çok detaylı tanımlamalar yapmaktadır.  Örneğin, bir kentte olması gereken yeşil alan miktarı, eğitim alanları, sağlık tesisi alanları gibi. 

Bahsettiğimiz süreçlerde TMMOB Şehir Plancıları Odası kurulduğu günden beri Anayasa ve 6235 sayılı TMMOB Yasasından aldığı yetkiyle, kamu yararı açısından yerel yönetimlerin ve hükümetlerin, meslek alanımıza giren konularda yaptıkları faaliyetleri halk adına denetleme görevini etkin bir şekilde sürdürmektedir. Gerçek anlamdaki demokrasilerin sigortası konumunda olan bu denetimler, kimi zaman yerel yönetimlerin kimi zaman da ülkeyi yöneten hükümetlerin kentlerdeki kamusal alanlara zarar veren veya yok eden uygulamalarını engelleme amacıyla yürütülmektedir.

Bu kapsamda bugün toplanma amacımız Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın 644 sayılı teşkilat ve görevleri hakkında kanun hükmünde kararname`nin 7. maddesiyle 15.10.2015 tarihinde onaylanan Diyarbaklır Kayapınar İlçesi, Kayapınar Mahallesi 8071(Eski 38 ) no.lu parsel İle Bağlar İlçesi Gömmetaş Mahallesi 39 no.lu parsellerin 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Plan Değişikliğine ilişkin itirazımızdır.

PLANLAMA SÜREÇLERİ VE ASKIYA ÇIKAN İMAR PLANI HK BİLGİLENDİRME

Çevre düzeni planı değişikliği`ne konu olan alan Kayapınar İlçesi 8071 ve Bağlar İlçesi 39 no`lu parselleri kapsamaktadır.

Elazığ- Urfa yolu arasındaki kentsel gelişme alanı içerinde kalan mülkiyeti hazineye ait 8071 no.lu parsel kentin bu bölgesinde barınması sağlanacak nüfusun kentsel açık yeşil alan ihtiyacının (kamusal alan) karşılanması amacıyla kentsel sosyal donatı alanı olarak planlanmış;  3194 sayılı imar kanun 6. Maddesindeki plan kademelenmesine süreçlerine uygun olarak 1/100.000 çevre düzeni planları, 1/25000-1/5000 nazım imar planları ile 1/1000 uygulama imar planlarında açık yeşil alan olarak planlanmıştır. Söz konusu parsel imar planları ile öngörülen nüfus projeksiyonu doğrultusunda ve çevresindeki sosyal donatı alanlarıyla bir bütün olarak ele alınarak Bölgesel, Kentsel Açık ve Yeşil Alan ve Aktif Yeşil Alan olarak belirlenmiş,  yaşayacak nüfusun ihtiyacına göre 3194 sayılı İmar Kanunu Teknik ve Sosyal Donatı Alanları Tablosunda belirtilen miktarlar doğrultusunda imarlı bölgenin yeşil alan ihtiyacı bu alandan karşılanmıştır.

Talay Tepe ve Mastfroş Tepe olarak bilenen alandaki 8071(Eski:38 ) no.lu parselin Kentte yeşil alan olarak yer seçiminde alanın mevcuttaki doğal konumundan kaynaklı hâkim rüzgâr yönünde olması etkili olmuştur. Bu konumu itibariyle kentin sıcak yaz günlerinde kent içi rüzgar sirkülasyonunu ve kentin nefes almasını sağlayabilecek ekolojik bir alandır. Bilindiği üzere Diyarbakır kenti sıcak yaz aylarında dayanılmaz bir iklime sahiptir. Bu nedenle imar plan süreçlerinde yeşil alan olmasının en etkili nedenlerden biri bu doğal konumudur.

39 nolu parsel ise, imar planlarında; "Gözeli Yeraltı Su Kaynakları Koruma Alanı" ve "Tarımsal Niteliği Korunacak Alan" olarak planlanmıştır.  Söz konusu parselin bulunduğu Alanda DSİ sulama projesine bağlı olarak planlanan sulama kanalları bulunmaktadır. Planlama alanının güneyinde Gözeli yer altı su kaynakları koruma alanı yer almaktadır. DSİ tarafından belirlenen ve Resmi Gazetede yayınlanan yer altı su kaynağı sınırları yürürlükte olan imar planlarına işlenmiş, mutlak koruma alanı sınırları DİSKİ tarafından belirlenmiştir. Bu alan yerleşim dışı tutularak mevcut yerleşimin kaldırılması planlanmıştır.

Bu bölge, Serap Gözeli Su Havzası`nda yer aldığından önemli doğal eşik niteliğindedir. DİSKİ tarafından Gözeli Su Kaynağının korunmasına ilişkin yeni bir yönetmelik kabul edilmiş ve mutlak koruma alanı sınırı  ile kamulaştırmaya esas olan alanlar belirlenmiştir.

İTİRAZ

Şehircilik ilkeleri ve Planlama Esaslarının en önemli gerekliliklerinden birisi planlamanın, bölgenin özelliklerine uygun olarak yapılmasıdır. Bu husus Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 14. maddesinde de açıkça ifade edilmektedir. Kentin gelişme aksının tam ortasında planlanan bir askeri alan kent-kentleşme-demokratikleşme ekseninde kentlinin olumsuz etkileneceği bir alanda yer seçimi yapmıştır. Bu süreçlerde kamusal yatırımların yaşanan bölgesel süreçleri destekleyecek nitelikte olması gerekmektedir. Diyarbakır kentinin makro formu Elazığ Yolu üzerindeki askeri alan ve askeri lojman alanları ile doğu yönünde de kentin merkezine çok yakın askeri hava alanı ve askeri alanla sınırlandırılmış durumdadır. Kentin merkezindeki sınırlayıcı askeri alanların toplamı yaklaşık 300 hektar,  askeri alanlara bağlı lojman alanı 15 hektar, askeri hava alanı 1127 hektar olup; kent merkezinin yapılaşma alanı olan 13.702 hektarlık alan içinde bu alanların oranı %10 ‘a denk gelmektedir.  Çevre ve şehircilik Bakanlığının Kayapınar gelişme bölgesi içerisinde 8071 no.lu 290 hektarlık  alanı askeri alan olarak planlanması kentin makro formunu ve imar planlarıyla belirlenen gelişme alanını sınırlayacak bir plan kararıdır.   Bu plan uygulaması sürekli göç alan Diyarbakır kent merkezi için büyük bir kentsel baskı alanı oluşmasına sebep olacaktır. Kent içerisinde mevcutta bulunan askeri alanların oranı oldukça yüksek olmakla beraber bu alanların kamusal kullanıma kazandırılması gerekirken yeni alanlar yaratmanın planlama dilinde bir karşılığı bulunmamakla beraber sağlıklı yaşanılabilir mekanlar ve sosyal ilişkilerin oluşmasını da engellemektedir. Bölge hızla artan nüfus ve yapı stoku nedeniyle nüfus ve trafik yoğunluğunun fazlalığının yanında teknik ve sosyal donatı alanlarının yetersiz kaldığı bir alana dönüşmüştür. Şehircilik ilkeleri ve Planlama Esasları, bu tür bölgelerde, teknik ve sosyal donatı alanlarını arttırmaya yönelik planlama yapılmasını gerektirir. Söz konusu çevre düzeni planı değişikliği bu anlayıştan uzak ve planlamanın en temel yasa ve yönetmeliklerine bile aykırı bir değişikliktir.

Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği`nde de açıkça belirtilen genel planlama esasları, planların hazırlanmasında plan türüne göre katılım sağlanmak üzere anket, kamuoyu yoklaması ve araştırması, toplantı, çalıştay, internet ortamında duyuru ve bilgilendirme gibi yöntemler kullanılarak kurum ve kuruluşlar ile ilgili tarafların görüşlerinin alınmasını esas koymaktadır. Planlar; planlamayı etkileyecek ve planlamadan etkilenecek kamu kurum ve kuruluşları, kalkınma ajansları, üniversiteler, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve özel sektör temsilcilerinin katılımı ile farklı uzmanlık alanlarını içeren çok disiplinli bir yapıda hazırlanması gerekirken onaylanan çevre düzeni planı genel planlama ilkelerinden uzak tepeden inme merkezi bir yaklaşımla, yapım sürecinde yerel dinamiklerin katılımı, fikri ve ihtiyaçları gözetilmeden hazırlanmıştır. Planlar, kamu yararı amacıyla yapılır. Kamunun yok sayıldığı bir planlama anlayışı kabul edilemez. 

Yine Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği 20. Maddesi`nde Çevre düzeni planı ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğü bozmayacak nitelikte, plan değişikliği yapılabileceği belirtilmektedir. Kentin bugüne kadar hazırlanan tüm imar planlarında gelişme alanı olarak belirlenen bir bölgede 290 hektar gibi çok büyük bir alanda askeri alan yer seçimi genel kararları ve plan bütünlüğünü bozmaktadır. Yapılan değişiklik ile birlikte plan hiyerarşisi açısından 1/100000 ölçekli çevre düzeni planı doğrultusunda hazırlanan imar planlarının bütününde donatı dengesi bozularak 3194 sayılı İmar Kanununa aykırı işlem tesis edilmiştir.  İtiraza konu plan değişikliği, plan bütünlüğünü zedelemektedir. Plan değişiklikleri; bilimsel, nesnel ve teknik gerekçelere dayanan, kamu yararının zorunlu kılması halinde yapılan plan düzenlemelerdir. Ancak itiraza konu olan imar planı değişikliği kamunun yararını sağlamak bir yana, "plan değişikliği" tanımının içerisinde yer alan tüm ifadelerin aksine bir uygulamayı hayata geçirmeye yönelik kararları barındırmaktadır.

Yine bu tür alanlarda ulaşıma ilişkin verilerin elde edilmesi, ulaşım taleplerini olumsuz etkileyecek düzenlemelerden kaçınılması gereklidir. İtiraza konu planla, bölgede nüfus, trafik ve yapılaşma yoğunluğu arttırılarak, bölgenin mevcut koşulları hiçe sayılmaktadır. İtiraza konu planla bölgeye gelecek işlevsel yoğunlukla birlikte bölgesel ölçekte ulaşım ve trafik taleplerini olumsuz etkileyeceği tespit edilmiştir. 2011-2013 yılları arasında Diyarbakır Ulaşım Ana planı hazırlanırken tüm kamu ve kuruluşlarından 2025 hedef yılına ait kente dair plan ve öneriler istenmiş olup bu doğrultuda ulaşım planı hazırlanmış, 2013 yılında Ulaştırma Bakanlığı tarafından onaylanmıştır. Söz konusu plan değişikliği kentteki Ulaşım Ana Plan kararlarına aykırıdır. Ayrıca bu değişiklik Ulaşım Ana Planı çıktısı olan Raylı Sistem güzergahlarına da aykırı bir karardır. Ulaşım Master Planında, kentin taşıt hacmi analizleriyle belirlenen yol derecelenmeleri, yol genişlikleriyle bir hiyerarşiye sokularak kent ulaşım ağına entegre edilmiştir. Buna göre bir ulaşım aksının ortadan kaldırılması ya da genişliğinin değiştirilmesi: toplayıcı, dağıtıcı, bağlayıcı tüm yolları, yol genişliklerini ve hizmet alanlarını olumsuz etkileyecektir.  Dolayısıyla bu alanın askeri alan olarak planlanması imar planlarında taşıt yollarının kademelenmesinin bir planlama sistematiği ile düzenlenmektedir. Bu sistemde bir parçanın kaldırılması kentin gelişimini ve erişim kolaylığının planlı dengeli sağlanmasına yönelik alan projeksiyonlarında bir düzensizlik oluşturacaktır. 

Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 11`nci maddesinde minimum yeşil alan miktarları; 20`inci maddesi 2. Fıkrasında ise çevrenin korunmasının zorunluğu belirtilmektedir. İtiraz konusu imar planı ile imar planlarında Yeşil Alan kullanımı kaldırılmış bu alan Askeri Alan olarak planlanmıştır.  Bu alanın yerine ise mevcutta su koruma havzası olarak planlı 39 No`lu parselin kullanımı Yeşil Alan olarak değiştirilmiştir. Söz konusu bölgede sosyal altyapı alanlarını azaltıcı değişiklik yapılmış, kaldırılan yeşil alan miktarı kadar yeşil alan önerilmemiş ve yeni önerilen yerin de Tarımsal Niteliği Korunacak alan  ve su koruma havzası statüsünde olduğu tespit edilmiş olup, anılan Yönetmelik hükmünün gerekleri yerine getirilmemiştir. Bu durum planlama esaslarına aykırı olmakla beraber koruma havzası olan bir alanın da yeşil alan haline getirilerek kamu kullanımına açılması yanlıştır. 290 hektar yüzölçümlü alanı kapsayan söz konusu yeşil alanın hem ilçe içinde hem de kent geneli için yaşamsal önemde bir aktif yeşil alan olduğu ve benzer özellikte yeşil alanlar oluşturulmasının yoğun yapılaşmalar nedeniyle neredeyse imkânsız olduğu da dikkate alındığında, bu alanın yeşil alan olarak korunması ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı`nca uygulanmasının önemi daha net anlaşılacaktır.  Aynı zamanda kentte Kuzey-batı yönlü hâkim rüzgârın etkisini arttırmak ve kent içinde bir hava koridoru oluşturulması açısından da bu alanın yeşil alan olarak planlanmış olduğu göz önünde bulundurularak mevcut varlığını koruması kentteki hava sirkülasyonunun sağlanması açısından da önem arz etmektedir.

Bu çerçevede;

  1. Planlama sürecinde sürekliliğe özen gösterilmesi gerektiği, ancak bu özenin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nca gösterilmediği,

  2. Sık sık değişiklik ve/ya revizyona gidilmesi durumunda;

    1. Plan bütünlüğünü bozma riski taşıdığı,
    2. Planlamaya olan katılımın azalacağı ve güvenin kaybolacağı,
    3. Planlama sürecini bozma girişimlerinin artacağı gibi sorunlar içerdiğinin bilinmesi gerektiği,

  1. Bu kapsamda, İmar Plan Değişikliği (İPD ) işlemlerine zorunlu olmadıkça başvurulmaması durumunun tüm taraflarca bilinmesi gerektiği,

  2. Yasada da yeri olduğu gibi, zorunlu hallerde yapılan İPD`ne gidilmesi durumunda da yapılacak işlemlerin, çok yönlü olarak ele alınması gerektiği (örneğin yapılacak değişiklikler ile yeni sorunlar ortaya çıkmamasına azami özen gösterilmesi), yapılacak değişikliklerden etkilenecek olan taraflar (özellikle kamusal sorumluluğu olan kurum ve kuruluşlar) ile iletişim içinde olunması gereklerine karşın, davalı kurumların İPD öncesi bilgilendirme yapıp yapmadıklarının belli olmadığı,

  3. Kamu yararının iyi açıklanması gerektiği, bu kapsamda kamunun daha iyi hizmet vermesi için yeni bina yapılması, kamu kurum ve kuruluşlarının bir arada hizmet vermesinin hizmet kalitesini artıracağının açık olduğu, dolayısı ile kamu yararı olarak tanımlanabileceği gibi, kamu kuruluşlarının kentsel alanlarda açık alanları arttırma sorumluluğunun da olduğu,

  4. Ayrıca, kamusal sorumluluğu olan kurum ve kuruluşların, gelecek öngörülerinin daha uzun vadeli olması gerektiği, bu nedenle planlama sürecini belirleyen kamu kurum ve kuruluşların planlama sürecine uyma konusunda daha dikkatli olmaları gerektiği,

  5. Yapılan plan değişiklikleri bütüncül planlama yaklaşımlarından uzak olmaması ve değişiklikler/revizyonlar plan ana kararlarına müdahaleler içermemesinin çok önem arz ettiği açıktır.

Yukarıda açıklanan hususlar çerçevesinde, plan kademelenmesi ilkesi ile imar planı değişikliklerinde uyulacak esaslara aykırı olarak 3194 Sayılı İmar Kanununun 9`uncu maddesine göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nca 15.10.2015 tarihinde onaylanan, 1/100000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliğinin Genel Şehircilik İlkelerine, planlama Esaslarına, İmar Kanununa ve İmar Hukukuna uygun olmadığını belirtir kamuoyunun dikkatine sunarız.

 

TMMOB Şehir Plancıları Odası – Diyarbakır Şubesi

 

 

 

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>