Etik İlkeler Özlük Hakları
5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜNDE ÇEVRE İÇİN YENİDEN GÖREVE ÇAĞRI
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2013-06-05
Güncellenme Zamanı
2013-06-05 11:49:57
Yayınlayan Birim
MERKEZ

05.06.2013, Ankara

ŞEHİR PLANCILARI ODASI`NDAN BASINA VE KAMUOYUNA

5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜNDE ÇEVRE İÇİN YENİDEN GÖREVE ÇAĞRI

Bu yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü`nü tüm ülkede 9 gündür yükselen "Diren Taksim"  nidaları arasında geçiriyoruz. Tüm yaşam alanlarının imara ve talana açıldığı, ekosistemin, toplumsal isteklerin ve bilimsel gerçeklerin yok sayıldığı, kamuya ait her karış toprağın rant uğruna satıldığı bu süreçte tüm toplum olarak direnişteyiz.

Hatırlanacak olursa, Taksim Gezi Parkında ilk direnişin başladığı aynı gün "Yavuz Sultan Selim" adının uygun görüldüğü, hiçbir hukuk ve bilimsel temeli olmayan, 2009 yılında onaylı planlara aykırı, ekolojik denge üzerinde sayısız olumsuzlukları içeren, İstanbul`un boğazına geçirilen bir idam ipinden farksız 3. Köprünün de temel atma günüydü.

Çevre; florası ve faunasıyla bir bütün olan tüm ekosistemi anlatır. "Sürdürülebilir çevre politikaları" dediğimizde ise en basit anlatımla "gelecek nesillerin de ihtiyaçları gözetilerek güncel ihtiyaçları, yani kamu yararını gözeterek koruma ve kullanma dengesinin katılımcı, demokratik süreçler içinde oluşturulmasından" söz ederiz. Ancak, ülkenin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine HES`ler, termik ve nükleer santraller, barajlar, yollar, köprüler, AVM`ler, rezidanslar, AOÇ`ye Ak Saraylar inşa eden/izin veren yönetim anlayışı ne ekosistemi ne de demokratik talepleri tanımamaktadır.

Diren Taksim hareketi özünde, birkaç ağaçla başlamış olsa da, kültürel politikalarını gericileştirme, ekonomi politikalarını; kamu mallarının tümünün satılması,  tüm doğal ve kültürel değerlerin acımasızca "talanı" ile yandaşlarına sağlayacağı "rant" üzerine kuran bir iktidarın inşaat sektörü sayesine ayakta tutmaya çalıştığı bir ekonomik kalkınma mantığına, bu mantığı hayata geçirmeyi amaçlayan ekonomik ve kültürel politikalara başkaldırıdır.

Türkiye`nin her yerinden yükselen laik, demokratik, katılımcı bir ülkede yaşama talebine karşın, son iki yıldır özellikle amacı dışında oluşturulan ve yoksulların rant uğruna evsizleştirilmesine neden olacak  "kentsel dönüşüm" ve onu finanse etme amaçlı orman alanlarının, kıyıların, yaylaların, meraların yağması gibi doğal ve kültürel değerlerin toplu imhası amaçlı yasal düzenlemeler ile yetinmeyen iktidar yine bir insanlık suçuna daha imza atmak üzeridir.

113 sivil toplum örgütünün karşı olduğu, milli parkları, özel kanunlarla korunan kültürel ve tarihi alanları imara ve talana açan  "Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma(ma) Kanunu"nun Dünya Çevre Gününün hemen ardından 6 Haziran Perşembe günü meclis gündemine getirmesi beklenmektedir. İktidarın, yasalaşması halinde sonuçları "insanlık suçu" niteliğinde olacak bu girişimin engellenmesi için toplumsal muhalefeti yeniden demokratik görevine davet ediyor, kamuoyunu bu ciddi tehdit hakkında uyarmayı tarihi bir görev biliyoruz.

TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu

 

 

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>