Etik İlkeler Özlük Hakları
KENTLERİN MEYDANLARI TOPLUMSAL ALANA VE TOPLUMCU GÜÇLERE AÇILMADIKÇA 12 EYLÜL DÜZENİ SONA ERMEYECEKTİR.
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2008-05-02
Güncellenme Zamanı
2008-05-03 11:21:23
Yayınlayan Birim
MERKEZ

Bize türkülerimizi söyletmiyorlar Robson
inci dişli, zenci kardeşim,
kartal kanatlı kanaryam.
Türkülerimizi söyletmiyorlar bize,
Korkuyorlar Robson
Şafaktan korkuyorlar,
Görmekten,
duymaktan,
dokunmaktan korkuyorlar
...................................
Tohumdan ve topraktan korkuyorlar
akan sudan ve hatırlamaktan korkuyorlar
Ne iskonto, ne komisyon, ne veda isteyen bir dost eli
sıcak bir kuş gibi, gelip konmamış ki avuçlarının içine
ümitten korkuyorlar Robson, ümitten korkuyorlar Ümitten
Korkuyorlar kartal kanatlı kanaryam
Türkülerimizden korkuyorlar.
Nazım Hikmet

 

KENTLERİN MEYDANLARI TOPLUMSAL ALANA VE TOPLUMCU GÜÇLERE AÇILMADIKÇA 12 EYLÜL DÜZENİ SONA ERMEYECEKTİR.

 

Kent meydanları kamusal kullanımların en stratejik unsuru olarak, kentleri birarada tutan, kentte yaşayanları bir araya getiren, toplumsal taleplerin dile getirildiği alanlardır. Ne var ki, 12 Eylül sonrası düzen kentlerin meydanlarına iki noktadan savaş açtı.

 

12 Eylül Darbesi‘nin önemli icraatlarından biri kentlerin meydanlarını toplumsal güçlere kapatmak oldu. 12 Eylül öncesinde toplumsal güçlerin taleplerini, protestolarını ve 1 Mayıs örneğinde olduğu gibi, kutlamalarını yaptıkları mekanlar olmaktan  hızla çıkartıldı.

 

Onu izleyen dönemde kent meydanları birer birer kent meydanı olmaktan çıkartılıp, kavşaklara dönüştürüldü. Meydanların kullanıcısı yayalar olmaktan çok araçlar haline getirilip, meydan olma özellikleri ortadan kaldırıldı.

 

Bugün emekçiler meydanlarını talep ediyor. Kuşkusuz Taksim Meydanı tarihsel özellikleriyle bu taleplerde öne çıkıyor. Ancak benzer biçimde Kızılay Meydanı gibi başka kentlerdeki kamusal alanlar da bu tür bir talebin konusudur.

 

İktidarlar Meydanlardan her dönemde korkmuşlardır. Mevcut iktidar da meydanlardan ve meydanların gerçek sahibi emekçilerden korkmaktadır. Kentlerin meydanlarını taşıt trafiğine, futbol fanatiklerine, konserlere açan bu anlayış kentin emekçilerine meydanları açmak istemiyorsa, bunun nedeni bu toplumsal güçten korkuyor olmasındandır.

 

Demokrasiyi sadece kendisi için isteyen mevcut iktidar, bu talep karşısında, nereden geldiği belli olmayan istihbaratları gerekçe gösterirken, inandırıcı olmaktan uzaktır. Taksim başta olmak üzere kent meydanları, kentlerin gerçek sahibi ve yaratıcısı emekçilere açılmadan demokrasiden söz edebilmek mümkün değildir.

 

AKP iktidarının 1 Mayıs‘ta İstanbul‘da ve Ankara‘da emekçilere yönelen şiddet uygulamalarını kınıyor, başta Taksim olmak üzere tüm meydanların gerçek sahibi emekçi kesimlere açılmasını ve kullanılır hale getirilmesini talep ediyoruz.

 

KENTLERİN MEYDANLARINI HALKA AÇMAYAN AKP, DEMOKRASİNİN DEĞİL 12 EYLÜL DÜZENİNİN TEMSİLCİLİĞİNİ YAPMAKTADIR.

  

  

TMMOB Şehir Plancıları Odası

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>