Etik İlkeler Özlük Hakları
BARINMA HAKKININ YOK SAYILDIĞI BİR ÜLKEDE “DÜNYA KONUT GÜNÜ” KUTLANABİLİR Mİ?
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2012-09-30
Güncellenme Zamanı
2012-10-01 10:07:42
Yayınlayan Birim
MERKEZ

 

TMMOB Şehir Plancıları Odası‘ndan

Basına ve Kamuoyuna

  

  

BARINMA HAKKININ YOK SAYILDIĞI BİR ÜLKEDE

"DÜNYA KONUT GÜNÜ" KUTLANABİLİR Mİ?

 

Birleşmiş Milletler kararı gereğince tüm dünyada "World Habitat Day" olarak kutlanan Ekim ayının ilk pazartesi günü, ülkemizde de "Dünya Konut Günü" olarak kutlanmaktadır. Tüm insanlık açısından temel bir hak olarak kabul edilen; "yeterli ve sağlıklı" barınma hakkının karşılanması düşüncesinden hareketle kutlanmaya başlanan Dünya Konut Günü, bu yıl ülkemizde barınma hakkı ihlallerinin arttığı günlere rastlıyor.

Her yıl Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen bir tema çerçevesinde kutlanan "World Habitat Day" için bu yıl "Değişen Kentler, Gelişme Olanakları" tema olarak belirlenmiş, kentlerin planlama eliyle değiştirilmesinde temel amacın, kentsel mekânın daha yaşanabilir kılınması olduğuna, kentlerde plansız büyümenin kaotik gelişmelerin ve kötü kentleşmenin temel nedenlerinden biri olduğuna vurgu yapılmıştır.

Yeterli ve sağlıklı barınma hakkının temel insan haklarından biri olduğunun bilinciyle, tüm dünyada kentlerin "daha yaşanabilir" mekânlara dönüşümünü sağlamak amacıyla çalışmalar yürütülürken, ne yazık ki ülkemizde barınma hakkı ihlalleri artmaktadır. Bir yandan, kentlerimizde barınma hakları ihlal edilen, evsiz yurttaşlarımızın sayısı artarken, diğer yandan satılamayan ve kullanılamayan konut stokunun da hızla büyüyor olması, ülkemize özgü yeni bir çarpıklığın göstergesidir.

İzlenen politikalar sonucunda, asgari ücrete dayalı düşük kazançlarıyla, kentlerin varoşlarında, düşük kira bedelleriyle kiracı olarak varlıklarını korumaya çabalayan yoksul kesimlerin barınma olanakları, ranta odaklanmış dönüşüm projeleriyle ortadan kaldırılmaktadır. Devletin ekonominin lokomotif sektörü olarak gördüğü "inşaat sektörünü canlandırmak" ve "bankacılık sistemini ayakta tutmak" endişesiyle desteklediği projelerle bir yandan satılamayan konut sayısı, diğer yandan barınma sorunu yaşayan vatandaş sayısı artmaktadır.  

2010 yılından başlayarak, ülkemizde ilk kez yıl içinde inşa edilen yeni konut sayısının, aynı yıl içinde satışı yapılan konut sayısının üstüne çıkması, iki yılı aşkın süredir bu çarpık tablonun varlığını koruması, kentlerde satılamayan konut stokunun giderek daha büyük boyutlara ulaşması, inşaat sektöründen kaynaklı bir krizin yaklaştığını göstermektedir.   

Son iki yılda konut satışlarında beklenen artışın yaşanmaması, inşaat sektörünün ayakta tutulması ve olası bir krizin önlenmesi amacıyla çok sayıda yasal düzenlemenin yapılmasını da beraberinde getirmiştir. Bu kapsamda geliştirilen çözümler (!) arasında yer alan; afet riskli yapıların zor kullanarak yıkılması, bu yapıların sahiplerinin ağır borç ve kredi yükü altına sokularak yeniden konut yapımına ya da alımına zorlanmasına dayalı girişimler de, kabul edilebilir insanca çözümler olmaktan uzaktır.   

Sektörde yaşanacak büyük bir krizin, yoksul halk kesimlerinin barınma sorununun çözümünden daha da uzaklaşılması anlamına geleceğinin bilinciyle, 1 Ekim Dünya Konut Günü‘nde devletin ilgili kurumlarını, insan haklarına saygılı çözüm geliştirmeye çağırıyoruz.

Bu kapsamda;

·  Barınma haklarını ihlal eden, başlıca amacı oluşan rantlara el koymak olan proje uygulamaları durdurulmalı, kiracılar da dahil, kentsel dönüşüme konu olan alanlarda yaşayan yurttaşların aynı bölgede kalmaları sağlanmalıdır.

·  Ekonomik krizin geciktirilmesi amacıyla, inşaat sektörünü ve bankacılık sistemini beslemeye, geniş halk kesimlerini borçlandırmaya dayalı politikalara son verilmelidir.

·  Devletin konu ile ilgili kurumlarının, kamusal desteklerle, yoksul kesimlerin gelir düzeyine uygun, satın alınabilir, nitelikli, sağlıklı yaşam koşullarına sahip konut üretimine yönelmesi sağlanmalıdır.

·  Yaşanan işsizlik ve yoksulluk ortamında, kentlerde varlıklarını ancak gecekondularda kiracı olarak koruyabilen kesimlere yönelik, gelir düzeylerine uygun, düşük kira bedeli ile erişebilecekleri kiralık konut üretimi kamu eliyle gerçekleştirilmelidir.

Kentlerimizde dönüşüm adı altında kentsel toprakların talanına yönelen, barınma hakkının hiçe sayıldığı, rant öncelikli projelerin uygulandığı bir ortamda kutlamak zorunda kaldığımız Dünya Konut Gününü, gelecekte, barınma hakkı sorunlarının yaşanmadığı, çağdaş, insanca yaşam koşullarına sahip kentlerimizde, toplumun tüm kesimleriyle birlikte kutlayabilmeyi diliyoruz.  

 

Necati UYAR

TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı

 

 

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>