Etik İlkeler Özlük Hakları
13 EKİM ULUSLARARASI DOĞAL AFETLERİN AZALTILMASI GÜNÜ’NÜ BİR KEZ DAHA “YÜZYILIN FELAKETLERİ” KAPSAMINDA YAŞIYOR, “KADER”İMİZE LANET EDİYOR, ÖLENLERE RAHMET DİLEYEREK, KALAN SAĞLAR İÇİN “YARA SARMA” POLİTİKALARIMIZA DEVAM EDİYORUZ
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2011-10-13
Güncellenme Zamanı
2011-10-13 11:23:54
Yayınlayan Birim
MERKEZ

 Ankara, 13Ekim 2011

 

 

 

13 EKİM ULUSLARARASI DOĞAL AFETLERİN AZALTILMASI GÜNÜ`Ü BİR KEZ DAHA "YÜZYILIN FELAKETLERİ" KAPSAMINDA YAŞIYOR, "KADER" İMİZE LANET EDİYOR, ÖLENLERE RAHMET DİLEYEREK, KALAN SAĞLAR İÇİN "YARA SARMA" POLİTİKALARIMIZA DEVAM EDİYORUZ.  

 

Ülkemizde artık sıradanlaşmış olmakla birlikte yaşanan her yeni afet,  ülkemizdeki akıl almaz bir rant hırsıyla gerçekleştirmiş olan yapılı çevrenin değil, "yüzyılın felaketi" kapsamına alarak "kader" leştirdiğimiz, kaçınılamaz doğa olaylarını suçlu ilan ettiğimiz kapsamda yaşarken, Birleşmiş Milletlerde ise 13 Ekim tarihi "Uluslararası Doğal Afetlerin Azaltılması Günü" olarak tanımlanmıştır.

Bilindiği üzere doğa olaylarının "afet" olarak nitelenmesi ancak insanoğlunun bu olaylardan son derece olumsuz etkilendiği haller için geçerli olmaktadır. Bu gerçekten hareketle Birleşmiş Milletlerce oluşturulan temel politikalara paralel olarak ilan edilen "13 Ekim Uluslararası Doğal Afetlerin Azaltılması Günü" uluslararası düzeyde belirlenmiş temel politikalara uyulması konusunda gerekli kamuoyu desteğinin yaratılması amacıyla gündeme getirilmiştir.

Bu noktada temel amaç; afetler öncesinde doğa olayları ile ortaya çıkması beklenen riskleri azaltmak amacıyla çok yönlü önlemler alınmasıdır. Günümüzde başlıca risk alanlarının nüfusun yoğun bir biçimde bir arada bulunduğu kentler olduğu gerçeğine dayanarak, kentler odak alınarak oluşturulan planlama aşamasında öngörülen çalışmalarının yanı sıra, kentlilerin doğrudan katıldığı süreç ve yöntemlerle risk azaltma (sakınım) kararlarının alınması ve uygulanması gerektiği, yeni politikanın öncelikli ilkelerindendir.

Uluslararası yeni politikanın diğer hedefleri: risk azaltma önlemlerinin, ‘sürdürülebilirlik` ilkesi gözetilerek her ölçekteki planlama çalışmalarına entegre edilmesi;  kentsel risklere önem verilmesi; risk azaltma kararlarının, yalnızca yönetimler tarafından değil, risklere maruz toplum kesimleriyle birlikte alınması ve bu amaçla ‘platformlar` oluşturulması; dar gelirli kesimlerin risklerine öncelik verilmesi olarak özetlenebilir.

Kentsel riskler bu yeni yaklaşım uyarınca ülkemizde öteden beri tanımlandığı biçimde yapı risklerinden ibaret değildir; yoğunluklar, tehlikeli kullanımlar, yanlış komşuluklar, açık alan gereksinmeleri, altyapı, kamu alan ve tesislerinde yetersizlikler ve yanlış konumlandırmalar gibi nedenlerle imar planlarının bu risk havuzlarına doğrudan katkılarının varlığı kabul edilmektedir.

 

Denetimsiz ve planlama disiplininden uzak bir yaklaşımla kentleşmiş bulunan Türkiye, dünyanın önde gelen risk havuzlarına sahip kentleri ile risk azaltma yaklaşımına en büyük gereksinmesi olan ülkeler arasında yer almaktadır. Buna karşın, doğru kavrayış, kurumlaşma ve uygulamalar bir türlü gerçekleşememektedir. Türkiye konu ile ilgili uluslararası çalışmalara, protokollere katılmakta ancak bunların gereklerini yerine getirmemekte istikrarlı olarak direnmektedir.

Son yıllarda sorunun mucizevi çözümü gibi sunulan, ancak aslen kentsel toprak rantlarının yandaş kesimlere aktarılmasının aracı olarak kullanılmakta olan ‘kentsel dönüşüm projeleri‘, deprem korkusu da kullanılarak topluma dayatılmaktadır.

 

Bugün kentlerimizde deprem açısından büyük risk taşıyan ancak piyasa mekanizması içinde yüksek rant getirisi vaat etmeyen alanlara yönelik hiçbir girişim gündeme getirilmezken, rantı yükselen kentsel bölgelerde yandaş konut firmaları için yürütülen tasfiyeci girişimler vahşi biçimde dayatılmaktadır. Her geçen yıl risk taşıyan alanlarda var olan yapılaşmalara yenileri eklenmekte, kentlerimizde var olan risk havuzları genişlemekte, fay hatları daraltılmakta, kaydırılmakta, dereler kapatılıp yapılaşma alanları genişletilmekte, otoyollarla ırmak ağızlarına sedde çekilmekte, akarsularımız HES`lere hapsedilip, doğal denge alt üst edilmekte,  başına gelecek olası bir felaketi "kader" diyerek sessizce bekleyen milyonlara yenileri eklenmektedir.

 

Son günlerde, her gün yenisini yaşamakta olduğumuz canlara mal olan "sel ve sellere bağlı heyelan felaketleri" ilk kez alınmış olan yanlış planlama politikaları ve kararları çerçevesinde tartışılırken, yazıktır ki ülkemiz planlama pratiği dün olduğundan çok daha kontrol edilemez, çok daha rant hırslarına teslimiyetçi bir noktaya çekilmekte, yanlış politik kararların uygulanmasının engellenmesi noktasında kamu yararı adına çaba gösteren Meslek Odalarımızın anti demokratik uygulamalarla sesleri kısılmaya çalışılmaktadır.

 

Bir 13 Ekim "Uluslararası Doğal Afetlerin Azaltılması Günü" nü daha bu felaketlerin yaşanmaması için önceden önlem alınması konusunda Türkiye`nin taraf olduğu uluslararası protokollerin gereğini yapmak yerine, rant yaratmaya yoğunlaşan politikaların doğal sunucu olan; yaşanan can ve mal kayıplarını "yüzyılın felaketi", "son 30- 40 yılın en büyük yağışı" karşında "kader"  olarak nitelemekle ve yaraların sarılacağını her zamanki gibi vaat etmekle yetinilen bir ortamda yaşıyoruz.

 

TMMOB Şehir Plancıları Odası olarak, kentlerimizde giderek daha hazırlıklı ve dirençli olmak yoluyla karşı karşıya olduğumuz tehlikelerin hiçbir zaman bir afet boyutuna erişmeyeceği güvencesinin topluma verilebileceği yasal ve yönetsel ortamın oluşmasındaki öncül görevimizin bilinciyle, uygulanmakta olan politikalardan ivedilikle vazgeçilmesi gereğinin altını bir kez daha kalın çizgilerle çizmekte yarar görüyoruz.

 

Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.

 

 

 

 

 

Dr. Ümit ÖZCAN

TMMOB Şehir Plancıları Odası

Genel Sekreteri 

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>