Sunuş-Yeni Çalışma Dönemine Başlarken
TMMOB Şehir Plancıları Odası; ülkemizdeki şehir plancılarını, mesleki, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ve içinde yer aldıkları tüm süreçlerde temsil etmek, meslektaşlarımızın hak ve yararlarını, halkımızın yararları temelinde korumak ve geliştirmek, üyelerinin mesleki, sosyal ve kültürel gelişimlerini sağlamak ve mesleki birikimlerini toplum yararına kullanmalarına yönelik zemin yaratmak, bu amaçlarla meslek alanıyla ilgili gelişmelerin sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel boyutlarını derinlemesine kavramak, yorumlamak, bu gelişme ve süreçlerle ilgili olarak toplumu bilgilendirmek, kamu ve toplum yararına siyasalar için öneriler geliştirip, bu önerilerin yaşama geçirilmesi için mücadele etmek amaç ve ilkeleriyle, etkin ve verimli bir çalışma dönemi sürdürmeyi hedeflemektedir.
Bu genel çerçevede çalışma programımız; Genel Kurul kararlarını, Odamız süreçlerinde elde edilen görüş, değerlendirme ve önerileri göz önünde tutup, geçtiğimiz dönemde yürütülen çalışmaların devamlılığını sağlayarak, sosyo-ekonomik, kültürel ve politik anlamda içinde bulunduğumuz dönemin özelliklerine ve önceliklerine uygun bir anlayışla, tüm Oda örgütü ve süreçlerini kapsayabilecek bütünsellikte, yenilenmeye-güncellenmeye açık bir yaklaşımla hazırlanmıştır.
Kentlerimiz, Planlama ve Şehir Plancıları
Bir yandan kentlerimizin ve meslektaşlarımızın yakın ve orta vadeli sorunlarını tanımlama, önceliklendirme biçimimiz, diğer yandan planlama kavram ve kurumunu konumlandırma, işlevlendirme biçimimiz, meslek alanımıza ilişkin kurumsal sorumluluklarımızı, örgüt duruşumuzu ve dolayısıyla Çalışma Programımızı belirleyen temel unsurlardır.
İçinde bulunduğumuz dönem; gerek küreselleşme süreci bağlamına oturan yeni dünya düzeninin ülkemizde gözlenen çoğu kez tahrip edici etkileri ve gerekse kentlerimizde sosyo-ekonomik, sosyo-mekansal politikalarla yaşanma biçimiyle bir çok açıdan sorunların yoğunlaştığı bir nitelik sunmaktadır. Bu süreçte; kentlerimiz, mesleğimiz ve eğitimimizin gereği olarak savunduğumuz değerlerin her zamankinden daha güçlü ve kararlı bir biçimde ifade edilmesi ile bu kavrayış ve duruşun örgütlü bir mücadele süreci içinde somutlaşması kaçınılmaz bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır.
Bu yeni dönemin en temel olumsuz özellikleri; kamu-toplum yararı, planlama, tam istihdam, sosyal adalet gibi kaygıların bir yana bırakılıp, kuralsızlaştırılmış bir ortamda kent ve kamu kaynaklarının rant arayışları bağlamında savurganca tüketilmesi, emlak pazarının sermayenin ikincil dolaşımında temel rant ve spekülasyon aracı olarak kullanılması, bu kapsamda da planlamanın tüm bu adaletsiz, spekülatif ve ranta dayalı süreçleri meşrulaştıran, dışsallıkların yönetimine indirgenmiş bir pozisyona itilmesi olarak ifade edilebilir. Bu süreçte, kamunun uzun yıllardır yaptığı birikimler de; kamu arazileri, kıyı ve orman alanları, okullar ve kamu iktisadi teşebbüsleri gibi tüm kamusal değerlerin paraya çevrilebilmesi sığlığında hızla tüketilmekte, bu satışlardan elde edileceği düşünülen gelirlerle de, ülke ekonomisinin kurtuluşa ereceği politika ve düşüncesi kamuoyuna kaçınılmaz bir gereklilikmiş gibi dayatılmaktadır.
Sözkonusu politik seçimlerin, hem kırsal hem de kentsel düzeyde sonuçları işsizlik, konut, altyapı gibi temel sorunlar ile çarpıcı biçimde gözlenmektedir. Bu çerçevede kentlerin içine düştüğü kriz de, tüm kent topraklarının temel rant kaynağı olarak görülmesi ve planlamanın da bu rant elde etme sisteminin temel aracı haline getirilmeye çalışılması nedeniyle gün geçtikçe büyümektedir. Bu uzun süreli plansızlık politikaları yanı sıra, kaynak yetersizlikleri sonucu gerçekleştirilemeyen yatırımlar nedeniyle sorunları giderek ağırlaşan kentler, kentlilerin önemli bir bölümü için yaşanabilirliğini yitiriyor görünmektedir. Devlet müdahalesinin ve planlama kurumunun çökertildiği böylesi bir ortamda kentler, giderek herkesin kendi çözümlerini ürettiği mekanlar haline dönüştürülmektedir.
Bir yandan, kentsel ortamda üretilen her türlü mal ve hizmetten elde edeceği kazancı maksimize etmek üzere motive olan kesimlerce ve diğer yandan bu şartlar altında kendi çözümlerini üretmek zorunda bırakılan kesimlerce üretilen kentsel mekanlar nedeniyle yaşanan kayıplar temel olarak, ülkemizde uygulanan sosyo-ekonomik politikaların iflasıdır. Günü kurtaran, kaderci, parçacı ve ranta dayalı plansız uygulamalar, bu politikaların ürünüdür. Sadece güçlü ve zengin olanlara tanınan yaşama şansı, kamusal hizmet ve sosyal devlet anlayışının terkedilmesinin bir sonucudur.
Anılan sorunlarla başa çıkabilmenin ön şartı planlama anlayış ve kurumunun tekrar ayaklarının üzerine kaldırılmasıdır. Kuşkusuz bu yeniden "ayaklandırma" çabası, mevcut imar planlama anlayışının ve pratiğinin dışında, insan merkezli ve imar parseli yaratmaktan çok, yaşanabilir kentsel çevreler yaratmayı hedefleyen, sosyo-mekansal süreçlerin ve kendi içinde yapması gereken yeniliklerin farkında olan, yeni bir "kent planlama" yaklaşımı ile olmalıdır.
Sağlıklı bir yaşam çevresi için öncelikle doğal yaşam dengelerinin korunmasını öngören, kentsel gelişimin, ancak korunması gereken değerlerin izin verdiği ölçüde olması gerektiğini savunan, "koruma" kavramını bazı yer ve zamanlar için bir düzenleme seçeneği olarak değil, tüm planlama konularının bir boyut ya da filtresi olarak algılayan, bu değerlerin yalnızca doğal veya tarihi değil kültürel ve sosyal yaşamı da kapsadığını kabul eden bir anlayış, geçen dönem olduğu gibi bu dönem de Yönetim Kurulumuzca benimsenen "planlama" yaklaşımının omurgasını oluşturmaktadır. Yukarıda aktarılan süreçlerde "yitirilen değerler"e karşı "değerleri koruma" sorunsalının, gelişme/kalkınma sorunsalı ile ilişkisinin kurulması, koruma sorunlarını tartışmaya, kalkınma biçimimiz sorgulanarak başlanması gerekmektedir. Bu aynı zamanda, risk ve maliyetlerin tüm kentliler için azaltılması yaklaşımının da parçasıdır/tamamlayıcısıdır. Ancak ilgili tüm tarafların bu yönde beraber, kararlı davranması beklenecektir.
Planlama kurumunun en önemli aktörleri olan plancılar, bu süreç içinde aldıkları tüm yaralara rağmen, bu tür bir toparlanma sürecinde çok önemli görevlerle karşı karşıyadır. Gerek serbest, gerekse kamu sektöründe çalışan plancılar; daha yaşanılır, hakça ve insanca yaşama olanak veren kentlerin yaratılmasında ve bunu sağlamada önemli bir araç olan planlama kurumuna sahip çıkma konusunda, kendi dar konumlarından ötesini gözeten bir anlayışı geliştirmek zorundadır. Bu tür bir bakış açısı, sadece kentlerin dışlanan kesimlerini savunmak anlamına gelmeyecek, aynı zamanda plansızlığın bir strateji olduğu anlayışı içinde dışlanan plancıların kendileri açısından da önemli bir açılım yaratabilecektir.
Odamız, kentsel sorunların ardında yatan gerçekleri saptamak, mesleki açıdan gerekli dersleri çıkartmak, geri dönüşü mümkün olamayacak uygulama, tahribat ve kayıplara karşı alınacak önlemleri belirlemek, bunun için mesleğimizin iyi uygulanmasını savunmak ve toplumun tüm kesimlerinde ortak çaba, anlayış ve dayanışmanın, duyarsızlık ve aymazlık ortamının giderilmesinde önemli bir adım olabileceği umudu ile nedenler ve alınması gerekli önlemler konusunda kamuoyuna raporlar, açıklamalar yayınlamak, toplumsal bilinci yaygınlaştıracak etkinlikler düzenlemek, gelecek nesillerin sağlıklı bir toplumda yaşamasına yönelik her türlü çabaya destek vermek ve bunun aksine yaklaşımlara karşı tutum ve takipten vazgeçmemekle görevlidir. Odamız, tüm örgütü ve yönetimiyle, toplumcu ve kamusal bilinç ve sorumluluklar içerisinde bu görevleri, üyeleriyle, kamuoyuyla birlikte yerine getirme amaç ve kararlılığında olacaktır. Odamız yalnızca mevcut sorunların çözümüne ilişkin çalışmaların değil, yarının yaşanabilir kentsel çevreleri için yenilikçi ve ilerici kurguların da üretildiği veya üretilmesine destek verildiği, ortaklaşılan ütopyaların gerçeğe dönüşmesi için mesleğin rotasını belirleyen bir ortam da olmalıdır. Çalışma Programımızda yer verilen aşağıdaki tüm eylemler, yukarıda ifade edilen konulara ilişkin örgüt sorumluluğumuzun gerektirdiği çalışmalar bağlamında bu dönemin önceliklerini yansıtmaktadır.
Örgütsel-Kurumsal Gelişim ve Çalışma İlkeleri
Odamız temel görev ve sorumluluklarını, yöntem olarak tüm örgütün birlikte çalışma, üretme, uygulama ilkesini temel alan, gücünü yıllar içinde kendi uzmanlık alanıyla ilgili elde ettiği birikim, bilgi, deneyim, yetkinlik ve hem örgütüyle hem üyeleriyle kurduğu birlikteliğin derinliğinden alan bir anlayışla, mesleğin toplum ve kamu yararını esas alan evrensel ilkelerinin yol göstericiliğinde yerine getirecektir.
Son dönem uygulamalarında özel önem verilen bu anlayış çerçevesinde; Oda örgütünün ortak irade ve akıl etrafında dayanışmasını, ortak amaçlar etrafında yoğunlaşmasını, eşgüdümünü ve tüm birimlerin tüm çalışmalara her aşamasında katılımını ve sahiplenmesini sağlayacak olanak ve kapasitenin arttırılmasına çalışılacaktır.
Odamızın örgütsel gelişiminin esası, yenilikçi ve öğrenen bir kurum olmaya dayanmalıdır. Bu anlayış doğrultusunda; denenmiş yöntem ve modelleri tartışmak ve sorgulamak, bir yandan daha açık, daha şeffaf, daha katılımcı ve paylaşımcı hedefler yönünde yeni uygulamalar denemek, diğer yandan mesleğin gündemini yenilikçi bir bakış açısıyla belirlemek, benimsediğimiz yönetişim esaslarıdır. Bununla bağlantılı olarak kurumsal hafızanın değeri bilinmekte, gerek eksikliklerin giderilmesi ve hataların tekrarlanmaması, gerekse denenen uygulamalardan elde edilen sonuçların gelecek için yol gösterici olması, dolayısıyla örgütümüzün öğrenen bir kurum haline gelmesi için kayıt ve belgelemeye, iletişime, bilgi ve birikimin paylaşılıp aktarılmasına özel önem verilecektir.
Odamız 24. Dönem Yönetiminin benimsediği yapısal olarak katılımcı yeni model ve yöntemlerden biri, bilinen yürütme görevleri dışında her bir Yönetim Kurulu Üyesinin birer tematik yürütme görevi üstlenmesi ile bu temalar etrafında kurulacak grupların çalışmalarını mümkün olan en çok sayıda üyenin katılımını sağlayarak koordine etmesi, diğeri de Yönetim Kurulunun performansını periyodik olarak gözden geçirme, eleştiri ve özeleştiri fırsatları yaratma, bu dönemsel değerlendirmeler sonucu görev dağılımında gerekli değişiklikleri gerçekleştirme kararı ile, yönetim dönemi boyunca her bir üyenin bilinen yürütme görevlerinden en az birini de yerine getirmesinin sağlanmasıdır.
Odamızca, amaç ve hedeflerimiz doğrultusunda gerçekleştirilecek etkinlikler; seçme, geliştirme ve işleyiş açılarından/aşamalarında birimlerimiz aracılığı ile örgütlenen üye katılımı ve katkısını temel almaktadır. Bunlar arasında özellikle izleme, görüş geliştirme, raporlama, hatta müdahale açısından özel bir aşamayı oluşturan itiraz ve dava süreçlerinin de katılım ve katkıya açık olmasını kolaylaştıracak yöntemlere gereksinim vardır. Çalışma grupları ve komisyonların hızını artıracak bir yöntem olarak Odamızın internet sitesi üzerinden forum gruplarının oluşturulması ve çalıştırılması sağlanacaktır.
Odamızın kurumsal yapısı için belirleyici unsurlardan olan istihdam ve personel politikaları da gözden geçirilmelidir. Oda tarihinde ilk kez profesyonel genel sekreter ve en çok sayıda şehir plancısı ile çalışan bir Yönetim Kurulu olarak, artan kadrolarda şehir plancısı istihdamına verilen önem kadar, hesap verebilirlik ilkesi gereği, bu kadroları dolduran plancıların niteliğine ve verimliliğine de hassasiyet gösterilecektir.
Şubeler-Temsilcilikler-Mesleki Denetim Görevlilikleri
Üyelerimizle ilişkilerin geliştirilmesi, mesleki gündemlerin paylaşılması, sahiplenilmesi, ortak amaçlar etrafında yoğunlaşan çalışmalara katılım ve katkının arttırılması için şubeler, temsilcilikler ve mesleki denetim görevliliklerinden oluşan örgüt birimlerimize önemli sorumluluklar ve görevler düşmekte, bunların yerine getirilebilmesi ve benimsenip içselleştirilebilmesi için sözkonusu birimlerin etkileşmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir.
Odamızın görev ve sorumluluklarını gerekli hız, verimlilik ve etkinlikte yerine getirebilmesi konusunda, örgüt birimlerimizin örgütlenme ve işbölümü yöntemleri her dönem gözden geçirilmelidir. Yönetimimiz, son dönemlerde olduğu gibi bu dönem de örgüt birimlerimiz arasında yalnızca dikey değil, yatay örgütlenme ve işbölümünü önemsemektedir. Odamızın yerine getirmesi gereken görev ve sorumlulukların tüm birimlerce yerine getirilebilmesi/paylaşılması anlamına geldiğini ve bunun ön koşulunun, yetki ve yetkinliğin de tüm birimlere yaygınlaştırılması olduğunu kabul etmektedir. Örgüt kültürünün bu paylaşım ve sahiplenme ile gelişeceği kabulü ile karar süreçlerinin birimler arasında sürekli iletişim ve görüş alış-verişi üzerine kurgulanması gerekmektedir.
Temsilcilikler ve Şubelerin ilişkilerini arttırarak Genel Merkez ve birimler arasındaki tekli bağlantıyı, çoklu bağlantılar ile güçlendirmek üzere geçen dönem başlatılan, ilk kademe olarak etki alanı içinde Şubeler ile Temsilciliklerin ilişkilenmesi uygulaması devam edecektir. Bu uygulama ile, örgüt birimlerimizin görüş, değerlendirme ve önerilerinin geri besleme süreçlerinde olgunlaşan, etkileşerek biriken bir akış izlemesi hedeflenmektedir. Diğer yandan Şubelerin bağımsız programlarının, farklı Şubelerin ortak program ve çalışmaları ile gelişeceği, Şubelerin farklı deneyimlerinin birbirine aktarımı ile zenginleşeceği düşünülmekte, Oda görüşlerinin farklı Şubelerin ortak çalışması ve etkileşimiyle elde edilmesine özen gösterilmektedir. Benzer biçimde Odamızın çalışma programına aldığı çeşitli etkinliklerin, çalışma grupları ve komisyonların sekreteryasının farklı Şubelerce yürütülmesi uygulamasına devam edilecektir.
Şube ve Temsilciliklerin gerek yerelde gerekse örgüt bütününde bu yöntemler çerçevesinde üstlenecekleri tüm çalışmalar için iletişim ve etkileşimi arttıracak yol ve yöntemler araştırılacak, bu konuda mevcut mekansal ve teknik altyapı, olanaklar ölçüsünde geliştirilecektir. Bu konulardaki iş ve işleyişi kurgulayan ve geçen dönem yürürlüğe giren Şube İşleyiş Yönergesi de gözden geçirilerek, eksiklikleri giderilecektir.
İl ve İşyeri Temsilcilikleri için yapılan seçimleri, üyelerimizi biraraya getiren, yerel sorun ve çözümlerin tartışıldığı ve aynı zamanda örgüt birimlerimizin buluştuğu fırsatlar olarak değerlendiren toplantılar, yeni dönemin ilk faaliyetlerindendir. Yönetim Kurulumuz, olağan toplantılarından bazılarını Şube ve Temsilciliklerimizle ortak veya birden fazla sayıda Şube ve Temsilciliklerinin katıldığı genişletilmiş toplantılar biçiminde gerçekleştirecektir. Tüm Şube ve Temsilciliklerimizin davetli olduğu Örgüt Toplantılarının ise geçen dönem olduğu gibi en az yılda bir kez yapılması hedeflenmektedir. Mesleki Denetim Görevlilerimize yönelik Hizmet İçi Eğitim Seminerleri de bu toplantıları izleyecektir.
Üyeler
Ülkemizde örgütlülüğün zaafa uğratıldığı süreçler karşısında eylemlilikle direnen ve bunu üyeleri ile dayanışarak gerçekleştiren Oda düşüncesi ile, meslek ahlakı ve ilkelerini belirleyecek, yaygınaştıracak bir faaliyet eksenini esas alan Oda düşüncesi, bu dönem çalışmalarına da yön verecektir.
Birbirlerinin varlık gerekçesini oluşturan Oda ile Üye, birikim sağlayan, aktaran, çoğaltan ve paylaşan çok yönlü bir ilişkilenme içindedir. Odanın aktif aktörleri, amatör enerjisini kolektif çabaya ortak eden Oda üyeleridir. Üye sayısını arttırmak, örgütlülüğün ilk amacıdır. Diğer yandan, örgütün üyesini, üyenin örgütünü tanıması, hem bu değerli enerjinin en doğru biçimde dönüşümü için, hem de üye niteliğine ilişkin projeksiyon ve gelişimine ilişkin planlar yapabilmek için gereklidir. Bu nedenle yeni dönemin en öncelikli ödevlerinden biri, hızla oluşturulacak bir veri bankası yolu ile çeşitli biçimlerde yararlanılabilecek formatta üye profilinin elde edilmesi ve güncellenebilir bir formatta kayda alınarak üzerinde yine güncellenebilir çeşitli araştırmalar ve tanıma-tanımlama çalışmaları yapılması ve periyodik olarak tekrarlanmasıdır.
Yıllar içinde sürekliliğini yitiren ön üye, öğrenci üye uygulamalarının geliştirilerek devam etmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Odamıza üye olma-üyelikten ayrılma konularında yaşanan gelişmeler, mezun-üye sayıları arasındaki farkın artışı, üye profilinde gözlemlenen sektörel yoğunlaşmalar, örgütlülüğün gereğine ve aidiyetin önemine ilişkin bilincin eğitim aşamasında geliştirilmesi gerektiğini, bu konuda en büyük sorumluluğun Oda örgütüne ait olduğunu ortaya koymaktadır.
Diğer yandan Oda ile Üyenin iletişim ve ilişkilenmesini geciktiren ve dolaylılaştıran unsurları azaltmak ve Odayı üyelerin örgüt desteğinde mesleki dayanışmasının basit ve işlevsel aracı konumuna kavuşturmak, bu dönemin hedeflerindendir. Bir başka deyişle, meslek alanımızda gündemi yakalamak, gündeme ilişkin görüş geliştirmek, gündemi belirlemek, tespit ve önerileri paylaşmak için zemin oluşturan Odanın bu işlevini, Üyelerin Oda süreçlerine katıldıkları meşru ortam olan Danışma Kurullarının yanısıra interaktif ortamlar ile daha seri ve derin bir içerikte sürdürmesi gerekmektedir.
Üyelerin örgüt bünyesinde kendilerini ifade biçimlerinden birini de istihdam edildikleri sektör ile kurdukları kimlik ilişkisi belirleyebilmektedir. Bu anlamda sektörel çalışmalar yapılması, serbest çalışanlar, kamu sektöründe çalışanlar, ücretliler, işsizler vb gruplara özgü nitelik, sorun ve performansın anlaşılması önem taşımaktadır.
Serbest çalışan üyelerimizin faaliyetleri üzerinde, Odamızın son 10 yıl içinde kurumlaştırdığı büro tescili ve mesleki denetim uygulamaları, "meslektaşlar arası dayanışma yoluyla meslek uygulamasının belli bir standarda erişmesi" amacıyla yapılmakta, bu denetim sürecini gerektiğinde, Plan İnceleme Kurulları tamamlamaktadır. Kapsayıcılığı konusunda çeşitli tartışmalar süren bu alanda, yönetmeliklerimizde tanımlandığı ve yaygın olarak bilindiği şekliyle "içerik denetimi" uygulamasına geçilmesi tartışılmalı, meslek alanımızda, eğitim aşamasından başlayarak, mesleğin tüm icra biçimlerini ve alanlarını da kapsayacak şekilde "Meslek Ahlakı Kuralları"nın belirlenmesine uzanan süreç tariflenmelidir.
Diğer Örgüt, Kurum ve Kuruluşlarla İlişkiler
Odamız, her dönem olduğu gibi, TMMOB, bağlı odalar, ilgili tüm demokratik kitle ve sivil toplum örgütleri, kamu kurum ve kuruluşları, yerel ve merkezi yönetim birimleri, üniversiteler ve uluslararası planlama örgütleri ile ilişki, iletişim, ortak/paydaş tutum ve etkinliklerini sürdürecek, bu konuda kurumsal amaç, hedef ve beklentileri belirleyici olacaktır.
İlişki ve iletişim konusunda başlıca öncelik verilen kurum olarak TMMOB, meslek alanımızın da içinde yer aldığı bir mühendislik-mimarlık meslekler platformu olarak kavranmaktadır. Bu platform, bir yandan mesleki-politik mücadele alanları ile özlük ve demokratik haklarımızın savunulması bakımından vazgeçilmez bir dayanışma ortamı sağlarken, diğer yandan da meslek alanımıza yönelik sorun ve çıkmazların aşılmasında örgütlü ve bütünlüklü bir mücadelenin en önemli halkalarından birini oluşturmaktadır.
TMMOB İI ve İlçe Koordinasyon Kurullarının (İKK), yerel kentsel mücadelenin örgütsel alanı olması için çaba gösterilecektir. İKK‘larda etkin bir biçimde görev-sorumluluk alınacak, kentsel-yerel sorunların çözümünde kamu kurumu niteliğinde meslek odası olma bilinç ve sorumluluğu, birlik örgütlülüğünde etkinleştirilip geliştirilecektir. Ancak, İKK‘larda yer alan diğer Oda birimlerinin de, meslek odalarının uzmanlık konularını esas alan bir işbölümünü dikkate alması vazgeçilmez bir koşul olarak kabul edilmektedir.
Odamızın örgütlülük düzeyinin yükseltilmesine dönük kurumlaşma çabalarının daha demokratik bir içerikle ivmesinin artırılması ve örgütsel enerjinin dışa dönük gündem belirleyici bir niteliğe eriştirilmesi temel amaç olacaktır. Türkiye‘de ciddi ölçüde karar mekanizmalarının "plansızlaştırma" ve "günübirlik" karar üretme baskılarının yoğunlaştığı bu süreçte, demokratik kitle örgütü olarak Odamız, her türlü toplumsal ve mesleki gündem karşısında gücünü üyelerinden, mensubu olduğu TMMOB topluluğundan ve dayanışma içinde olduğu diğer demokratik kitle ve sivil toplum örgütlerinden alacaktır. Bu kapsamda, diğer meslek odaları, demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile, meslek alanımız ve ülke sorunlarını değerlendirme biçimlerimizin ortaklaşması halinde güç birliği yaparak, sorunların aşılabilmesinde sinerji yaratılmasına da özel bir gayret gösterilecektir.
Ülkemizin ve planlama kurumunun içinde bulunduğu sorun ve krizlerin yoğunlaştığı bu dönemde, Odamızın görev ve sorumlulukları da alışılageldiğinden daha yoğun ve karmaşık süreçler dahilinde yerine getirilebilmektedir. Bu kapsamda, Odamızca yürütülecek çalışmaların kapsam ve boyutlarının çeşitlenmesi gerekmektedir. Birçok yasama çalışmasının yapılmakta olduğu bu süreçte, meslek alanımızın geniş ve çok kapsamlı ilgi alanları, bir çok farklı çalışmaya müdahil olmayı, bunları yönlendirmeyi, gereğinde itiraz ederek veya karşı durarak mücadele etmeyi, kısacası ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla tüm süreçlerde ilişkiler/bağlar kurmayı kaçınılmaz kılmaktadır.
İlgili yasama çalışmaları için katılımcı süreçlerle oluşturulan Oda görüş ve değerlendirmelerinin ilgili kurumlara aktarılması ile sınırlı kalmayacak, önerilerimizin dikkate alınabilirliğini artıracak çalışma ve etkinlik yolları araştırılacaktır. Meslek alanımızla ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları ile yapıcı ilişkiler kurulması, karar alma süreçlerinde etkinlik sağlanabilmesi anlamında önemli bir referans noktası olarak kabul edilecektir. Ayrıca, tüm kamu kurumları ile, belediyeler ve diğer yerel yönetimlerle olan ilişkiler, Odamızın toplumsal meşruiyetini, bağımsızlığı ve tarafsızlığından sağladığı gözönünde bulundurularak, kurumsal saygınlık çerçevesinde sürdürülecektir.
Diğer taraftan kamu denetimi açısından önemli bir görev yüklenen Odamız; karar alma süreçlerinde söz ve sorumluluk talebi, görüş ve önerilerinin dikkate alınabilmesi çalışmalarına ilaveten, gereğinde itiraz, düzeltme talepleriyle de kamu kurumları, kuruluşları ve belediyelerle denetimsel ilişkiler de kuracaktır. Tüm bu süreçlerin tüketilmesi ve kamusal-toplumsal yarar anlamında önlem alınması gereken konularda ise yargı denetiminin işletilmesi sağlanacaktır. Bu sürecin bir ayağı, merkezi yönetim kurum ve kuruluşlarına yönelik denetim işlevleri iken, bir diğer aşamasını da, yerel-kentsel sorun ve uygulamaların izlenmesi anlamında belediyelerle kurulacak ilişkiler oluşturmaktadır. Ancak, tüm bu ilişkilerin; yasal çerçeve içerisinde, yapıcı, Odamız amaçları doğrultusunda kamu ve toplum yararına bir bakış açısıyla gerçekleştirilmesi önem kazanmaktadır.
Bunların yanında, Odamız, üniversitelerle ve özellikle meslek alanımızla ilgili bölümlerle ilişkilerin yoğunlaştırılmasını amaçlamaktadır. Dünya Şehircilik Günü Kolokyumları ve diğer etkinlikler, üyelerin mesleki birikimlerinin aktarılmasının yanı sıra, söz konusu amaç çerçevesinde değerlendirilecektir. Ayrıca, üniversitelerle ortak etkinliklere ve uygulamaların geliştirilmesine önem verilecektir. Bu kapsamda, üniversitelerdeki proje jürilerine Oda üyelerinin katılımının özendirilmesi ve öğrencilerin büro stajı konularında Odamızın görev alması somut işbirliği alanları olarak tanımlanabilir.
Ayrıca şehir ve bölge planlama bölümlerindeki öğrencilerle organik ilişkilerin sürdürülmesi de, üniversitelerle kurulacak ilişkilerin vazgeçilmez bir parçasını oluşturmaktadır. Bu çerçevede, ön üyelik uygulamasının yaygınlaştırılması-geliştirilmesi hedeflenmektedir. Ön üyelerimizin Oda çalışmalarına katılması yanında, ortak amaçlar etrafında örgütlenmesinin de kolaylaştırılmasına çalışılacaktır. Bu amaçla, Yönetim Kurulumuz, geçen dönemde de yapılan "Planlama Öğrencileri Buluşması" benzeri organizasyonların sürdürülmesini önemsemektedir. Bu sürecin bütünleri olarak, üniversitelerin bulunduğu kentlerdeki Şubelerimizin daha aktif görev alması da; bu çalışma dönemine ilişkin temel seçmelerden birisi olacaktır. Yönetim Kurulumuz önceki dönemde temelleri atılan ve geçen dönem önemli adımlar atan Planlama Okulları Birliği girişiminin gelişmesi ve bu yolla eğitim birliğinin sağlanmasına çaba harcamaya devam edecektir.
Odamızın 1996 yılından beri üyesi bulunduğu Avrupa Şehir Plancıları Konseyi (ECTP- European Council of Town Planners) ve Uluslararası Şehir ve Bölge Plancıları Birliği (ISOCARP- International Society of City and Regional Planners) ile (ve aracılığıyla) yürütülen uluslararası ilişkiler, 24. Dönemde gözden geçirilerek daha yoğun biçimde sürdürülecektir. Bu çerçevede, özellikle ECTP ortamında sürdürülen Avrupa ülkelerindeki şehir planlama meslek örgütleriyle ilişkiler, meslek alanımız ve Odamız açısından yeni perspektifler açma potansiyeline sahip bulunmakta ve bu kapsamdaki uluslararası ilişkilerde Odamız daha fazla katılım ve katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Amaçlar-Hedefler-Eylemler
Yönetim Kurulumuz çalışma dönemi boyunca kurumsal, meslek-toplum alanı ve meslektaşlar ile ilgili bir dizi stratejik amaç doğrultusunda bir dizi stratejik hedef belirlemiş ve bunlara ulaşmak için yine bir dizi eylem planlamıştır. Tüm bu amaç ve hedeflerin etkinliği; uygulama aşamasında yaşanacak eksiklik ve sorunlar bağlamında kendini yenileyebilmesi; her bir amaç ve hedef bağlamında gerçekleştirilecek iş ve eylemlerin hayata geçmesi süreçlerinin de tasarlanması ve yönetimi, esnek bir yaklaşım ile ve düzenleme, yürütme, denetleme sorumlularının, zamanlamasının ve maliyetleri/bütçesi ile kaynaklarının süreç içinde belirlenmesi yoluyla sağlanacaktır.
Amaç 1. : Kurumsallaşmayı ve örgütlenmeyi geliştirmek.
Hedef 1.1. : Genel Merkezin eşgüdüm ve denetim işlevlerine ağırlık kazandırmak, faaliyet hızını ve şeffaflığını arttırmak.
Hedef 1.2. : Şube, Temsilcilik, Mesleki Denetim Görevlilikleri ve Üye gibi örgüt birimlerinin yaygın biçimde etkinliğini sağlamak, kurumsallaşma düzeyini yükseltmek ve kurumsal üretim kapasitesini geliştirmek.
Eylemler :
- Üye sayısını arttıracak yöntemler geliştirilmesi
- Oda bütçesi genelinde ve etkinlikler özelinde, kaynakların geliştirilmesi için arayışların sürdürülmesi
- İletişim ve bilişim altyapısını güçlendirecek teknik yatırım ve yöntem-model çalışmaları yapılması
- Kayıt, tescil, ödenti, mesleki denetim vb hizmet işlemleri ile üye verileri takibi için zaman ve emek tasarrufu sağlayacak sistem çalışmaları yapılması
- Örgüt birimlerinin mevcut profillerini, Oda hizmetlerini yerine getirme süreçlerini değerlendirmeye ve denetlemeye yönelik çalışmalar yapılması
- Şubeler başta olmak üzere örgüt birimlerinin periyodik takip ve performans denetimlerinin ilerleme raporları ile izlenerek örgütün çalışma performansını artıracak uygulamalar yapılması
- Örgüt birimlerinin işleyişi, mali işleyiş ve yayın konuları ile personel görev tanımlarını içeren "Yönergeler"in den geçen dönem hazırlanmış olanların gözden geçirilerek eksiklerinin giderilmesi, hazırlanmamış olanların tamamlanması
- Periyodik örgüt toplantıları, İl ve İşyeri Temsilcilikleri seçimli toplantıları ile başlatılan örgüt içi değerlendirme ve düzenlemelerin, örgüt içi eğitim seminerleri ve üye-ön üye ortak projeleri ile devam ettirilmesi
- Genel Merkezde örgüt belleğini, Şubelerde kent belleğini oluşturmaya yönelik çalışmalar geliştirilmesi
Amaç 2. : Meslek alanı ile ilgili yönlendirme ve müdahale etkinliğini arttırarak, toplumsal kalkınma ve gelişmeye katkıda bulunmak.
Hedef 2.1. : Gelişmeleri izleyerek, denetleyerek, araştırarak, belgeleyerek, bildirerek, görüş geliştirip paylaşarak katkı sağlamak.
Hedef 2.2. : Bilgi üreterek, kuram geliştirerek, vizyon belirleyerek, strateji çizerek katkı sağlamak.
Eylemler :
- Çerçevesi örgüt birimlerinin katılım ve katkılarıyla ve çeşitli iletişim teknik ve olanaklarından da yararlanarak çeşitli konularda oluşturulacak "kurul, komite, komisyonlar ve çalışma grupları" aracılığı ile;
- yasama faaliyetlerinin, merkezi ve yerel yönetim karar ve uygulamaları ile kurul çalışmalarının (koruma bölge kurulları, belediye meclisleri, TMMOB il ve ilçe koordinasyon kurulları vb) takip edilmesi
- basın ilişkileri ve kamuoyu bilgilendirme-bilinçlendirme mekanizmalarının kurulması
- yayın faaliyetlerinin içerik olarak zenginleşerek ancak odaklaşıp yoğunlaşarak sürdürülmesi
- Mesleki konuların araştırılıp değerlendirilmesinde atölye çalışmaları, Dünya Şehircilik Günü gibi gelenekselleşecek bilimsel toplantılar ve bağlı örgüt etkinliklerinin arttırılması
- Danışma kurulları, üye toplantıları başta olmak üzere tartışma platformları ve ortamları yaratılması.
- Mesleki konuların araştırılmasına destek verecek ve bilimsel birikim elde edilmesine hizmet edecek Şehircilik Araştırmaları Enstitüsü/Merkezi‘nin en kısa sürede hayata geçirilmesi.
Amaç 3. : Meslek topluluğunun gelişmesini ve mesleki memnuniyetini sağlamak.
Hedef 3.1. : Bilgilenme, iletişim ve eylem etkileşimli (interaktif) kanal ve mekanizmalar oluşturmak, mesleki nitelikleri arttırmak.
Hedef 3.2. : Mesleğin önemini vurgulamak, konumunu güçlendirmek, önünü açmak, iş alanlarını geliştirmek, çeşitlendirmek ve yeni faaliyet türleri tanımlamak.
Eylemler :
- Meslek, meslek topluluğu, meslek örgütü ve aidiyet bilincini geliştirecek sosyal ve kültürel çalışmalar yapılması.
- Bilişim ve iletişim teknik, yöntem ve modellerinin çeşitlendirilmesi.
- Meslek içi eğitim/gelişim programları düzenlenmesi.
- Mesleğin uygulama alanı ile ilgili tüm kurum ve kuruluşlarda meslektaşların istihdamı ve temsiliyeti için çalışmalar yapılması.
- Mesleğin eğitim aşaması ile ilgili olarak üniversiteler ve öğrenciler ile iletişim bağlantılarını güçlendirecek etkinlikler yapılması.
Kurumsal ve Mesleki Gelişim için Hizmet Altyapısı Geliştirme Çalışmaları
Oda Bilgi Sistemi (OBS)
Kurumsallaşmamız ve örgütlenmemizin güçlendirilmesi ile ilgili hedeflerimiz için insan kaynaklarımızı, mekan olanaklarımızı ve teknik donanımımızı geliştirmeye, güçlendirmeye devam etmemiz gerekmektedir. Bu kapsamda, Odamızın üyeler ve bürolar ile ilgili veritabanı ve bunu düzenleyen yazılım altyapısının gereksinimlere yanıt verebilecek, örgüt birimleri arasında paylaşılabilir olabilecek ve dolayısıyla işlemleri hızlandıracak bir açılım sunabilecek, kayıtları, şube ve temsilciliklerimizden gelen bilgileri birleştirebilecek, her tür sorgulamaya olanak sunabilecek biçimde geçtiğimiz dönem hazırlıkları tamamlanan Oda Bilgi Sistemi bünyesinde yenilenmesi ardından, bu dönemde tüm birimlerimizce kullanılabilir hale getirilmesi hedeflenmektedir. Odamızca verilen tescil ve mesleki denetim hizmetinin etkinliğini arttırmanın, üyelerimize kolaylıklar sağlamanın, bu hizmet kayıtlarından oluşan envanteri işleyip yorumlayarak meslek alanımızla ilgili yeni bilgi ve değerlendirmelere ulaşmanın yolu, yaygın olarak verilen sözkonusu hizmeti standartlaştırmak ve eşgüdümünü sağlamaktan geçmektedir. Genel Merkezimizde kullanılmaya başlayan sistemin Şubelerce de internet üzerinden kullanılabilmesı için Odamıza ait bir servis sağlama sistemi (server) kurulmuştur. Şubelerde verilecek hizmet içi eğitim sonrası, yaygın kullanıma geçilebilecektir.
Kütüphane ve Bilgi-Belge Sistemi
Odamızın teknik altyapısının geliştirilmesinin önemli bir hedef olarak tanımlanması üzerine, Kütüphanenin yeniden düzenlenmesi, yayın kayıtlarının bilgisayar ortamına aktarılarak bir kütüphanecilik yazılımında tutulması ve kullanıma açılması konusunda bir dizi çalışma geçtiğimiz dönem tamamlanmıştır. Bu dönemde Odamız Kütüphanesinin meslek alanımıza özgü bilgi ve belgeleri içeren bir ağırlık kazanmasının, standart bir kütüphane işlevinin ötesinde uzmanlaşmasının, ileri aşamalarda internet ortamında kapsamından bilgi edinilebilmesinin altyapısı hazırlanacaktır.
Eğitim Konusundaki Çalışmalar, Öğrenci ve Eğitim Kurumları ile İlişkiler-Çalışmalar
Odamızın meslek alanı ve meslektaşın gelişimine ilişkin sorumluluklarının eylem alanı, yalnızca mesleki eğitim sonrasını değil, mesleki eğitim aşamasını da kapsamaktadır. Hatta bu iki eylem alanının yöntem ve program açılarından karşılıklı belirleyici bir ilişkisi vardır ve Oda, eğitim alanı ile meslek alanının kavuşmasını yönlendiren bir konum üstlenmektedir. Şehir plancılarının eğitiminden kaynaklı eksiklikleri telafi etmek üzere hazırladığımız meslek içi eğitim programları, Odamızın acil müdahale alanlarını oluşturmaktadır. Ancak diğer yandan, bu eksiklikleri ortaya çıkartan iş piyasası ihtiyaçlarını mesleki hedef ve ilkelerimiz açısından sorgulamak veya şehir plancısı yetiştiren bölümlerin programındaki eksikliklerin giderilmesi için gerekli girişimleri yapmak da Odamızın görevleri olacaktır. Ayrıca, bölümlerin uyguladıkları programın başarı ölçütlerini oluşturan mezun profili ve performansı konusunda Odamız kayıt ve değerlendirmeleri kaynaklık etmelidir. Bu iki birbirini bütünleyen gerekçe dışında Avrupa Birliği süreçleri de meslek odası ile meslek adayını eğiten kurum arasındaki ilişkilere yeni boyutlar katmaktadır. Gelişmiş çoğu Avrupa ülkesinde olduğu gibi, meslek icrası konusunda yetkinlik ve yeterlilik açısından gerek ilke ve ölçütleri belirlemek, gerek periyodik denetlemeleri yapmak, diğer yandan gerek uzmanlıkları geliştirmek ve gerekse bunların meslek içi eğitimini vermek vb konularda Odamız örgütünün sorumluluk ve yetkileri hızla artacak, çeşitlenecek ve eğitim kurumları ile ortak çalışmalar yapması gerekecektir. Meslek alanının kuram-kılgı kesişiminde işlevleri bulunduğunun bilincinde olan bir kurum olarak Odamız, bu işlevleri yerine getirmesinin zemini olacak aşağıdaki çalışmaları ve kurumsal girişimlerini geliştirecektir.
TUPOB
Odamızın, eğitim süreci ile meslek süreci arasında, bu süreçlerin eşzamanlı etkileşmesini sağlayacak bir köprü olma işlevini geliştirebileceği bir kurumsal yapı olarak Türkiye Planlama Okulları Birliği (TUPOB) bilindiği gibi, Üniversitelerin Şehir ve Bölge Planlama Bölümleri ile Odamız arasında bir İşbirliği Ön Protokolü ile, lisans düzeyinde eğitim veren ulusal şehir planlama okulları arasında koordinasyonun sağlanması, eğitim sürecinin ve planlama mesleğinin kalitesinin yükseltilmesi ve bu yolla planlama mesleğinin meşruiyetinin ve etkinliğinin arttırılması temel amacı ile kurulmuştur ve sekreteryası Odamızca sürdürülmektedir. Bu yapı aracılığı ile, meslek alanımızda bilim insanı yetiştirilmesi açısından eğitim-öğretimde kalite ve yeterliliğin gereksinimlere uygunluğunu, gelişimini ve dünya standartlarında kabul görmesini sağlamak üzere; iletişim ve etkileşimi, eşgüdüm ve standardizasyonu, işbirliği ve dayanışmayı esas alan ortak çalışmalar yapılmaktadır.
Çalışmalarını, iletişim ve eşgüdüm işlevlerini kesintisiz sürdürmesi beklenen TUPOB, bu dönemde, Odamızın ve bölümlerimizin mesleki eğitime ilişkin amaç ve stratejilerini ortaklaştırabilecek bir ortam olma misyonu ile daha çok yoğunlaşacaktır. Dünyada ve Avrupa yükseköğretim sistemlerinde yeni eğilimlerin geliştiği süreçte, Türkiye‘nin yükseköğretimden beklentilerini belirlemek, bu beklentiler karşısında olanaklarını değerlendirmek ve bu değerlendirmeler ışığında stratejilerini seçmek durumunda olduğu bir dönemde, planlama eğitiminin vizyonunu oluşturma görevi de aciliyet taşımaktadır. Bu görevin, sözkonusu süreçlerin yakın gelecekte birlikte çalışmayı daha çok gerektireceği iki kurum olarak Odamız ve bölümlerimizce üstlenilmesi gerekmekte ve sözkonusu görevin meşru, kurumsal, ortak zemini olarak TUPOB‘un önemi artmaktadır. Bölümlerimizin şehir ve bölge planlama eğitiminin programlarını değilse de kalitesini eşitleme, minimum gereklerini belirleme, aynılaştırma yerine dilbirliği standartlarını geliştirme amaçlarına yönelik çalışmalar sürdürülürken, bu çalışmaların başarısı, mesleğini icra eden şehir ve bölge plancılarının profili üzerinden de sınanabilecektir. Kentlerimize ilişkin mekansal, sosyal ve ekonomik sorunların çözümü için, eğitim programlarında gerekli teknik ve idari altyapı/donanım düzenlemelerinin yanısıra politik ve etik değerlendirmeler de yer bulabilecektir. Planlama eğitiminin, öğretim vizyonu yanısıra kamu hizmeti üretme vizyonu çerçevesinde de tartışılması sağlanabilecektir. Dolayısıyla Odamız, meslek alanı ve meslektaşın gelişimine ilişkin sorumluluklarını yerine getirdiği eğitim-meslek kavşağında rotasını TUPOB ile belirleyecek; planlama eğitimi ile mesleğin yetkinlik ve yeterliliklerine ilişkin çalışmalar ise bu döneme damgasını vuracak temel konular olarak görünmektedir.
SEM
Odamızın mesleki eğitim sonrası sorumlulukları kapsamında, meslek içi eğitim faaliyetlerini kurumsal bir yapıya kavuşturmak üzere geçen dönem kurduğu Sürekli Eğitim Merkezi (SEM) bünyesinde, şehir plancılarının yeteneklerinin yeniden yapılandırılması, yetkin, yeterli veya uzman nitelikler kazandırılması, bunların eksikliğinden kaynaklı işsizliği azaltmak, istihdam oranını yükseltmek ve istihdam sürekliliği konusundaki riskleri gidermek amaçlarıyla, şehir plancısı yetiştiren bölümlerin programında, değişen iş piyasasının ihtiyaçları karşısında yetersiz kalan nitelikleri telafi etmek üzere meslek içi eğitim programları yürütülmeye devam edecektir.
Bunun yanısıra Merkezde, sürekli mesleki gelişim için gerekli dersler, kurslar, seminerler, atölyeler, konferanslar vb düzenlenerek, meslek alanımızda öncelikle odaklanılması gerekli konularda bilgilenme, iletişim, araştırma, görüş geliştirme etkinliklerinin ortamı geliştirilecektir. Tüm bu etkinliklerin sonuç ürünlerinin belgelenmesine, yayınlanmasına özen gösterilecek, elde edilecek birikimin kurumsal yapı içinde, toplumsal hizmet düzleminde ve zamansal boyutta aktarımı sağlanacaktır. Böylece Eğitim Merkezinin öncelikle Mesleki Gelişim Merkezine dönüşmesi ve Şehircilik Araştırmaları Enstitüsünün/Merkezinin altyapısını oluşturması beklenmektedir.
ENSTİTÜ
Odamız 23. Olağan Genel Kurulu kararının ardından TMMOB‘a iletilen ve TMMOB 38. Olağan Genel Kurulunda kabul edilerek hazırlık çalışmalarını yürütmek üzere yine üyelerimizden oluşan bir grubun görevlendirildiği Kentsel Araştırmalar Enstitüsü hakkındaki gelişmeler, Birlik ve bağlı Odalara önemli katkılar sağlayacak bir bilgi belge merkezi kurulmasının yanısıra, araştırma yapan üyelerimizin mali kaynak gereksinimlerini karşılayacak bir örgütlenme olanağı sağlaması ve örgütümüzün bu tür bir bilimsel üretim çatısı ile toplumsal bir görevi daha yerine getirmesi açılarından önemle takip edilmiştir.
Enstitünün kuruluşuna ilişkin TMMOB tarafından yapılan çalışmaların tamamlanamayacağı yönünde oluşan endişeler üzerine, konunun önemi doğrultusunda, çalışmaların Oda bünyesinde sürdürülmesine, Kuruluş Sözleşmesi ve İşleyiş Yönetmeliği ile etkinlik kapsamı ve programının hazırlanmasına ilişkin 24. Olağan Genel Kurul kararı alınmıştır.
Sürekli Eğitim Merkezinin dersler, kurslar, seminerler, atölyeler, konferanslar ve tüm bunların sonuç ürünlerinden, yayınlarından oluşacak birikimini taşımak/aktarmak suretiyle bu dönem kuracağı Şehircilik Araştırmaları Enstitüsü/Merkezi öncelikle, meslek alanında örgütlü çalışmaların bilgi-belge merkezi işlevini üstlenecek, diğer yandan araştırma faaliyetlerini kolaylaştıran, araştırmacılarla, bunlara destek ve kaynak sağlayan taraflar arasında koordinasyon kuran bir merkez olacaktır.
Etkinlikler
Dünya Şehircilik Günü geçmiş dönemlerde olduğu gibi Odamız açısından temel ve vazgeçilmez niteliğini korumaktadır. Bu çalışma süresince, 6. Şehircilik Kongresi (30. Dünya Şehircilik Günü) ve 31. Dünya Şehircilik Kolokyumu gerçekleştirilecektir. Kongre ve kolokyumun üyelerimizin planlama çalışmalarını verimli ve etkin biçimde paylaşmalarını sağlaması, meslek alanımızı ve toplumsal değerlerimizi geliştirmesi, şehircilik bilimine katkı sunması hedeflenmektedir. Odamız Dünya Şehircilik Günü etkinliklerini hem örgütümüzün tüm birimlerinin sözkonusu hedef doğrultusunda kolektif bir çalışma ilişkisi geliştirmesi hem de kamuoyunda kentleşme, planlama ve toplumsal/mekansal adalet bilinci oluşturması açısından oldukça önemli bulmaktadır. Bu nedenle Odamız, temel etkinliği olan Kongre ve Kolokyum çalışmalarının yanısıra, Dünya Şehircilik Günü‘nün Genel Merkez, Şubeler ve Temsilciliklerimizce paralel olarak yürütülecek çalışmalarla genişletmenin ve güçlendirmenin gerekli olduğu kanaatindedir. Bu kapsamda her yıl Ekim ve Kasım aylarının Odamız tarafından yerel ve ulusal ölçekte yürütülecek ve meslek alanımıza ilişkin gündemdeki sorunları tartışan Şehircilik Etkinliklerinin yapılması hedeflenmektedir.
Öte yandan, Odamız, kentlerin ve yerelliklerin içinde bulunduğumuz dönemde artan öneminin bilincinde yürüttüğümüz ya da dahil olduğumuz ulusal ve uluslararası etkinliklerin yerel ölçekteki dinamiklerle etkileşim içerisinde geliştirilmesini gerekli görmektedir. Bu nedenle çalışma dönemimiz Şubelerimiz ve Temsilciliklerimizin meslek alanımıza ilişkin etkinliklerde daha etkin rol aldığı bir dönem olacaktır. Bu çerçevede, Uluslararası Şehir ve Bölge Plancıları Birliğinin (ISoCaRP) İstanbul‘da düzenleyeceği ve Odamızın da Düzenleme Kurulunda yer aldığı Bütünleşme ve Ayrışma Arasında Kentler (Cities Between Integration and Disintegration) konulu uluslararası toplantı Odamız tarafından bu yönde bir fırsat olarak değerlendirilmiş ve Samsun, Çukurova ve Konya şubelerimizin bölgelerinde gerçekleştireceği
ENSTİTÜ
Odamız 23. Olağan Genel Kurulu kararının ardından TMMOB‘a iletilen ve TMMOB 38. Olağan Genel Kurulunda kabul edilerek hazırlık çalışmalarını yürütmek üzere yine üyelerimizden oluşan bir grubun görevlendirildiği Kentsel Araştırmalar Enstitüsü hakkındaki gelişmeler, Birlik ve bağlı Odalara önemli katkılar sağlayacak bir bilgi belge merkezi kurulmasının yanısıra, araştırma yapan üyelerimizin mali kaynak gereksinimlerini karşılayacak bir örgütlenme olanağı sağlaması ve örgütümüzün bu tür bir bilimsel üretim çatısı ile toplumsal bir görevi daha yerine getirmesi açılarından önemle takip edilmiştir.
Enstitünün kuruluşuna ilişkin TMMOB tarafından yapılan çalışmaların tamamlanamayacağı yönünde oluşan endişeler üzerine, konunun önemi doğrultusunda, çalışmaların Oda bünyesinde sürdürülmesine, Kuruluş Sözleşmesi ve İşleyiş Yönetmeliği ile etkinlik kapsamı ve programının hazırlanmasına ilişkin 24. Olağan Genel Kurul kararı alınmıştır.
Sürekli Eğitim Merkezinin dersler, kurslar, seminerler, atölyeler, konferanslar ve tüm bunların sonuç ürünlerinden, yayınlarından oluşacak birikimini taşımak/aktarmak suretiyle bu dönem kuracağı Şehircilik Araştırmaları Enstitüsü/Merkezi öncelikle, meslek alanında örgütlü çalışmaların bilgi-belge merkezi işlevini üstlenecek, diğer yandan araştırma faaliyetlerini kolaylaştıran, araştırmacılarla, bunlara destek ve kaynak sağlayan taraflar arasında koordinasyon kuran bir merkez olacaktır.
Etkinlikler
Dünya Şehircilik Günü geçmiş dönemlerde olduğu gibi Odamız açısından temel ve vazgeçilmez niteliğini korumaktadır. Bu çalışma süresince, 6. Şehircilik Kongresi (30. Dünya Şehircilik Günü) ve 31. Dünya Şehircilik Kolokyumu gerçekleştirilecektir. Kongre ve kolokyumun üyelerimizin planlama çalışmalarını verimli ve etkin biçimde paylaşmalarını sağlaması, meslek alanımızı ve toplumsal değerlerimizi geliştirmesi, şehircilik bilimine katkı sunması hedeflenmektedir. Odamız Dünya Şehircilik Günü etkinliklerini hem örgütümüzün tüm birimlerinin sözkonusu hedef doğrultusunda kolektif bir çalışma ilişkisi geliştirmesi hem de kamuoyunda kentleşme, planlama ve toplumsal/mekansal adalet bilinci oluşturması açısından oldukça önemli bulmaktadır. Bu nedenle Odamız, temel etkinliği olan Kongre ve Kolokyum çalışmalarının yanısıra, Dünya Şehircilik Günü‘nün Genel Merkez, Şubeler ve Temsilciliklerimizce paralel olarak yürütülecek çalışmalarla genişletmenin ve güçlendirmenin gerekli olduğu kanaatindedir. Bu kapsamda her yıl Ekim ve Kasım aylarının Odamız tarafından yerel ve ulusal ölçekte yürütülecek ve meslek alanımıza ilişkin gündemdeki sorunları tartışan Şehircilik Etkinliklerinin yapılması hedeflenmektedir.
Öte yandan, Odamız, kentlerin ve yerelliklerin içinde bulunduğumuz dönemde artan öneminin bilincinde yürüttüğümüz ya da dahil olduğumuz ulusal ve uluslararası etkinliklerin yerel ölçekteki dinamiklerle etkileşim içerisinde geliştirilmesini gerekli görmektedir. Bu nedenle çalışma dönemimiz Şubelerimiz ve Temsilciliklerimizin meslek alanımıza ilişkin etkinliklerde daha etkin rol aldığı bir dönem olacaktır. Bu çerçevede, Uluslararası Şehir ve Bölge Plancıları Birliğinin (ISoCaRP) İstanbul‘da düzenleyeceği ve Odamızın da Düzenleme Kurulunda yer aldığı Bütünleşme ve Ayrışma Arasında Kentler (Cities Between Integration and Disintegration) konulu uluslararası toplantı Odamız tarafından bu yönde bir fırsat olarak değerlendirilmiş ve Samsun, Çukurova ve Konya şubelerimizin bölgelerinde gerçekleştireceği toplantılarla yerel dinamiklerin ISoCaRP toplantısına taşınması amaçlanmıştır.
Diğer yandan, Koruma Kanunu ve ilgili Yönetmeliklerindeki değişiklikle beraber şehir plancılarının Koruma Amaçlı İmar Planlarının tek yasal müellifi olarak belirlenmesi "koruma" konusunda daha yoğun bir biçimde çalışmamızı gerekli kılmaktadır. Bu kapsamda, geçen yıl Diyarbakır‘da gerçekleştirilen Koruma Sempozyumunun sürekli hale getirilmesi Odamızın bu dönemde etkinlikler bağlamında bir diğer hedefidir.
Bunların dışında, Odamız üyelerine yönelik temel sorumluluklarından biri olan meslek içi eğitim çalışmasını bu çalışma döneminde geliştirme ve çeşitlendirme amacındadır. Bu bağlamda, yukarıda anılan önemi gereği koruma amaçlı imar planı konusu Odamız tarafından öncelikli eğitim çalışması olarak belirlenmiştir. Sürekli Eğitim Merkezimizin sunduğu teknik altyapının bu kapsamda değerlendirilmesi ve koruma konusunda seminer programı oluşturulması çalışma dönemimizin meslek içi eğitim alanına ilişkin önemli etkinliklerinden biri olacaktır. Öte yandan, Odamızın bir diğer asli görevi olan mesleki denetim uygulamasının geliştirilmesi ve uygulama birliği sağlanması amacıyla düzenlenen Mesleki Denetim Seminerleri bu çalışma döneminde titizlikle sürdürülecektir.
Diğer yandan, Şubelerimizin çalışma programlarında yer alan yerel etkinlikler ile Odamız etkinliklerinden sekreteryası Şube ve Temsilciliklerimiz tarafından yürütülecek etkinlikler de örgütümüzün amaç ve hedefleri doğrultusunda dönem boyunca düzenlenecek çalışmaların önemli bir bölümünü oluşturacaktır.
Yayınlar ve İletişim
Yönetim Kurulumuz, yayın faaliyetini Odanın tüm örgütlülüğünün katıldığı bir düzeyde, Planlama Dergisi‘nin devamlılığını sağlamayı, mesleki yayın yapmayı, kütüphanemizin geliştirilmesini, yeni dönem iletişim araçlarını en üst düzeyde kullanarak Oda-Üye, Üye-Üye ve Meslek-Toplum ilişkisini güçlendirmeyi hedeflemektedir.
Bilindiği gibi 1986 yılında yayınına başlanan Planlama Dergisi 2001 yılından başlayarak yılda 4 sayının düzenli olarak çıkartılması hedefi sağlanmıştır. Düzenli olarak yayınlanmasının yanında, derginin içerik ve teknik anlamda çok daha zengin, gelişmiş ve yenilenmiş olduğu görülmektedir. Buradan hareketle derginin sürekliliği, dosya konularının önceden belirlendiği ve duyurulduğu bir yöntem ile yayın hayatına devam etmesi önemsenmektedir. Buna bağlı olarak Oda Yayın Kurulu‘nun Oda örgütlülüğüne yayılması amacı ile her şubemizden önerilen bir kişinin Oda Yayın Kurulu‘nda aktif olarak görev alması beklenmektedir.
Haber Bültenimizin düzenli olarak yayınlanması, şubelerden gelen haberler ve temsilciliklerimizin bağlı bulundukları şubelere çalışmalarını Haber Bülteni‘nde yer almak üzere sunmaları yolu ile zengin ve daha geniş tabanlı bir yayın organına dönüşmesi hedeflenmektedir.
Öte yandan, internet üzerinden haberleşmenin hızı ve gerekliliği karşısında Odamız web sayfası ve iletişim grubunun güncellenmesi ve geliştirilmesi için bir dizi çalışma yapılacak olup, bu dönemde Odamız web sayfasında Üyelerimizin güncel konularda bilgi alışverişinde bulunmaları ve bir tartışma zemininde biraraya gelmeleri adına forum bölümümüzün kurulması sağlanacaktır. Aynı zamanda web sayfasının gündemi takip eder biçimde güncellendiği ve meslek alanımızı ilgilendiren konularda Üyelerimize veri sunulan bir biçimde çalışması hedeflenmektedir.
Bunun yanında, Odamız 23. Dönem Olağan Genel Kurulu‘nda karara bağlanan Oda Yayın Faaliyetlerinin amaçlarını, çalışma biçimi ve yetkilerini, yayınların niteliği ve çeşitliliğini, yayınlanacak eserlerde aranacak nitelikleri, tasarım ve formatlarını ve mali boyutlarını tüm süreli ve süresiz yayınların oluşturulmasında geçerli olacak şekilde belli ilke ve esaslara bağlı olarak uygulamaları düzenleyici bir ‘Yayın Yönergesi‘ hazırlanması sağlanacaktır.
Diğer taraftan, mevcut kütüphanemizin geliştirilmesi, yeni yayın alımları ile zenginleştirilmesi, kütüphane içinde aramanın internet üzerinden yapılmasının sağlanması ve şubelerimizin kendi mekanlarında kütüphane kurma çalışmaları desteklenecektir. Kütüphanenin yanı sıra, bir dokümantasyon ve arşiv merkezi kurma faaliyeti çalışma gündemimiz içindedir.
Odamızın yayın faaliyetlerinin bir bölümünü de süresiz yayınlar oluşturmaktadır. Bu kapsamda, düzenleyeceğimiz etkinliklerin kitapları, meslek alanımızı düzenleyen kanun yönetmelik vb belgelere yer vereceğimiz el kitabı niteliğinde bir Mevzuat Kitapçığı, yeni mezun meslektaşlarımızı bilgilendirecek, değişik meslek kesimlerine ve topluma mesleğimizi tanıtabilecek bir Oda Tanıtım Kitapçığı, toplumsal boyutları gereği kent ve planlama ile ilgili konulara üniversite eğitimi öncesi tanışıklık kazandırmak ve kentlilik bilincini geliştirmeye katkıda bulunmak üzere hazırlıkları başlatılacak Orta Öğretime yönelik bir Şehircilik Ders Kitabı, meslektaşlarımızın görev aldıkları bilirkişilik alanında meslek içi eğitim-gelişim ve deneyim paylaşımı hedeflerine yönelik birer Bilirkişi Eğitim ve Deneyim Kitabı ve yine meslektaşlarımızın deneyimlerini paylaşmak ve belgelemek üzere bir sözlü tarih çalışması ve bu çalışmanın sonuçlarını kapsayacak bir Sözlü Tarih Kitabı yayınlanması hedeflenmektedir.
Odamızın tüm faaliyetleri ve etkinliklerine gerek katılımı arttırmak gerekse sonuçlarını paylaşmak anlamında tüm iletişim kanallarından yararlanılması hedeflenmekte, amaç ve kaygılarımızı kamuoyuna aktarmak konusunda basın ilişkilerine özel önem verilmektedir. Tüm faaliyetlerimizin ve mesleki toplumsal tepkilerimizin sonuçlarını yansıtan, tamamlayıcısı olan yazılı bilgi ve belgeleri düzenli olarak Basın Toplantıları ve Açıklamaları yoluyla hem meslektaşlarımız hem kamuoyunun değerlendirmelerine sunmak, iletişim stratejimiz açısından önemsenmektedir.
Mali Çalışmalar
Yönetim Kurulumuz, Odamızın geçmişte belli bir dönem yaşadığı mali sorunları yaşamamak, sonraki dönemlere de bu disiplin ve kültürü sürdürecek bir Oda anlayışı bırakmak kararlılığı ile geçen dönemin ilgili yönetmelikler ve Mali İşleyiş Yönergesi doğrultusunda yürüttüğü ekonomik tedbirlerini sürdürecektir. Bu tedbirler; odamız etkinlik düzeyini artırmak, mesleğin ve meslektaşın kamuoyu gözündeki değer ve önemini arttıran çalışmalarda bulunmak, planlamaya yoğunlaşan saldırılara karşı güçlü bir cephe kurmak, üyeye kusursuz hizmet üretmek, zamanında ve eksiksiz çıkması hedeflenen süreli yayınlarımızın yanı sıra her türlü oda faaliyetinin yayın haline getirilmesini sağlamak hedefleriyle paralel, her anlamda güçlü bir oda yapısı kurmak amacına hizmet edecektir. 22. Dönemde Odamızın kendi mülkünü alarak, faaliyetlerini burada sürdürmeye başlaması, Odamızın geleceği için yapılmış çok önemli bir yatırım ve atılım niteliği taşımaktadır. Mülk alımı sırasında yaşanan ekonomik darboğazların büyük bölümü aşılmış, 23. Dönemde Oda gelirlerini oluşturan hizmet ve ilişkiler konusunda olumlu gelişmeler yaşanmış, giderler konusunda gerekli tasarruf ve arayışlarda başarı sağlanmış olmakla birlikte, ülkemizin içerisinde bulunduğu süreç ve planlama pratiğinin yaşadığı ekonomik sorunlar, 24. Çalışma Döneminde de hazırlıklı olmayı gerektirmektedir. Bu nedenle, gelir-gider dengelerinin gözetilmesi, kaynaklarımızı üyelerimizin sağladığı bilinç ve sorumluluğu içinde, gelirlerimizi oluşturan hizmet ve faaliyetlerin kalitesini yükselterek, olası darboğazları da gözeterek ilkeli ve temkinli bir harcama politikası izlenmesi, Odamız mali yapısının sağlam temellere oturtulması anlamında büyük önem taşımaktadır.
Odamızın mali yükümlülükleri kapsamında, gecikme faizi veya cezası uygulanabilecek her türlü ödeme bu tür uygulamalara maruz kalmamak amacıyla zamanında yapılacak, her türlü vergi ve personel SSK prim ödemeleri aksatılmadan ödenecektir.
Odamız, sağlıklı bir örgüt olarak, gelirlerini büyük ölçüde üyelerinden sağlamaktadır. Bu çerçevede, Odamızın alacağı durumundaki tahakkuk etmiş üye ödentilerinin ve birikmiş alacaklarının, üyelerimizin ödeme koşullarının yersel ve zamansal olarak kolaylaştırılmasına öncelik vermek suretiyle tahsil edilmesi uygulamalarına devam edilecektir. Yönetim Kurulumuz bunu bir örgütlülük sorumluluğu, 23. Genel Kurulun verdiği bir görev olarak algılamakta, kamu kurumu niteliğindeki demokratik kitlesel meslek örgütü olarak Odamızın gelirlerinin bundan böyle de önemli ölçüde üyelerden sağlanmasını temel ilke olarak benimsemektedir. Ancak, bütçe olanaklarımızın zorlandığı görülen hallerde etkinlik bazında diğer kurum ve kuruluşlarla akçalı ortaklıklar, sponsorluk vb. bütçe dışı olanaklar da gerektiğinde ve belli sınırlar içinde kullanılabilecektir.
Programlı ve kontrollü bir gelir-gider dengesi ile etkinlik-maliyet dengesi, geçen dönem olduğu gibi bu dönem de sürdürülecektir. Gelir ve giderlerin örgüt birimlerine etkinlikleri doğrultusunda dağılımı ve tahmini bütçe ile uyumun en yüksek seviyede sağlanması önemsenmektedir. Geçmiş dönem genel kurulumuzda kurulması kararlaştırılan yeni şubelerimizin kurumsallaşması, çalışmalarının daha verimli ve etkin olarak yürütülebilmesinde temel gereklilik olan mekansal ve teknik altyapıları ile personel istihdam ihtiyaçlarının giderilmesi geçen dönem sağlanmıştır. Bütçe olanaklarımızın konuyu topyekün ele almak için yeterli olgunluğa eriştiği görüldüğünde, bu olanaktan tüm şube birimlerimizin aynı zaman aralığında ve etkinlikleri oranında faydalandırılması ilke olarak benimsenmiştir. Şubelerin özgün koşulları, zamanlama ve şubeler arası dengeler çerçevesinde yapılan değerlendirmeler ışığında dışardan sağlanan mal ve hizmet alımlarına yönelik usuller uyarınca alımlar gerçekleştirilmiştir. Yönetim Kurulumuz bu dönem de, sözkonusu harcama dağılımını, "örgütsel kapasitenin artırılması ve etkinleştirilmesi" hedefinden sapmaksızın ve dengeli programlar çerçevesinde gerçekleştirecektir. Bu kapsamda Şube profillerinin gerektirdiği giderler anlamında, Şubelerin ve genel merkezin büyüklük ve gereksinimleri bağlamına ve tüm bu ilkeleri bir bütün olarak tanımlayan "Mali İşler Yönergesi"nin gereklerine oturacak bir ekonomik denge sürdürülecektir. TMMOB Mali İşler Yönetmeliği ile Odamız Şube İşleyiş ve Mali İşleyiş Yönergeleri uyarınca Odamız Genel Merkezi ve Şube kasalarında tutulacak azami nakit miktarlar (kasa limitleri) yıllık olarak gözden geçirilerek güncellenmeye devam edecektir.
Örgüt birimlerimizin mali işleyişimizi içselleştirmesi önemsenmektedir. Bu nedenle, mesleki denetim ve tescil işlemleri ile ilgili olarak, meslek denetim görevlileri ile oda birimlerimizde çalışanlarımıza yönelik verilen hizmet içi eğitim seminerlerinde mali işleyişimiz ve uygulamalarımız da anlatılmaya devam edecektir.
Odamızın kurumsal yapısının sağlıklı ve sürdürülebilir gelişiminin kaçınılmaz gereği olarak geçen dönem hazırlanan yönergelerimiz arasında Mali İşleyiş Yönergesi tüm Oda örgütünün mali görev ve sorumlulukları ile, iş ve işleyişini eşgüdüm içerisinde yürütebilmek amacıyla yürürlüğe konulmuştu. Bu yönerge kapsamında; Oda Yönetim Kurulu, Şube Yönetim Kurulları, Temsilcilikler ve Mesleki Denetim Görevliliklerince yürütülecek mali işlemlerin, ilgili mevzuat, Oda Tüzesi ve Oda Genel Kurulu‘nca belirlenecek esaslara göre yürütülmesine dair usul, şart ve kurallar bütünü tanımlanmıştı. Bu dönem sözkonusu Yönerge, örgüt gereksinimleri doğrultusunda gözden geçirilecek, varsa eksiklikleri giderilecektir.
Odamız bünyesinde herhangi bir iktisadi işletme faaliyeti bulunmamasından dolayı, TMMOB ve bağlı Odalar sayman ve mali müşavirlerinin katılımı ile yapılan toplantılarda yapılan değerlendirmeler ve alınan kararlar doğrultusunda, katma değer ve kurumlar vergisi mükellefiyetlikleri, vergi dairesine yapılan başvuru sonucunda geçen dönem kaldırılmıştı. Odamızın mali işleyişini kolaylaştıracak, gereksiz kırtasiye yüklerini azaltacak girişimler, TMMOB ve bağlı Odaların ortak kararları ve desteği doğrultusunda yapılmaya devam edecektir.
TMMOB Şehir Plancıları Odası 24. Dönem Yönetim Kurulu, yukarıda sıralanan genel ilke ve esaslar doğrultusunda, bu program kapsamında, tüm örgütü ve üyeleri ile birlikte üretme yaklaşımıyla, kendisini aşacağı bir dönem, daha yaşanabilir bir Türkiye ve dünya umuduyla çalışmalarını kararlılık ve özenle sürdürmeye devam edecektir. Bu çalışmaları gerçekleştirme olanağını sağlayacak ve katkılarını esirgemeyecek üyelerimize, bu çalışmaları birlikte gerçekleştireceğimiz tüm şube yöneticilerimize, temsilcilerimize, mesleki denetim görevlilerimize ve Odamız çalışanlarına şimdiden teşekkürlerimizi sunarız.
TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu