Etik İlkeler Özlük Hakları
OKUL ALANLARININ SATIŞINA HAYIR!
HABERLER
Yayına Giriş Tarihi
2003-07-01
Güncellenme Zamanı
2003-07-01 14:47:49
Yayınlayan Birim
MERKEZ
BASINA VE KAMUOYUNA
01/07/2003


Hükümeti sağduyulu olmaya çağırıyoruz. İşbaşına geldiği günden beri ekonomik krizden çıkmak için ülkenin geleceğini, halk adına devletin yönetiminde bulunan doğal değerleri satmaya çalışan hükümet şimdi de gözünü kent merkezlerinde bulunan okul alanlarına çevirdi.

Hükümeti insaflı olmaya çağırıyoruz. Bahsedilen okul alanlarının hemen hepsi tarihi niteliklere sahip, bazıları Osmanlı döneminin, bazıları Cumhuriyetin kuruluş yıllarının mimari örnekleridir. Bu okulların satışı demek bu binaların yıkılarak yerlerine kar getirecek tesislerin yapılması demektir.

Hükümeti kente karşi suç işlemekten vaz geçmeye çagiriyoruz. Bu okul alanlarinin varligi kent merkezlerindeki yapi yogunlugunu azaltmaktadir. Çok katli binlerce insanin çaliştigi yüksek katli yapilarin arasinda bu alanlar kentin vahalari gibidir. Bir çogunun bahçesi insanlarin rahat soluk alip vermesini saglayan yeşillikler ile doludur. Bu bahçelerin yok edilmesini mi istiyorsunuz.

Kent merkezleri bugüne kadar bu tür özelleştirme kararları ile Süt Endüstrisi Kurumu'nun, Et ve Balık Kurumu'nun, Sümerbank'ın satışı sonucundaki gelişmelerin kötü sonuçlarını yaşadı. Bu alanlar üzerindeki tesisler yıkılarak yerlerine yapilan büyük alişveriş merkezleri ile kent merkezlerindeki trafik yogunluklari iyice artmiş ve otopark sorunu daha da büyümüştür. Kent merkezindeki okul alanlarının bir çoğunun bahçesi egitim saatları dışında otopark olarak kullanılmaktadır. Bu durum okulların sürekli eğitim ve sosyal kültürel merkez olarak kullanılması gereği ile çelişse de otopark sorununa kısmı bir çözüm olmaktadır.

Hükümeti Şehir Plancılarına, Belediyelere, yasalara saygıya çağırıyoruz. Şehir Plancılığı Üniversitelerde dört yıllık eğitim sonucunda edinilen bir meslektir. Bir kentin sağlıklı ve yaşanabilir olması için kentsel alanların ne şekilde kullanılacağına karar veren; bilgi birikimini, bilimsel verileri sosyal ve kültürel ilişkilerin mekanlarını oluşturmaya veren bir meslektir. Şehir Plancılarının mesleki ürünleri belediye meclislerinde tartışılarak kabul edilir ve yürürlüğe girer. İmar Yasası ve Yönetmelikleri mesleki uygulamaların hangi standartlarda yapılacağını ve değiştirileceğini hükme bağlar. Yasalara göre bir eğitim alanının kaldırılabilmesi için yine aynı bölgede (500 metre yürüme mesafesi içinde) yeni bir eğitim alanının düzenlenmesi gerekir. Şimdi hükümet bütün bunları yok sayıyor ve diyor ki ben okul alanlarını satacağım. Buralarda ticaret merkezleri, iş merkezleri yapılacak, para kazanılacak.

Hükümeti Üniversitelerin Şehir ve Bölge Planlama Bölümlerini kapatmaya çağırıyoruz. Hükümet şehir plancılığı işini yüklenmiş görünüyor. Kentlerimizin bugün içinde barındırdığı sorunlar, şehir plancılarının yok sayılmasından, siyasi kararlarla, ekonomik kaygılarla kentlerde isteyenin istediğini yapabilmesine olanak sağlanmasından kaynaklanmaktadır. Bugün ülkemizde üniversitelerden mezun olmuş yaklaşık 4200 şehir plancısı bulunmaktadır. Bunların yine yaklaşık 2500'ü işsiz ya da meslek dışı faaliyetlerde çalışmaktadır. Ayrıca her yıl yaklaşık 400 yeni şehir plancısı mezun olmaktadır. Eger şehir plancılarına ihtiyaç yoksa bu eğitim neden veriliyor ve ülke kaynakları boşa harcanıyor. Üstelik bu işi gönüllü yapmak isteyen herhangi bir eğitime gereksinim duymayan hükümetimiz varken; derhal bu bölümler kapatılarak devletin borçlarına kaynak yaratılmalıdır.

Ümit Nevzat Uğurel
TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu Başkanı
TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>