Etik İlkeler Özlük Hakları
ABANT GÖLÜ ÇEVRESİNDEKİ DOĞAL DEĞERLERE YAPILAN SALDIRIYI VE HUKUKSUZLUĞU YARGIYA TAŞIDIK!
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2010-05-12
Güncellenme Zamanı
2010-05-20 10:00:52
Yayınlayan Birim
MERKEZ

Geçtiğimiz ay içinde basına yansıyan ve tepki çeken, Abant Gölü çevresinde yol genişletme çalışması adı altında yaratılan tahribata yönelik olarak Odamız tarafından yapılan araştırma ve değerlendirmeler sonucunda konunun yargıya taşınmasına karar verilmiştir.

Amacı yalnızca "koruma" olan, özel kanun niteliğindeki "Milli Parklar Kanunu" kapsamında koruma altına alınmış olan "Abant Tabiat Parkı", gelecek kuşaklarımıza koruyarak devretmek zorunda olduğumuz önemli bir değerdir. Bu değer, hukuk dışı uygulamalarla hızla yok edilmektedir.

Abant, dünya ölçeğinde öneme sahip bir doğal koruma alanıdır...

1988 yılında "Tabiat Parkı" statüsü ile "doğal koruma" alanı ilan edilen "Abant Tabiat Parkı", sahip olduğu niteliklerle yalnızca ülkemiz açısından değil, dünya ölçeğinde öneme sahiptir ve bu özelliği nedeniyle Abant‘a "Uluslararası Doğa Koruma Statüsü" verilmiştir.  

Yaklaşık 1200 hektar büyüklüğündeki Abant Tabiat Parkı‘na uluslararası doğa koruma statüsü verilmesine gerekçe olan değerleri, göl ekosisteminin yanı sıra, kısa süreli bilimsel çalışmalar sonucu varlığı belirlenen 55‘i endemik (yalnızca bu bölgeye özgü) 664 bitki türü ile 15‘i endemik 558 hayvan türü, özetle 70‘i endemik olmak üzere toplamda yaklaşık 1222 canlı türünü barındırmakta olan bir ekolojik sistem olmasından kaynaklanmaktadır.

Devlet, asli görevi olan ‘koruma‘dan vazgeçmiş, katliamın önünü açmıştır...

"Dünya Varlığı" niteliğinde olan Abant‘ta, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Bolu Valiliği arasında imzalanan 21.08.2009 tarihli; "Abant Gölü Tabiat Parkı Sınırları İçersinde Yer Alan Çadırlı Kamp Alanı, Kapı Girişi, Köy Ürünleri Satış Üniteleri İşletmeciliği İle Genel Saha Temizlik ve Güvenlik Hizmetlerinin İşletmeciliğine Ait İhale"nin sözleşmesinin imzalanmasının ardından geçen yaklaşık 1 yılda, sözleşmeye bağlı (!) olarak yapılan fiili uygulamalar ekolojik sistemin katliamına dönüşmüştür.

Yapılan uygulamalar ve dayanağı olan düzenlemeler hukuksuzdur...

Milli Parklar Kanunu‘na ve Uzun Devreli Gelişme Planı‘na ve hatta "hukuksuz" sözleşmenin kendi bazı hükümlerine dahi açıkça aykırı olan uygulamaların durdurulması ve benzer girişimlerin engellenmesi amacıyla, söz konusu sözleşmenin uygulanmasının durdurulması ve iptali istemiyle Odamızca 11.05.2010 tarihinde Çevre ve Orman Bakanlığı ile Bolu Valiliği‘ne karşı dava açılmıştır.


Görev ve sorumluluk Çevre ve Orman Bakanlığı‘nındır, devredilemez...

Milli Parklar Kanunu‘nun 12. maddesinde de açıkça belirtildiği üzere; "...her türlü hizmet ve faaliyetler ile koruma, yönetim, işletme, tanıtım, sportif, eğlenme ve dinlenme hizmetleri için gerekli her türlü altyapı, üstyapı ve diğer tesisler Tarım ve Orman Bakanlığınca yapılır veya yaptırılır, yönetilir veya işletilir...." hükmü gereği, bu alanların yönetilmesi ve işletilmesinin doğrudan Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yapılması zorunludur.

Odamız tarafından açılan davada; bir yandan bu tür alanların "yönetiminin ve işletiminin" sözleşme ile devredilmesinin ya da özelleştirilmesinin yasal açıdan olanaklı olmadığı vurgulanırken, diğer yandan bu tür devirler sonucunda bilimsel korumanın gerçekleşemediği, tam tersine kontrolsüz bir talan ve tahribatın yaşandığı gerçeği vurgulanmıştır.

Yetkilileri, kaybedildiğinde yeniden elde edilmesi olanaksız olan doğal değerlerimizi korumaya çağırıyoruz...

Yargı yoluna başvurarak, bir yandan hukuksuz katliamın daha da büyümesini durdurmak, diğer yandan ise ilgili kurumları, Yasa gereği kendilerine verilmiş olan yetkileri doğru ve yerinde kullanmaları konusunda uyarıyoruz...

Dava sonucunun, benzer keyfi uygulamaların giderek yaygınlaştığı ve sözde uygulamaların doğal değerlerimizin talanına dönüştüğü günümüzde, diğer benzer uygulamalara da örnek oluşturmasını, "koruma" kavramının özüne aykırı uygulamalara dur denilmesini istiyoruz.

Şehir Plancıları Odası, sahip olduğumuz doğal ve kültürel değerlere yönelik her türden saldırı karşısında sessiz kalmayacak, bugün olduğu gibi gelecekte de karşı duracak ve mücadele edecektir.

Kamuoyunun bilgisine saygıyla duyurulur.

Necati UYAR

Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>