Kamuoyunun yakından bildiği üzere, geçmiş dönem İstanbul Şube II. Başkanımız, meslektaşımız ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Şehir Plancısı Mehmet Murat Çalık hakkında yürütülen adli süreç, yalnızca hukuki değil, aynı zamanda insani ve vicdani açıdan da kabul edilemez bir noktaya ulaşmıştır. Geçmişinde lösemi ve lenfoma hikayesi olması ve tutukluluk sürecindeki ani kilo kaybı nedeniyle İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Hematoloji Kliniğinde boyun kısmında ard arda biyopsi işlemleri yapılan, kemik iliği tetkiki yapılan, lenfoma şüphesiyle ameliyat edilen meslektaşımızın durumu uzman hekim raporlarıyla ayrıntılı biçimde belgelenmiştir.
Buna rağmen İzmir`den İstanbul`a elleri kelepçeli getirilmiş, adli tıp kurumu hekimleri karşısına çıkarılmış ve İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi`nin heyet raporu göz ardı edilerek adli tıp kurumunda karara bağlanmayıp aynı gün İzmir`e geri sevk edilmiştir. İki gün sonra da adli tıp kurumu yapılan tüm tetkikleri yok sayarak yeni tetkikler yapılmasına hükmetmiş, akabinde yine bir devlet hastanesi olan İzmir Şehir Hastanesine gönderilmiştir.
Bu süreçte meslektaşımıza yönelik uygulamalar; yalnızca sağlık hakkının ihlali değil, aynı zamanda açık bir işkence niteliği taşımaktadır. Dünya Tabipler Birliği`nin, Birleşmiş Milletler`in ve Anayasa`mızın tanımladığı şekliyle, kişinin fiziksel ve ruhsal bütünlüğüne yönelik sistematik zarar, tıbbi gerekliliklerden yoksun müdahaleler ve cezaevi ortamında tedaviye erişimin engellenmesi, işkence ve kötü muamele kapsamındadır.
Meslektaşımız Mehmet Murat Çalık`ın yaşam hakkı, özgürlüğü ve insan onuru tehdit altındadır. Tıbbi tanı ve tedavi sürecine rağmen cezaevinde tutulması, uygulamaların sistematikleşmiş olması ve yapılan işlemlerin kişiyi cezalandırma amacına dönüşmesi; açıkça işkence yasağının ihlalidir.
Kentleri kamu yararı doğrultusunda planlamayı ilke edinmiş bir meslek grubu olarak; meslektaşımızın yalnızca bir yerel yönetici değil, aynı zamanda kent ve toplum yararı için mücadele etmiş bir şehir plancısı olduğunu hatırlatıyor, bu onur kırıcı sürecin son bulmasını talep ediyoruz.Bu doğrultuda;
- Adli Tıp Kurumu`nu, tüm mevcut tıbbi verileri esas alarak yeni tetkik dayatmasından derhal vazgeçmeye,
- Yargı mercilerini, meslektaşımıza yönelik bu ağır hak ihlallerini durdurmaya,
- Kamuoyunu, sağlık hakkı üzerinden sistematik biçimde uygulanan işkence ve kötü muamele karşısında dayanışmaya çağırıyoruz.
Meslektaşımız Mehmet Murat Çalık`ın sağlık koşullarına uygun biçimde tedavisinin sağlanması ve özgürlüğüne kavuşması için yürütülen bu sürecin yakın takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.
