Etik İlkeler Özlük Hakları
8 KASIM DÜNYA ŞEHİRCİLİK GÜNÜ BİLDİRGESİ
HABERLER
Yayına Giriş Tarihi
2024-11-07
Güncellenme Zamanı
2024-11-07 15:51:08
Yayınlayan Birim
MERKEZ

 8 KASIM DÜNYA ŞEHİRCİLİK GÜNÜ BİLDİRGESİ

 

Yaşam döngüsü, yeni başlangıçlar, gelişmeler ve umutlarla örülen, yıkım aşamasına geldiğinde bile hayatta kalma ve doğada uyum sağlama adına benzersiz roller ve işlevler taşıyan bir süreçtir. Ancak son dönemde ülkemizde sadece yıkımın acı ve farklı biçimlerini yaşıyor, liyakatsizliğin, adaletsizliğin ve şiddetin hakim olduğu bir düzene doğru şehirlerimizle birlikte sürükleniyoruz.

Kentlerimizde yaşam yerine rantı önceleyen; kamu yararından, sosyal devlet yaklaşımından ve bilimsel ilkelerinden uzaklaşmış şehircilik politikalarının sonucunu, yalnızca günden güne azalan yaşam kalitemizle değil;  doğa olaylarının afetlere dönüşmesiyle; yangınlarda, sellerde, depremlerde verdiğimiz acı kayıplarla yaşayarak deneyimliyoruz. Ne yazık ki, toplumun yararı yerine sermaye gruplarının çıkarlarını önceleyen ve bu çerçevede sermayenin yeniden üretiminin bir aracı haline getirilmiş olan şehircilik politikaları nedeniyle, mesleki uygulamalarımız da eşitsiz mekan üretimiyle sonuçlanmaktadır. Yıkımın farklı biçimleri karşısında sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkını tesis etmek için verilen mücadelelerde, sorumluluklarımızın ağırlığını hisseden; toplumdan ve kamu yararından yana şehir plancıları olarak,

      Yaşam alanlarımızdaki fiziksel ve toplumsal her türlü yıkımın, rant politikalarının bir sonucu olduğunu,

      Şehircilik ilkelerine aykırı uygulamalarla mesleğimizde ve yaşam alanlarımızda yeniden yapılanmanın mümkün olamayacağını,

      Yıkıma uğramış kadim kentlerimizin, kimler tarafından yapıldığı dahi anlaşılamayan master planlarla orta/uzun vadede yaşamsal ve mekansal olarak tekrar zarar göreceğini,

      Kentsel dirençliliğin ve güvenli yaşam alanları üretmenin yalnızca daha sağlam beton bloklar ile mümkün olmayacağını,

      Yaşam alanlarımızın, yani sokağımız, anılarımız, kimliğimiz ve gelecek düşlerimizin gizli ihalelere, metrekarelere, rayiç fiyatlara, kredi faizleri ve tip projelere dönüştürülmesinin kentsel dönüşüm olmadığını,

      İlave emsal kararlarıyla, imar aflarıyla; planlamayı zaman kaybı olarak gören anlayışlarla sağlıklı ve dirençli kentler inşa etmenin mümkün olmayacağını

tekrar hatırlatıyoruz.

Yerelde yıkımı ve yaşamı konuşurken, bugün küresel ölçekte savaşın yeni ve acımasız biçimlerini de yaşıyoruz. Filistin`de, Lübnan`da ve dünyanın farklı birçok bölgesinde yıkılan kentlerin ve katledilen onbinlerin acısını taşıyor, savaşın karşısında yaşamı savunduğumuzu vurguluyoruz.

Kentlerimizin masum ve sessiz paydaşları olan canlıların ihalelerle toplatılıp katledilebildiği bir memlekette, ekosistemimizin vazgeçilmez paydaşlarının yaşam hakkını savunuyoruz.

Ülkemizde açlık sınırının altında yaşayan ve en temel kamusal hizmetlere erişimde dahi sorun yaşayan milyonlar için, adil, erişilebilir ve insan onuruna yaraşır koşulların sunulması için mücadele etmenin sorumluluğumuz olduğunu biliyoruz.

Farklı tür ve boyutlarda yıkımın adresi haline gelmiş olan kentlerimizin, kırsal alanlarımızın, kıyılarımızın, ormanlarımızın, nehirlerimizin, kamusal ve doğal varlıklarımızın korunması ve adil bir yaşama ev sahipliği yapabilmesi için meslek alanımızın kamusal yarar çerçevesinde yeniden yapılanması yönünde mücadelenin elzem olduğunu görüyoruz.

 

Bugün, toplumun ihtiyaçlarına, bilime ve şehircilik ilkelerine aykırı bir biçimde yürütülerek araçsallaştırılan planlama pratiği ile meslek alanımızın içi boşaltılmaya ve günden güne devre dışı bırakılmaya çalışılmaktadır. Bu noktada mesleğimizi koruma ve savunmanın; yaşam alanlarını, toplumsal yararı ve geleceğimizi korumak ile aynı anlama geldiğini vurgulamak gereklidir. Bilindiği üzere, meslek alanımız, bilim ve tekniğin ışığında, toplum için sağlıklı yaşam alanlarının inşa edilmesi ve mevcut yerleşimlerin tüm doğal ve toplumsal olayların yıkıcı etkilerine karşı hazırlıklı hale getirilmesini en önemli hedef olarak tanımlar. Bu sebeple mesleğimizde yıkıma karşı yaşamı savunarak kentlerimizi geleceğe hazırlamak için sorunları önceden tespit eden ve kapsamlı çözüm önerilerini ortaya koyan tartışmalara ve ilerici örneklere ihtiyacı vardır.

8 Kasım Dünya Şehircilik Günü 48. Kolokyumumuzun da bu amaç çerçevesinde, kamusal bilginin üretildiği verimli bir etkinlik olmasını diliyor, tüm öğrenci arkadaşlarımızın, meslektaşlarımızın ve tüm yurttaşlarımızın 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü‘nü kutluyoruz.

 

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>