Etik İlkeler Özlük Hakları
TEKEL İŞÇİLERİNE YAPILANI ANLAMAK İÇİN, BÜYÜK KENTLERİMİZDE ÜRETİMİN TASFİYE EDİLDİĞİ TEKEL BİNALARININ NE YAPILDIĞINA BAKILMALIDIR!
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2009-12-21
Güncellenme Zamanı
2010-02-05 12:20:10
Yayınlayan Birim
MERKEZ

TEKEL İŞÇİLERİNE YAPILANI ANLAMAK İÇİN, BÜYÜK KENTLERİMİZDE ÜRETİMİN TASFİYE EDİLDİĞİ TEKEL BİNALARININ NE YAPILDIĞINA BAKILMALIDIR!

Uzunca bir süredir tüm toplumun gözleri önünde, gizleyip saklamadan bir oyun oynanmaktadır. Önceki dönemlerin kazanım ve birikimleri olan değerler birer birer kamu mülkiyetinden çıkarılmaktadır. Kamu mülkiyetindeki Orman alanları golf sahalarına, sahiller beş yıldızlı otellere, devlet üretme çiftlikleri turizm bölgelerine çevrilmekte, okul binaları, hastaneler, kamu binaları gerçek değerlerinin çok altında, kim olduğu ve servetlerinin nereden geldiği belli olmayan kesimlere devredilmektedir.

Kamunun üretim yapan birçok tesisi de aynı kaderi paylaşmıştır. Sümerbank tesisleri, şeker ve çimento fabrikaları, bir tasfiye kurumu olan Başbakanlık Özelleştirme İdaresi tarafından sürekli satışa sunulmaktadır. Dikkat çekici olan, bu tesislerin çok azının satıldıktan sonra üretime devam etmesidir. Arsaları için ucuza kapatılan bu alanların yerinde alışveriş ve iş merkezleri, lüks konut alanları ve oteller yükselmektedir. Kısaca yapılan, üretim toplumunun tasfiyesi, yerine tüketim toplumunun konulmasıdır. Üretmeden tüketen, sürekli borçlanan, borçlanarak sağladığı kaynakları spekülasyona yönlendiren ve spekülasyon-zenginleri yaratan bu kurgu, sadece geçmişin birikimini tüketmekle kalmamakta, toplumu ve bir arada tutan bağları da birer birer kesmektedir.

Bu tür bir ortamda, mevcut iktidarın, üretim toplumunu savunan hiç bir güce tahammülünün bulunmadığı görülmektedir. Kamusal değerlerin haraç-mezat satışına karşı çıkan, başta Odamız olmak üzere, TMMOB'ye bağlı odaları ideolojik olmakla suçlayan, evinin başına yıkılmasına karşı çıkan yurttaşa "esrar satıcısı", "esmer siyah vatandaşımız" diyen anlayış, bu kez Tekel işçilerine yönelmiş bulunuyor.

TEKEL işçileri yıllardır üretim yaptıkları tesislerinin tasfiyesine karşı çıkıyor. Yaşama hakkına, emeğine sahip çıkıyor. Tefeciliğe, arsa spekülatörlüğüne, yağmacılığa karşı üretimi savunuyor. Bu yargımızın doğruluğunu görmek için İstanbul, İzmir, Trabzon, Samsun gibi kentlerde TEKEL binalarının başına gelenlere bakmak yeterlidir. Kısaca bugün tekel işçileri sadece kendi hakları için değil, tasfiye anlayışına karşı, üretim toplumu için mücadele etmektedir.

Tasfiye makinasının başındaki mevcut iktidar, tasfiye karşısında duran her kesime karşı giderek yoğunlaşan otoriter bir tavır sergilemektedir. TEKEL işçilerine uygulanan ve kentlerin sokaklarını savaş alanına dönüştüren bu şiddet karşısında, bugün TEKEL işçilerinin yanında durmak sadece mağduru desteklemek anlamına gelmemektedir. Bu duruş, üretim toplumunun tasfiyesine, kentlerin kamusal mekânlarının yağmalanmasına, kentlerin giderek bölünmesine, hepsinden önemlisi giderek sistematik hale gelen faşizan yönetim anlayışı ve tekniklerine karşı bir duruştur.

Yasasında "kamu yararına çalışan meslek örgütü" olarak tanımlanan TMMOB Şehir Plancıları Odası, kamuyu tasfiye eden ve baskı altına alan bu otoriter tutum karşısında, kamu değerlerini savunan TEKEL işçilerinin yanındadır.

Kamuoyunun bilgisine sunarız. Saygılarımızla.


TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu

 

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>