Trabzon Büyükşehir Belediyesi eski otogar alanını ilk önce bütün halde sonra 3 bölerek satmayı denedi ama ihaleden herhangi bir sonuç alamadı. Alanın halihazırda bir mahkemesinin olduğunu ve kararın kendi lehlerinde çıkabileceğini dile getiren Trabzon Şehir Plancıları Oda Başkanı Ercan Şen, alanın satılması halinde alacak olan kişinin mağdur olacağını açıkladı. Başkan Şen, kamusal alanların kamu menfaati için kullanılması gerektiğine dikkat çekerek kar etme zorunluluğu olmayan Büyükşehir Belediyesinin bir şey yapmaktansa satmanın daha kolay olduğunu alanın satılırsa direkt paraya dönüştürebileceği düşüncesiyle alanı ısrarla satmak istediğini savundu. Başkan Şen, alanın satışının herhangi bir yankı bulmamasını eleştirirken söz konusuna alana yeni bir ulaşım aksının gelebileceğini de ayrıca vurguladı. Başkan Şen, kamusal alanların kamusal ihtiyaçlar için kullanılması gerektiğini savunarak şu cümlelere yer verdi: "Burası nasıl kullanılabilir ifadesi göreceli bir kavram. Herkes kendi fikrine göre farklı şeyler söyleyebilir ama biz kamusal alanların genelde kamu menfaati için kullanılmasını öngörüyoruz. Yani kamunun ihtiyaçlarını karşılayacak alanlar için kullanılmasını dile getiriyoruz. Yani bir belediyenin veyahut da kamunun elinde bir arazi varsa en azından o araziyi hem kamuya hizmet sunumu açısından kendi hizmetini yapabileceği alanlar için kullanılsın hem de kamuoyuna ihtiyacı olan toplumsal ihtiyaçlara yönelik alanlar olarak kullansın. Toplumun genelde ihtiyaçları; sosyal tesis alanları, parklar, yeşil alanlar, işte ne bileyim kamunun hizmet sunum alanları ne olabilir? İşte açık otoparklar, ne bileyim hizmet binaları, işte kültürel alanlar gibi ya da kendi hizmetini sağlayabileceği tesisler gibi. Başkan Şen, Büyükşehir Belediyesinin kar amacı olmadan çalıştığını ama alana kamusal bir çalışma yapılmadan direkt ticari olarak bakıldığını dile getirerek, "O bölgeye bakıldığında belediye de kendine göre o bölgenin ticari olarak kullanılmasını birazcık işi parasal olarak düşündü. Tabii ki idareler hani sonuçta ekonomik bir bütçeleri var ve o bütçeyi yönetiyorlar. Ama sonuçta kar etme amacında değiller. Yani bir dışarıdaki şirket gibi değil kar etme zorunluluğu yok. Elbette zarar etmemesi gerekiyor ama hani ben buradan bir bedel alayım. O bedelle farklı şeyler yapayım. Büyükşehir Belediyesi‘nin diğer işte yatırımlarımı da bu parayla dönüştüreyim tarzında bir düşüncesi var. Biz onun da doğru olmadığını söyledik. Sonuçta hizmet sunumu parasal karşılığı olan şeyler ama genelde de hizmet sunumu insanların güncel yaşamı, beşeri yaşamıyla alakalı yani siz bir kentte yaşayan, kentliğe iyi bir ulaşım iyi bir yaşam alanı, iyi bir açık alan sunmadığınız sürece, o insan zaten o kentte rahatsız oluyor, yaşayamıyor. Belli bir zaman sonra da o hem ruhsal hem bedensel olarak da kendisini etkiliyor. Özellikle o bölge için eğer ileriki zamanlarda ticaret, turizm gibi böyle bir öngörüyle gelişecek bir alansa açık alana ihtiyaç var. Bir alana bir dinlenme alanına ihtiyaç var. Bakın biz hep şeye özeniyoruz diyoruz ki İngiltere‘de Central Park var diyoruz. İşte ne bileyim Amerika‘da başka yerler var diyoruz. Büyük parklar insanlar orada çayır çimende oturuyorlar. Rahat rahat dinleniyorlar. Vaktini geçiriyorlar. Ne bileyim çalışanlar öğleyin orada oturuyor çayını kahvesini içiyor, molasını yapıyor. Sonra tekrar işine gidiyor. Ya bu tür alanlara ihtiyacı var insanların. Trabzon‘da da böyle bir aktivitenin olduğu kentin böyle büyük alanlara ihtiyaç var" açıklamalarında bulundu. Başkan Şen, belediyenin alanı değerlendirmektense direkt paraya ulaşmak için alanı ısrarla satılmaya çalışıldığını dile getirerek, "Biz açıkçası o zamanlar öyle söylemiştik. Ama tabii belediye kendisi farklı kullanmayı düşünüyor. Kentsel açıdan da baktığınız açıdan baktığınızda da oranın bir boş alan bir kentsel boşluk öyle kalması, kentsel boşluk derken üzerinde hiçbir şey olmasın anlamında ama hani yapılaşmadan, yoğun yapılaşmadan arındırılmış bir bölge olarak kullanılması yönünde taleplerimiz vardı. Öyle olması da gerekiyor. Kaldı ki o bölgeye yakın zamanda bir ulaşım aksı gelebilir. Demir yoluyla ilgili bir şey olabilir. Onlar için de bir alan gerekecek belki bir istasyon alanı gerekecek. Bilmiyorum bunlar hep böyle bir arada düşünülmesi gereken şeyler. Dolayısıyla çok satılması taraftarı değiliz. Ama Büyükşehir Belediyesi alanı bir finans kaynağı olarak görülüyor. O finans kaynağıyla başka şeylerini döndürmeye çalışıyor belediye. Yapacaklarını karşılamaya çalışıyor en kolayı da satmak. Yani bir şey yapmaktansa satmak daha kolay. Direkt paraya dönüştürebileceğiniz bir durum. O yüzden ısrarla satmaya çalışıyor şu anda" açıklamalarında bulundu.Başkan Şen, eski otogar alanın satışıyla ilgili halihazırda bir dava sürecinin yaşandığını vurgulayarak, "Onunla ilgili bir hukuki sürecimizle devam ediyoruz. Hem Mimarlar Odası hem de Şehir Plancıları Odası‘nın imar planları kapsamında hali hazırda bir davası var şu anda. Dolayısıyla o davaya konu olacak şekilde zaten biz bazı gerekçelerimizi öne sürmüştük. Dava henüz sonuçlanmadı ve lehte aleyhte bir karar olacağının şu anda kesin bilgisi yok. Ben sadece bilirkişi raporu üzerinden lehimize gelen bir rapor olduğunu söylüyorum. Mahkeme kararı da o yönde olacak. Dava sonuçlanmadan satılırsa eğer tabii alanı alan kişi için bir nevi mağduriyet ortaya çıkıyor. Halihazırda böyle bir mahkeme var ve bu sonuçta alan kişi de mağdur olabilir. Alan henüz satılmadı ama elden çıkarıldığını düşünelim. Kalan kişi de bu sefer bana kusurlu mal sattınız, ben öyle bilmiyordum. O da kendi hukuki yollarını arayacak. Belki de tazminat davasına gidecek. O da diyecek ki beni zarara uğrattın. Yani şimdi onun satış sözleşmesinde şöyle bir ifade geçmiyor ki. Bu parsel belediyenin eski terminal yeri, imarlıdır ama ayriyeten davası da vardır. Dava görülüyor diye bir şey söylenmiyor satışta. Ya da satış ihalesinde şart yok. Dolayısıyla orada bir kusurlu mal satma anlamına gelir. Alan kişide veyahut da o mülkü temin eden kişiler daha sonra onunla ilgili bir eylemde bulunabilir" ifadelerine yer verdi. Başkan Şen, konuyla ilgili sözlerini şu şekilde tamamladı: "İdare orada meslek örgütlerinin veyahut da sivil toplumun ya da işte kamuoyunun belediye üstlerinde bir baskı kurması gerekiyor ama maalesef olmuyor işte. Gazeteciler konuşuyor, bir iki meslek odası söylüyor. Kamuoyu maalesef hiç umursamıyor bu tür şeyleri belediye de hoş elindekini satıyor. Tanjat‘taki alanı da böyle sattılar. Araç mezat gitti. Alan adam da şu anda çalıştıramıyor orayı. O da şimdi beni zarara uğrattınız diye yapıyor. Yani biraz beklenebilir ama bilmiyoruz tabii ona bir şey diyemiyoruz biz. Hani niye beklemiyorsunuz falan diyemiyoruz. Onlar satışa çıkıyorlar maalesef. Bu da haliyle alıcıyı mağdur ediyor. Sonuçta mahkeme kararı iptal gerekse adam orada hiçbir şey yapamayacak."