Şehir Plancıları Odası Trabzon Şube Başkanı Ercan Şen, gazetemize özel açıklamalar yaptı. Trabzon Şehir Hastanesi, Yeni otogarı ve eski otogar alanının satışı, Karagöz Meydanı Projesi, Tarihi İpekyolu Canlandırma Projesi ve yerel yönetimlerin çalışmalarıyla alakalı değerlendirmelerde bulundu. Başkan Şen, Karagöz Meydanı satışını bu sözlerle eleştirdi: ‘Öyle istedim öyle olacak mantığına gidildi. Şehir Plancıları Odası olarak Trabzon Şehir Hastanesi‘nin yeriyle alakalı endişelerinden ötürü açtıkları yürütmeyi durdurma davasının devam ettiği bilgisini paylaşan Başkan Şen, "Biz şehir hastanesi için tercih edilen yerin doğru olmadığını defaatle dile getirdik. Orada büyük bir ulaşım sorununun oluşacağını da belirttik. Buna rağmen orada inşaata başlandı ve bizde buna karşılık yürütmeyi durdurma davası açtık. Fakat süreç aleyhimize devam ediyor. Yani hastaneyi olumlayacak bir karar çıkacak gibi, tabi biz üst mahkemelere de başvurup süreci devam ettireceğiz. Bu alanla ilgili yalnızca bizim değil jeoloji mühendisleri odasının da olumsuz görüşleri var. Bilimsel raporlar yazıldı. Hep bizim için yatırıma karşı olduğumuz yönünde söylemler geliştirildi. Biz bir sağlık tesisinin yapılmasına asla karşı değiliz. Orada farklı kullanımlar da olacak bunlar da insanları çekecek, bu da ulaşım açısından sorun teşkil ediyor." ifadelerini kullandı. Şehrin belirli noktalarında, insanların denize erişimini kolaylaştıracak yeşil alanların artırılması çağrısında bulunan Şen , " Trabzon insanı denizden kopartılmış denize karşı bir özlem duyuyor. Bu bütünleşmeyi sağlayacak bazı şeyler yapmamız lazım. Mesela Avni Aker Stadyumu‘nun bulunduğu alan. Yeni stad yum yapılacağı zaman burayı yıkmayın stadı burada genişletin çağrısı yapmıştık. Ardından burayla ilgili çok katlı yapıları içeren bazı projeler yapıldı. Kamuoyu karşı çıkınca iptal edildi ve millet bahçesi konsepti ortaya çıktı. Millet Bahçesi‘nin yapımı tamamlandı ve birkaç kez orayı ziyaret ettim. Fakat amacıyla bütünleşen bir kullanım söz konusu değil. Millet Bahçesi çok pasif kalmış, kullanılmıyor. Millet Bahçesi‘nin önündeki Numune Hastanesi‘nin kaldırılmasının ardından, Yalı Mahallesi (Faroz) tarafına doğru sahille buluşacak bir alan yapılmasını isteriz. Bu kez direkt sahille buluşan bir yeşil alandan bahsedebiliriz. Şu an şehirler için son derece popüler olan ekolojik koridorlar konusu var Trabzon‘da da burada bir ekolojik koridor yapılabilir. Bizim temennimiz bu ama umarım Numune Hastanesi‘nin kapatılması halinde bu alanlar bir satışa konu olup farklı kullanımlara açılmaz. Süreç ona doğru gidiyor ama umarız olmaz. Karagöz Meydanı Projesi kapsamındaki alanın satışıyla ilgili de konuşan Başkan Şen, "Karagöz Meydanı‘nın satışı gündeme geldi planlannı değiştirdiler. Ticari alana çevrildi burası. Bu yapılırken hiç kimseye sorulmadı. Alanın tamamı ticari alan olarak belirlenmiş ama kentsel tasanm projesi yapacağız diyorlar. Her tarafını kullanmayacağız diyorlar ama benim orasıyla alakalı endişem şu, mevcut halinde bile orada bir trafik sorunu var. Zaten tanjant yolunun bir şeridi otoparka girmek isteyenler tarafından kapatılıyor. Altında otopark yapacağız ve dolmuşlann yerini ayıracağız‘ diyorlar. Ben o bölgenin meydan bölgesine daha çok baskı getireceğini düşünüyorum. Burası hakkında tereddütlerim var, kentin merkezine çok fazla şey yüklemeye başladık. Birçok kentte kent merkezi yayalaşırken biz merkeze trafik çekiyoruz. Proje ilk yapıldığında, iki meydan oluşacağı ve mevcut meydanın yükünün hafifleyeceği konusunda mantıklı bir adım atıldığını düşünmüştüm. Ama iş artık Karagöz Meydanı‘ndan çıktı. Yeni planın da herhangi bir zemini yok. Burayla ilgili bir analiz yapılmamış. ‘Öyle istedim öyle olacak‘ mantığına gidilmiş. Karagöz Meydanı‘nın olduğu alan kırmızıya boyanmış" diyerek sözlerini tamamladı. GİBİ OLACAK ehir Hastanesi‘nin hizmete başlajmasının ardından kent merkezindeki bazı hastanelerin kapatılacağını da anımsatan Şen, şöyle konuştu: "Hastanelerin kapatılacak olması da planlama açısından doğru değil çünkü biz bölge nüfuslarına hizmet eden sağlık tesislerinin varlığını savunuruz. Hastaneler kapatıldığında buralarda ihtiyaçlar giderilemeyecek. Biz Tabipler Odasıyla bir çalışma yaptık; çalışmanın sonucunda insanların yaşadıkları yere uzak mesafede olan sağlık tesislerini çok tercih etmediği sonucuna vardık. Bununla alakalı önümüzde Kaşüstü‘ndeki hastane örneği var. Kaşüstü gibi Şehir Hastanesi‘nde de ulaşım problemi olacak. Şehir Hastanesi için gelecek 20- 30 yıl içerisinde de bu sorun çözülemeyecek çünkü zaman içerisinde bu şehirde raylı sistem ve demiryolu yatırımları yapılacak. Alternatif ulaşımlarla araç ve kullanıcı sayısı da artacak. Burası bir şekilde bu yükü kaldıramayacak çünkü yeri sorunlu. Neresi olabilirdi sorusuna cevap arayacak olursak biz güneye yapılabileceğini belirtmiştik. Tabipler Odası ile gerçekleştirdiğimiz anketin katılımcıları da çoğunlukla şu an Numune Hastanesi‘nin bulunduğu bölgeyi işaret etmişti. Millet Bahçesi‘nin de bir kısmı dahil edilerek burası da değerlendirilebilirdi." abzon‘un yeni otobüs terminali ve eski terminal alanının satış karanna ilişkin de konuşan Başkan Şen, sözlerine şu şekilde devam etti: "Trabzon Şehirlerarası Otobüs Terminali‘nin yapıldığı alanın afet riski çok büyük. 1990 senesinde 21 kişinin hayatını kaybettiği bir sel faciası oldu eski otogann bulunduğu bölgede. Sonuçta Değirmendere yatağında orası. Bugün olmazsa yarın, yann olmazsa 5 yıl sonra, 5 yıl sonra olmazsa daha sonra orada bir afet riski var. Bu alanla alakalı sorun yok savunmasını ben kabul etmiyorum. Tarım ve Orman Bakanlığı‘nrn yaptığı Doğu Karadeniz Taşkın Eylem Planı‘nda burası risk altındaki bir alan. Biz yeni otogarla alakalı en ideal yerin eski çimento fabrikası alanı olduğunu söyledik. Ulaşım açısından ve büyüme yönümüz açısından en uygun yer burasıydı. Fakat bu önerimiz de karşılık bulmadı. Otogarın yükü güneye alınarak şehrin içine yeni bir trafik sorunu dahil edilmiş oldu. Ardından bu sorunun giderilmesi için çeşitli yol yatırımlannın da gerekliliğine neden oldu. Böylece yatırımlann miktarı arttı. Eski terminal arsasının satış kararına gelecek olursak ben burası hakkında endişeliyim. Burayla ilgili bizim ve mimarlar odasının devam eden 2 davası var. 2‘side plan iptal davası, orada plan değiştirerek alan turizm ve ticaret alanı oldu. 12 katlı imar izni verildi. Biz imar planı değişikliğine yönelik de dava açtık ve bu dava lehimize sonuçlanacak gibi görünüyor. Biz kamuya ait olan alanlann kamunun elinde kalması ve kendi menfaatine kullanılması taraftarıyız. Biz otogar alanında sosyal, ptestij alanların olması gerektiğini savunduk. Bu kentte opera binası yok sinema binası yok. Devlet tiyatrosu kaldmlmaya çalışılıyor onun için bir yer yok. Bu eksiklikler varken bu alanın satılması yerinde bir karar değil."