BUGÜN DEĞİLSE NE ZAMAN? YILLIK ŞEHİR PLANCISI MEZUN SAYISI 2000‘İN ÜZERİNDE,
KAMUYA İSTİHDAM EDİLECEK PLANCI SAYISI SADECE 4!
Ülkemiz yaşadığımız 6 Şubat depreminin yaralarını hala sarmaya çalışmakta, kaybettiğimiz on binlerce canımızın acısı tazeliğini korumaktadır. Ülkemizde artık sıklığı ve etki derecesi sürekli biçimde artan meteorolojik olayların afete dönüşmesi neticesinde her seferinde birçok canımızı kaybediyor ve ekonomik maliyeti çok ağır tablolarla karşılaşıyoruz. Nitelikli konut üretimi ile doğrudan bağlantılı barınma krizinin derecesi Cumhuriyet tarihinde görülmemiş seviyelere çıkmıştır. Tarım alanlarının kaybı dolayısıyla tarımsal üretimdeki azalma gıda enflasyonunda en önemli etken olmuş ve gıdaya erişim geniş kitleler için artık giderek zorlaşan bir hale bürünmüştür. Nitelikli yaşam ve mekân kurgusuna sahip olmayan kentlerimiz sürekli olarak gündemdeki yakıcılığını korumaktadır. Tüm bu konular açık şekilde planlama meslek alanı ile doğrudan ilişkilidir. Nitelikli bir eğitim neticesinde güvenceli iş olanaklarına kavuşmuş şehir plancıları eliyle icra edilen planlama meslek disiplini tüm bu sorunların çözümünde elbette öncelikli çözüm üretecek meslek alanıdır.
Bu şartlar altında sağlıklı yaşam alanları yaratarak toplumun fiziksel ve ruhsal sağlığını geliştirecek, ekonomik refah seviyesini yükseltecek, afetlere dirençli kentler yaratma noktasında şüphesiz en önemli meslek grubu olarak öne çıkan şehir plancıları hala göz ardı edilmektedir.
Her yıl 2 binin üzerinde yeni mezun veren Şehir ve Bölge Planlama Bölümlerinde tüm girişimlerimize rağmen bölüm sayısı ya da kadroları sınırlandırılmamış, eğitimin niteliğini artırıcı hiçbir düzenleme yapılmamıştır. Üstelik binlerce yeni mezunun olduğu ve yaklaşık 2 yıldır emek vererek hazırlandıkları Kamu Personeli Seçme Sınavının sonucunda ise yalnızca 4 kadro açılmıştır.
Kentlerimizi bu kadar kırılgan hale getiren, kamu yararına aykırı popülist politikalarda ısrar eden iktidar, hatalı eğitim-istihdam politikası ile birlikte yaşam alanlarımızı kurtarabilecek anahtar aktör olan şehir plancılarını ve planlama çalışmalarını dışlamaya devam etmektedir.
Daha fazla kayıp yaşamamak, afetlere hazırlıklı olmak ve yaşam kalitesi yüksek kentlerde yaşamak ve yaşatmak için bu ülkenin şehir plancılarına ihtiyacı vardır!
