Etik İlkeler Özlük Hakları
ATATÜRK HAVALİMANI KORUNMALIDIR, HUKUKSUZ YIKIM SÜREÇLERİ KABUL EDİLEMEZ!
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2022-05-18
Güncellenme Zamanı
2022-05-18 14:07:58
Yayınlayan Birim
İSTANBUL

ATATÜRK HAVALİMANI KORUNMALIDIR, HUKUKSUZ YIKIM SÜREÇLERİ KABUL EDİLEMEZ!

 

Atatürk Havalimanı, 1912 yılında ilk hava meydanı olarak hizmet vermeye başlamış, 1933 yılında sivil havacılık, 1953`te de uluslararası hava taşımacılığı alanında Yeşilköy Havalimanı adıyla faaliyete açılmış, uluslararası standartlara sahip havalimanı hizmeti vermekte olan bir fonksiyona sahipti. 1971 yılında havalimanı için yapılan master plan kararları doğrultusunda her birinin yıllık yolcu kapasitesi 5 milyon olan 4 terminal binası ve tamamlayıcı yapıları inşa edilmişti. 29 Ekim 1983 itibariyle Dış Hatlar Terminali de işletmeye açılan havalimanı 1985 yılında Atatürk Havalimanı adını almıştı. 

 

2003 yılında Anadolu yakasında faaliyete başlayan Sabiha Gökçen havalimanı ile birlikte, yıllar boyunca İstanbul`un hava ulaşımında büyük bir rol üstlenen Atatürk Havalimanı, 2009 onanlı İstanbul İl Çevre Düzeni Planına aykırı bir biçimde, Kuzey Ormanları üzerinde büyük tahribatlar gerçekleştiren 13 milyonu aşkın ağacın kesildiği İstanbul Havalimanı`nın 29 Ekim 2018‘de açılmasının ardından, 07.04.2019`da sivil uçuşlara, 05.02.2022 itibariyle de kargo uçuşlarına kapatılmıştır.

 

Covid-19 salgını sırasında İstanbul`da geçici bir hastane yapılması gündeme gelmiş, çeşitli kurumlar tarafından, Atatürk Havalimanı`ndaki veya CNR Fuar Alanı`ndaki bazı yapıların salgın döneminde geçici statüde "sahra hastanesi" olarak kullanılması önerilmiştir. 06.04.2020 tarihinde İstanbul`a iki sahra hastanesinin yapılacağı, Atatürk Havalimanı alanının ve Sancaktepe‘deki havalimanının olduğu alanın 1000`er odalı hastanelere dönüştürüleceği açıklanmıştır.  BU açıklamanın ardından, şeffaf olmayan bir süreçle gerçekleşen ihale sonucu 17/35 numaralı pist kırılarak, kalıcı bir hastane yapısı inşa edilmiştir.

 

Odamızca, ilgili kurumlar olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Bakırköy Belediyesi, İl Sağlık Müdürlüğü, İl Çevre Müdürlüğü, DHMİ`ye, Atatürk havalimanı`nda neden geçici bir hastane yerine kalıcı bir hastane yapıldığı, kalıcı bir hastane için neden Atatürk havalimanı arazisinin tercih edildiği, Atatürk havalimanı`nın yer aldığı alanın imar planlarında herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığı; herhangi bir değişiklik yapılmasının düşünülüp düşünülmediği, hastane alanının bundan sonraki kullanımı ile ilgili plan, politika ve stratejilerin neler olduğu, Atatürk Havalimanı`nın bundan sonraki kullanımı ile ilgili plan, politika ve stratejilerin neler olduğu yönünde ellerindeki bilgilere ve bu konudaki görüşlerine ihtiyaç duyulduğunu, bu konuda odamızla bilgi ve görüşlerini paylaşmalarını talep eden yazılar yollanmış, ancak bu yazılara tatmin edici cevaplar alınamamıştır. 

 

Bu durum, daha o tarihlerden itibaren süreci şeffaf yürütülmediğinin, kapalı kapılar ardında birtakım planların yapıldığının göstergesidir. 

 

Bütün bunların üzerine, 29 Nisan 2022 tarihinde havalimanının Millet Bahçesi yapılmasına ilişkin davet usulü ile bir ihale gerçekleştirildiği, ihaleye, hukuksuz bir şekilde inşa edilen İstanbul Havalimanının yapımında yer alan beşli konsorsiyumun üçünün de davet edildiğini basından öğrenmiş bulunuyoruz. 

 

Atatürk Havalimanı`na yapılacak olan Millet bahçesi`ne ilişkin bir plan kararının bulunmaması, 

Alanın 2009 onanlı ve İstanbul`un Kent Anayasası olarak bilinen 1/100 000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı`nda halen havalimanı olarak görünmesi, 

Aynı şekilde alana yönelik 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Revizyon Nazım ve Uygulama İmar Planlarının yapılmamış olması,

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu`nun "Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde veyahut idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması" şeklinde tanımlanan 21 b maddesi ile yapılmasının hukuken mümkün olmaması, çünkü ortada, ilgili maddede belirtilen ivedilik durumlarından herhangi birinin bulunmaması, 

 

Üstelik bu maddenin davet değil, pazarlık usulü ile yapılan ihaleleri kapsıyor olması

İhalenin kamuoyuyla paylaşılmaması,

Dolayısıyla planı ve projesi olmayan bir alanda yapılan bu ihalede belirtilmiş olması beklenen iş kalemlerinin neler olduğunun bilinmemesi

Atatürk havalimanına yapılan milyarlarca dolarlık yatırımın sökülüp atılarak kamunun zarara uğratılması

gibi birçok sorunu ve hukuksuzluğu içeren Millet Bahçesi ihalesi, tüm bunların yanısıra, planlama ilke ve esaslarına, kamu ihale ve imar mevzuatına ve kamu yararına açıkça aykırılıklar taşımaktadır. 

 

2011 yılında kurulan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı`nın, kurulduğu günden bu yana kentler ve doğa üzerindeki büyük tahribatlara neden olan proje ve uygulamaları, yıllar içinde tüm afet toplanma alanlarının yok olmasına, tahsis ve özelleştirmeler ile kamu arazilerinin bir bir elden çıkarılmasına yol açmış, son kamu arazileri kamunun hizmetine sunulacağına AVM`lere, plazalara, rezidanslara dönüşmüştür. Yapılan millet bahçelerinde de açık yeşil alanlar, rekreasyon alanı başlığı altında bir çok yapılaşmaya ve sert zemine maruz bırakılan alanlar olarak kurgulanmış ve inşa edilmiştir.

 

Tüm bunlar ilgili Bakanlık ve TOKİ eliyle adım adım gerçekleşirken yeşil ve açık alanların adını anmayan söz konusu kurumların Millet Bahçesi projesinde bu derece istekli olmaları, aslında kolay anlaşılabilir bir durumdur. TOKİ`nin sürdürdüğü İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi ve Millet Bahçesine Ait Sosyal Donatılar İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi Yapım İşi" ihalesi davet usulü gerçekleştirilmiş olup, "Yapı ve Yapı" firması 2 Milyar TL ile en uygun teklifi yapmıştır. Aynı firma 2021 yılında Kanal İstanbul gibi İstanbul`u geri dönüşü olmayacak bir ekolojik yıkıma sürükleyecek olan projenin Halkalı – Ispartakule arası (Kanal İstanbul geçişi) Demiryolu ihalesini almıştır.

Görüyor ve anlıyoruz ki İktidar, bugün birçok kamusal alanda izlediği yolda olduğu gibi, burada da kamusal tesislerin inşası için şeffaf olmayan yollarla verdiği ihaleler eliyle, belirli şirketlerin rant hacmini artırma hedefini gerçekleştirmelerine aracılık etmektedir. 

 

TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi olarak, bu hukuksuzluğu kabul etmediğimizi vurgulayarak, usulsüz yıkımların derhal durdurulmasını talep eder, bu konuda gerekli hukuki girişimleri hızla başlatacağımızı kamuoyuna sunarız. 

 

Saygılarımızla,

 

TMMOB Şehir Plancıları Odası

İstanbul Şubesi XVII. Dönem Yönetim Kurulu

 

 

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>