TAKSİM CUMHURİYET MEYDANI HAKKINDA SAPTIRILMAK İSTENEN TARTIŞMALAR ÜZERİNE ÜYELERİMİZE ve KAMUOYUNA AÇIKLAMA
Geçtiğimiz hafta Odamız tarafından yapılan, basın ve kent yöneticileri tarafından kasıtlı olarak yanlış yorumlanan Taksim Cami basın açıklaması hakkında, siz değerli üyelerimizi ve kamuoyunu bilgilendirmek gereği duyulmuştur. Bilindiği gibi, geçtiğimiz hafta Odamız tarafından Beyoğlu Koruma Amaçlı İmar Planlarına karşı parsel ölçeğinde açılan davada alınan yürütmeyi durdurma kararı, üyelerimiz, kamuoyu ve basın ile paylaşılmıştır.
Odamız tarafından 18 yıldır bilinçli bir şekilde plansız bırakılarak başıboşluğa terk edilen Beyoğlu Kentsel Sit Alanı bütününe ait planlar, plan bütününün iptaline neden olunmaması için parsel ölçeğinde hukuka taşınmış ve plan bütünlüğünün yanlış kararlar sonucu bozulmaması amaçlanmıştır. Taksim Cami`nin yapılması planlanan, Taksim Su Maksemi arkasında yer alan 1400 m2 büyüklüğündeki alan için açılan davamız da, öncelikle verilen yoğun fonksiyon ve alan büyüklüğünün neden olabileceği yoğun yapılaşma ve plan meşruiyetini ortadan kaldıracak, çıkması muhtemel ideolojik tartışmalar nedeniyle parsel ölçeğinde açılmıştır.
Kent yöneticilerinin bahsettikleri şekilde, fıçıdan yapılma bir minare hiçbir yurttaşın ve meslektaşımızın hoşlanacağı bir tablo ortaya koymamaktadır. Fakat 1400 m2 bir alan üzerinde yapılacak her türlü sosyal donatı, dini tesis ya da alış veriş merkezi vb. yapının Taksim Cumhuriyet Meydanında çok yoğun bir yapılaşmaya neden olacağı, bu alanda yoğunluğu arttırarak meydan öğesini ortadan kaldıracağı da bilinen bir gerçektir. Bu nedenlerle Odamızca burada verilen fonksiyonun ne olduğuna bakılmaksızın konu dava konusu edilmiştir. Fakat verilen fonksiyonun dini tesis alanı olması nedeniyle konu saptırılmak istenmekte ve ideolojik bir tartışma eksenine çekilmektedir.
Meslek insanları olarak dini tesis yapılmasına karşı bir duruş sergilememiz mümkün değildir, esas sorun yeterince çalışılmadan yapılan proje ve planların sonuçlarının ne olacağının tarafımızca iyi bilinmesidir. Etraflıca düşünülmeden alınmış kararların İstanbul`umuzun başına ne sıkıntılar açtığının en son örneği, Odamızın yanlış yer seçimi nedeniyle karşı duruşuna karşın yapımı tamamlanan ve bugün yarışların çekilmesi ile atıl kalması gündeme gelen Formüla 1 pistidir. İstanbul`da benzer örnekleri çoğaltmak ise biz meslek insanları için hiçte zor değildir.
Ayrıca unutulmaması gerekir ki, Beyoğlu Kentsel Siti bütününde yapılan koruma amaçlı imar planı çalışmalarının her safhası Odamızca takip edilmiş ve eleştirilerimiz yazılı raporlar ile hazırlık aşamasında ilgili idarelere ve koruma bölge kuruluna bildirilmiştir. Bu bildirimlerimiz sonrası hala ısrarcı olarak "ben yaptım oldu" tavrı ile hareket edenlerin, bugün tartışmayı ideolojik bir çerçeveye çekmelerine ve yapılacak olan yapıyı küçük bir mescit şeklinde göstererek kendilerini aklama çabalarına izin verilmemelidir. Bu alan üzerinde, nasıl ve ne ölçülerde bir yapı yapılacağı hala belirsizliğini korumaktadır ve bu tartışma ile tüm bir planın meşruiyeti de heba edilmek istenmektedir.
Odamızın söz konusu alanı dava konusu ederken öne sürdüğü argümanlardan en önemlisi de budur. Basın açıklamasında da sıkça altını çizdiğimiz gibi, Beyoğlu kentsel sit alanı her hangi bir ideolojik tartışmanın parçası olamayacak kadar önemli bir alandır ve 18 yıldır plansız kalan bu alan bu tartışmalara kurban edilmemelidir. Ancak mahkeme karar sonrası yapılan duyuru niteliğindeki açıklama bile bu tartışmalara kurban edilmekte ve açıklamada öne çıkarılan mesleki gerekçeler tamamen göz ardı edilerek görmezden gelinmekte, tartışma yönü kaydırılmaktadır.
Odamız bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu alanda yapılması planlanan her türlü yapı ve fonksiyona ilişkin görüş belirtmek ve müzakere etmek üzere kent yöneticileri ve uzman meslektaşlarımız ile görüşmekten kaçmamaktadır. Fakat bu alanda yapılacak her türlü plan ve projenin meslek odaları, yöre sakinleri / kullanıcıları ile birlikte, alanın sahip olduğu hassasiyetler gözetilerek yapılması olmazsa olmaz birinci şart olmalıdır.
Bu metin, basında yer alan ve kent yöneticileri tarafından dillendirilen açıklamalar sonrasında, Yönetim Kurulumuzca siz Değerli Üyelerimizin ve Kamuoyunun bilgilendirilmeleri amacı ile yayınlanmaktadır.
Saygılarımızla;
TMMOB Şehir Plancıları Odası
İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu
