Güvenli, Sağlıklı ve Dirençli Kent olmak için Toplumsal Bir Bilinç Oluşturmayave Riskleri Önleyici Planlama Çalışmalarına İhtiyaç bulunmaktadır.
Bir deprem ülkesi olarak her an risk altında olmamıza rağmen, yaşadığımız mekanlarda güvenli çevreler oluşturulması konusunda gerekli hassasiyet gösterilmemekte, kalıcı çözümler ve planlı bir yol haritası oluşturulamamaktadır. Bunun yanında imar barışı altında imar affı düzenlemesi ile kaçak yapılar yasallaştırılarak, doğal alanlarımız ve kıyılarımız plan değişiklikleriyle farklı kullanımlara dönüştürülerek açık-yeşil alanların zarar görmesine neden olunmakta, kamusal yaşam alanlarımız bu durumdan olumsuz etkilenmektedir.
Antalya kentinde depremlerin neden olabilecekleri fiziksel, ekonomik, sosyal, çevresel ve politik zarar ve kayıpları önlemek veya etkilerini azaltmak, depreme dirençli, güvenli, hazırlıklı ve sürdürülebilir yeni yaşam çevreleri oluşturmak için bilim ve tekniğe uygun, kapsamlı ve bütüncül planlama çalışmalarına ihtiyaç bulunmaktadır. Böylece; Riskleri oluşturan tehlikelerin önceden belirlenmesi ve zarar görebilirlik düzeyinin tespitine yönelik kentsel risk değerlendirme çalışmalarını içeren bir mekansal planlama yaklaşımı ortaya konularak olası afetlerin olumsuz sosyal ve ekonomik etkilerini azaltılabilmektedir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununda belirtildiği üzere il düzeyinde yapılan planlara uygun olarak doğal afetlerle ilgili planlamaları ve diğer hazırlıkları yapmak görevi büyükşehir belediyesine verilmiştir. Dolayısıyla, Deprem ve Afet Master Planı hazırlamak, deprem ve zemin inceleme amaçlı rapor, etüt, harita, plan ve proje yapmak, yaptırmak, yürütmek ve geliştirmek konuları bu kapsamda yer almaktadır.Kentimiz için de Büyükşehir Belediyesi koordinatörlüğünde, farklı kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları katılımıyla depremde meydana gelecek risklerin önlenmesi konusunda toplumsal bir katılım ortamının oluşturulması gerekmektedir.
Antalya kentinde sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını temel alan kısa, orta ve uzun vadede yapılacak stratejilerin oluşturulması gerekmektedir. Antalya`da önceliklekent bütününde mevcut durumun tespit edilmesine yönelik çalışmalarınbilim ve tekniğe uygun olarak, kurum ve kuruluşların işbirliği içerisinde yapılması gerekmektedir.
Kentsel risk analizleri yapılarak elde edilen verilerin ışığında Riskli alanların, yapı ve zemin etüdlerinin yapılarak belirlenmesi, riskli yapıların kamusal binaların özellikle hastane ve eğitim kurumları başta olmak üzere, tarihi ve kültürel çevrenin, risk teşkil eden yapı stoklarının envanter çalışmalarının yapılmasına, güncel bilgi teknolojilerinin oluşturulmasına ihtiyaç bulunmaktadır.
Mevcut teknik bilgiler ve analizler ışığında kentteki her türlü riskleri önleyici Sakınım Planlaması Çalışmalarının yapılarak kararların mekansal planlama çalışmalarına aktarılması önem taşımaktadır.
Kentimiz için TMMOB Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesinin belirlediği Kentsel Dönüşüm İlkeleri doğrultusunda hareket edilmesi bunun bir strateji belgesi haline dönüştürülmesi çalışmaların sağlıklı bir şekilde yürütülmesi bakımından yararlı olacaktır. Depremde olası risk taşıyan alanları dönüştürürken müdahale biçimlerinin, kapsamının ve ilkelerinin de plan bütünlüğü içerisinde belirlenmesi bütün bu çalışmalar yapılırken üst ölçekli planlama kararlarına, nüfus ve yoğunluk değerlerine uygun olarak hareket edilmesi gerekmektedir.
Bir doğa olayı olan depremin afete dönüşmesini engellemek için toplumsal bir bilinç oluşturmaya, kentsel riskleri en aza indirgeyecek Sakınım planlama çalışmalarına VE KENT BÜTÜNÜNDE KENTSEL DÖNÜŞÜM İLKELERİNİN belirlenmesine ve mekânsal planlama kararlarına aktarılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Kenti yönetenlerden kentsel riskleri en aza indirgeyecek planlı adımları atarak yaşam hakkımızın korunmasını talep ediyor, deprem ve doğal afetlerde yaşamını yitiren vatandaşlarımızıbir kez daha saygıyla anıyoruz.
Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi XI. Dönem Yönetim Kurulu