Etik İlkeler Özlük Hakları
BASIN AÇIKLAMASI: ÜÇKUYULAR BALÇOVA VERGİ DAİRESİ ALANINI “TİCARET+TURİZM ALANI”NA DÖNÜŞTÜREN PLAN DEĞİŞİKLİKLERİ BİLİRKİŞİ HEYETİ TARAFINDAN ŞEHİRCİLİK İLKELERİNE, KAMU YARARINA, İMAR MEVZUATINA VE PLANLAMA İLKELERİNE UYGUN BULUNMADI
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2017-08-01
Güncellenme Zamanı
2017-08-01 11:28:19
Yayınlayan Birim
İZMİR

Üçkuyular Balçova Vergi Dairesi Alanını "Ticaret+Turizm Alanı"na Dönüştüren Plan Değişiklikleri Bilirkişi Heyeti Tarafından Şehircilik İlkelerine, Kamu Yararına, İmar Mevzuatına ve Planlama İlkelerine Uygun Bulunmadı

Kamuoyunda Üçkuyular İstinye Park AVM Projesi olarak bilinen proje alanına komşu olan Balçova Vergi Dairesi Alanının "Resmi Kurum Alanı"ndan "Ticaret+Turizm Alanı"na dönüştüren Balçova İlçesi, İnciraltı Mahallesi, 6165 Ada, 1 Parsele ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 08.07.2015 tarihinde onaylanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı ve 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği Odamız tarafından yargıya taşınmıştır. Dava konusu ettiğimiz işlemler ile Vergi Dairesi`nin bulunduğu parsel "Ticaret+Turizm Alanı" olarak belirlenirken, Vergi Dairesi olarak işlevlendirilmiş "Resmi Kurum Alanı" önceki planlarda tamamı "Lise Alanı" (Eski Maliye Meslek Lisesi) olarak belirlenmiş Karabağlar İlçesi, Fahrettin Altay Mahallesi, 266 Ada, 44 parsele taşınarak söz konusu parselin 8000m²`lik kısmı  "Eğitim Tesisi Alanı", 2647m²`lik kısmı ise Vergi Dairesi yapılmak üzere "Resmi Kurum Alanı" olarak değiştirilmişti.

 

İzmir 3. İdare Mahkemesi`nde görülen davada Mahkeme tarafından tayin edilen Bilirkişi Heyeti`nin sunduğu Bilirkişi Raporu geçtiğimiz hafta tarafımıza mahkeme tarafından iletilmiştir. Bilirkişi raporunda davaya konu işlemlerin şehircilik ilkelerine, kamu yararına, imar mevzuatına ve planlama ilkelerine uygun olmadığı yönünde önemli görüşler bulunmaktadır.  Konuyla ilgili rapordan özetle önemli konuları kamuoyu ile paylaşıyoruz;

  • Dava konusu plan değişikliği ile Resmi Kurum Alanının, Turizm+Ticaret Alanına dönüşümünde, Resmi Kurum Alanının yer değişikliği ile alansal olarak küçülmediği ancak Resmi Kurumun taşındığı yerdeki Lise Alanı`nın küçülmesine neden olduğu tespit edildiğinden yapılan işlemin üst ölçekli plan olan 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı Plan Hükümlerine, dolayısıyla "Planların Kademeli Birlikteliği İlkesine" uygun olmadığı,
  • Karabağlar İlçesi, Fahrettin Altay Mahallesi, 266 Ada, 44 parselin tamamı Lise alanı iken "Eğitim Tesisi Alanı" ve "Resmi Kurum Alanı" olarak değiştirilmesi ve Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 8000m²`lik kısmı üzerine 32 derslik İmam Hatip Lisesi, pansiyon, spor salonu ve uygulama camisi; 2647m²`lik kısmına ise vergi dairesi yapılması kararı ile ilgili olarak; Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği`nin "Yatılı Lise" alanının asgari standardı olarak belirlenen 10.000-15.000m² alan büyüklüğünü karşılamadığı,
  • Yine aynı şekilde küçültülen Lise Alanı`nın eşdeğer alanı olanı 2647m²`lik alanının Buca İlçesi Tınaztepe Mahallesi 7434 ada 2 parselde karşılanmasının hizmet etki alanının dışında yaya hatta taşıt erişimi açısından dahi uygun olmadığı,
  • Aynı parselde yapılması öngörülen Vergi Dairesi kullanımına yönelik oluşacak trafik talebinin dikkate alınmadığı, sosyal ve teknik altyapıya ilişkin analizlerin yapılmadığı, konut kullanımının içinde yer almasının trafik yükü ve sirkülasyonu açısından sakınca yaratacağı,
  • 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliğinin neredeyse uygulama ölçeğindeki bir plan tadilatı şeklinde hazırlanmış olduğu, nazım planın gerektirdiği teknik içeriğe çevresel ilişkileri ve yapılaşma kararlarını dikkate almadığı ve plan teknikleri açısından da uygun olmadığı,
  • Aynı anda onaylanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı ve1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliğinin plan hükümlerinin ve plan açıklama raporlarının da birebir aynı olduğu, bunun ise ölçekler arası hiyerarşi ilkesine aykırı olduğu,
  • 6165 Ada 1 Parseldeki Vergi Dairesi alanının "Resmi Kurum Alanı" statüsünden çıkarıp "Ticaret+Turizm" alanına dönüştürülmesinin ortaya çıkma gerekçesinin bir zorunluluk ve kamu yararı ile temellendirmenin mümkün olmadığı,
  • Aynı zamanda kamusal kullanımlı bir alanın ticari amaçlı özel bir alana dönüştürülmesinin planlama ilke ve esaslarına uygun olmadığı,
  • "Ticaret+Turizm" kararına yönelik trafik üretme ve trafik çekme hacimlerini dikkate alan herhangi bir tespit, açıklama ya da ifade bulunmamasının şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve imar mevzuatına uygun olmadığı,
  • Kentsel ölçekte Mithatpaşa Caddesi boyunca ve farklı tarihsel dönemlerde ortaya çıkmış çok sayıda alışveriş merkezinin varlığı düşünüldüğünde buna ek olarak getirilmek istenen Turizm+Ticaret kullanımına ilişkin nasıl bir ihtiyacın bölgede ya da kent bütününde gelişmiş olduğuna yönelik bir fizibilite veya araştırmaya yer verilmemiş olmasının planlama ilke ve esaslarına uygun olmadığı,
  • Söz konusu Emsal=2.50, Yençok=10 kat "Ticaret+Turizm Alanı" kararının tarihsel olarak kamu kullanımlarının yer seçtiği bölgede rant baskısı doğuracağı, ayrıca bu tür yoğun olarak kullanılan ve özel fonksiyonlar içeren bölgelerde noktasal müdahaleler ile bütünsel olarak kurulmuş olduğu varsayılan ilişkilerin göz ardı edildiği; kent merkezine yönelik böyle bir kararın bu şekilde noktasal müdahaleler ile verilemeyeceği,
  • Davaya konu iddialarda kamulaştırma yoluyla elde edildiği ortaya konulan kamusal bir alanın başka amaçlarla ve üçüncü kişilere devredilerek işlem yapılmasının ayrıca planlama ilke ve esasları ve kamulaştırma kanununa da aykırı olduğu,

Geldiğimiz süreçte davaya konu alanında içinde bulunduğu bölge kamuoyuna çeşitli dönemlerde yansımış birçok problemli konuyu içermektedir. Bunlar; kamu alanının parsel parsel 1998 yılından başlayarak imar planı değişikliği ile ticaret alanına dönüşmesi, ardından arsalarının satışının gerçekleştirilmesi, satışı gerçekleşen arsanın üzerine, çevresine büyük alt yapı sorunu getirecek Alışveriş Merkezi ve otel inşaatının başlaması, sonrasında halkın yoğun olarak kullandığı ulaşılabilirlik açısından önemli bir noktada yer alan Üçkuyular pazar yerinin ve semt garajının alandan taşınması, son olarak da 23.12.2015 tarihinde inşaat ihalesi gerçekleştirilmiş ve inşaat karşılığı satışı gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak farklı dönemler içinde Balçova ilçesindeki en büyük ve en değerli kamu alanı parça parça sermayeye peşkeş çekilmiştir.

Henüz davası sürmekte olan Vergi Dairesi‘nin mülkiyeti, önünde yer alan alışveriş merkezi inşaatı gerçekleştirilen ticari alan ile birleştirilmiş, bu ticari alanın inşaatı için çevrilen şantiye alanının içerisine alınmış ve ne yazık ki yıkımı gerçekleştirilmiştir. Ancak yukarıda bizleri ümitlendiren bilirkişi raporu sonucunda bugüne kadar yapılan bütün uygulamaların yanlış olduğu ortaya çıkmaktadır. Bilimsel rapor imar planın iptal edilmesini gerekli kılmakta alanın yeniden kamusal kullanıma açılmasını ortaya koymaktadır.

Yıllar içerisinde dava konusu alan ile birlikte A.V.M ve otel inşaatının kamu arazisi olan komşu parsellerinin de satılması ile halkın mağduriyetine yol açılmış, bölge halkının yaşam alışkanlıkları yok edilmiş, halkın ihtiyaçları için ayrılan bu bölgedeki hizmetler uzak alanlara taşınarak bölgedeki insanların kamu kaynaklarına erişilebilirliği kısıtlanmış ve kentin bütününe etki edecek telafisi ileride mümkün olmayacak önemli altyapı sorunlarının yaşanmasına yol açılmıştır. Öyle ki önemli bir raylı sistem güzergahı olan Üçkuyular metro istasyonuna yürüme mesafesinde bulunan bu alanın geçmiş yıllarda kamu alanı olarak planlanması tüm halkın bu alanlara rahat erişebilmesi amacını taşımakta iken, yıllar içerisinde bu alanın kamu alanından çıkarılarak özel mülkiyete geçirilmesi İzmir halkına karşı işlenen bir kent suçudur. Böylece kamu kaynakları halkın ihtiyaçları için değil sermayenin çıkarları için kullanılmıştır.

Tüm bu süreçte halkın ihtiyaçlarını gözardı eden merkezi ve yerel idarelerin kararları sonucunda yaşanan en çarpıcı örnek; Karayolları tarafından viyadük altlarına güvenlik gerekçesiyle bugüne kadar kentin hiçbir yerinde hiçbir kullanıma izin verilmezken, Karayolları Bölge Müdürlüğü‘nün olumlu kararı ile Üçkuyular Pazar yeri Balçova viyadüğü altına taşınarak yüzlerce insanı bu alana hapsetmiş, can ve mal güvenliğini tehlikeye atılmıştır.

Bizler, bölgenin kamusal kullanım niteliğini ortadan kaldırarak ranta açık hale getirilen, kamu hizmetlerine erişimi kısıtlayan, kamu kaynaklarını halkın ihtiyaçları için değil sermayenin çıkarları için kullanılmasına yol açan, yaşayanların yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayacağı kentsel açıklıkları yok ederek çevresel zararlar doğuracak bu tür noktasal plan değişiklikleri ile kent bütününe yönelik geri dönüşü imkansız sonuçlar doğuracak müdahalelere karşı Odamız olarak mesleki sorumluluğumuz gereği mücadelemizi sürdüreceğimizi ve bugüne kadar alanda yürütülen peşkeş politikalarına başından beri neden olan tüm yerel ve merkezi yöneticileri kamuoyuna hesap vermeye ve halkın mağduriyetini bir an önce çözmeye davet ettiğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.

TMMOB Şehir Plancıları Odası

İzmir Şubesi Yönetim Kurulu 

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>