Etik İlkeler Özlük Hakları
İZMİR`İN YAŞAM KALİTESİNİN YÜKSELMESİNDE SON FIRSATI OLAN KAMU ARAZİLERİ DE PLANLAR ARACILIĞIYLA TALAN EDİLİYOR!!
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2016-06-20
Güncellenme Zamanı
2016-06-20 11:05:24
Yayınlayan Birim
İZMİR

İZMİR‘İN YAŞAM KALİTESİNİN YÜKSELMESİNDE SON FIRSATI OLAN KAMU ARAZİLERİ DE PLANLAR ARACILIĞIYLA TALAN EDİLİYOR!!

 

Yasa ve Yönetmeliklerde de açıkça ifade edildiği üzere, imar planları, fiziki, doğal, tarihi ve kültürel değerleri korumak ve geliştirmek, koruma ve kullanma dengesini sağlamak, ülke, bölge ve şehir düzeyinde sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek, yaşam kalitesi yüksek, sağlıklı ve güvenli çevreler oluşturmak üzere hazırlanan, arazi kullanım ve yapılaşma kararları getiren unsurlardır. Diğer bir deyişle içinde yaşadığımız kentlerin yaşanılabilir bir çevre haline gelebilmesini sağlamada, kentsel mekanın en verimli biçimde kullanımının sağlanabilmesinde ve yaşam standartlarının arttırılmasını sağlamada imar planlarının rolü önem arz etmektedir.

Yaşamakta olduğumuz İzmir kenti gibi büyük metropol kentlerde karşılaşılan en büyük sorunların başında sosyal donatı alanları ve ihtiyaç duyulan teknik altyapı alanların eksikliği gelmektedir. Gerek İzmir gerekse diğer metropol kentlerde yaşam kalitesi yüksek, sağlıklı ve güvenli bir kentsel mekanın oluşmasını sağlamak ancak sosyal donatı alanlarının ve teknik altyapı alanlarının arttırılmasıyla mümkün olabilmektedir.

Günümüz itibariyle, yerel yönetimler dışında Başbakanlık Toplu Konut İdaresi, Başbakanlık Özelleştirme Yüksek Kurulu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gibi pek çok kurumun imar planı yapma ve onama yetkisi bulunmaktadır. Ne yazık ki son yıllarda özellikle yukarıda bahsi geçen kurumlar tarafından onaylanmış olan imar planı değişiklikleriyle kent içinde yer alan Hazine arazileri ve Askeri Alanlar gibi kamu arazilerinin, Ticaret, Konut ve Sanayi gibi kullanım alanlarına dönüştürüldüğü, kamuya ait olan bu alanların yapılan plan değişiklikleri sonrasında satış ihaleleriyle özel mülkiyete konu edildiği gözlemlenmektedir.

Yürürlükte bulunan imar planlarında sosyal ve teknik altyapı alanlarının son derece yetersiz olduğu, mevzuatta belirtilen standartların çok altında kaldığı açıkça ortada iken ve özellikle metropol kentlerde kamuya ait alanların kısıtlı olması ve kamulaştırma yöntemi ile sosyal ve teknik altyapı alanları oluşturmanın ise çok büyük maddi yük getirdiği bilinen bir gerçek iken, kamuya ait arazilerin kentin ihtiyaçları doğrultusunda kullanımının sağlanması yerine imar planı değişikliği yolu ile özel mülkiyete konu edilmesi yaşadığımız kentlerin yaşam kalitesini düşürmekte, kentlerde yaşanan sorunların üstüne ek sorunlar getirmektedir.

Öyle ki, son birkaç yıl içinde İzmir Kentinde; Bornova – Kazımdirik Mahallesi sınırları içerisinde yer alan Karayolları Bölge Müdürlüğü ve 24. Şube Şefliği tarafından kullanılan kamu arazileri, Alsancak, Çiğli, Bayraklı bölgeleri başta olmak üzere kentin birçok bölgesinde bulunan TEKEL arazileri imar planları yolu ile halktan alınarak sermaye gruplarına satılmıştır. Son olarak gündeme gelen benzer imar planı değişikliklerine örnek verecek olursak;

 

Bornova – Doğanlar Bölgesindeki Askeri Alan olarak kullanılan kamu arazisi

Milli Savunma Bakanlığı ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı arasında imzalanan protokol kapsamında Toplu Konut İdaresi Başkanlığı mülkiyetine geçtiği belirtilen İzmir İli, Bornova  İlçesi, Doğanlar Köyü, 143 parselde Toplu İşyerleri, Ticaret, İbadet Alanı, Belediye Hizmet alanı, Akaryakıt+LPG Servis İstasyonu Alanı ve Park kullanımları belirlenen 1/5000 ölçekli İlave Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli İlave Uygulama İmar Planı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 08.04.2016 tarihinde onaylanmıştır. 

 

 

 

 

Alsancak Kahramanlar Bölgesinde, İzmir Enternasyonel Fuar`ın yanı başında TRT`nin bitişiğindeki fiilen uzun yıllardır Askeri Alan olarak kullanılan kamu arazisi

İzmir İli, Konak İlçesi, Alsancak Mahallesi, 7775 ada, 30 parsel numaralı taşınmazın Konut+ Ticaret kullanımı ile Park kullanımına ayrıldığı 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 23.05.2016 tarihinde onaylanmıştır. 

 

 

 

Vermiş olduğumuz örnekler gibi özellikle metropol kentlerimizin tümünde daha sayacağımız nice kamu arazisi imar planları yolu ile halktan alınarak sermaye gruplarına satılmaktadır.

İmar planı yapma ve onaylama yetkisi bulunan kurumların görevi, bu yetkilerini halktan yana kentli sorunlarını çözmekten, yaşadığımız kentleri daha yaşanabilir kentler haline getirmekten yana kullanmak olmalıdır. Bunun aksine, yaşanan süreçte olduğu gibi kentlerin rant odaklarında bulunan kamu arazilerinin el değiştirmesi yolu ile Alışveriş Merkezi, rezidans ve iş merkezlerine dönüşümünü sağlamak olmamalıdır. Bu hususla ilgili en çarpıcı örnek, kuruluş amacı düşük gelirli vatandaşların barınma ihtiyacının giderilmesi olan TOKİ`nin, kuruluş amacının dışına çıkarak kamu arazilerini üst gelir grubuna yönelik rezidanslara, sanayi ve ticaret sermaye gruplarının üretim ve çalışma alanlarına dönüştürmesidir.

Sonuç olarak, kentlerimizde bulunan kamu arazilerinin yine kamunun ihtiyaçları doğrultusunda kullanılması yerine imar planı değişikliği yolu ile özel mülkiyete konu edilmesinin, kentlerimizin ve kamuya ait alanların bu yöntemle talan edilerek var olan kentli sorunlarına yenilerinin eklenmesinin karşısında olduğumuzu, bu tür uygulamalara karşı hukuki mücadelemize devam edeceğimizi kamuoyuna bildiririz.

 

 

 

 

 

 

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>