Etik İlkeler Özlük Hakları
ÇAY YATAĞINDA REKREASYON !
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2008-07-30
Güncellenme Zamanı
2009-03-20 10:32:24
Yayınlayan Birim
BURSA

Basına ve Kamuoyuna,

 

ÇAY YATAĞINDA REKREASYON !

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Abdal Köprüsünden, Afet Yönetim Merkezine kadar Nilüfer Çayının 5,5 km‘lik bölümünde "NİLÜFER VADİSİ PROJESİ" uygulanmaya başlanmıştır.

Uludağ‘ın güney yamaçlarından doğarak, Karacabey Boğazından Marmara Denizine dökülen Nilüfer Çayına, Uludağ Yamaçlarından ve Vadinin güney batısındaki yamaçlardan bir çok yan dere katılmaktadır. Uzunluğu 168 km, ortalama su hacmi 458.848.800 m³/yıl, su toplama havzası 680 km², ortalama debisi 16,77 m³/sn olan Nilüfer Çayının, tarihinde bir çok kez taşkınlar yaşanmış ve taşkınların önlenmesi için Kelesen Kanalı yapılarak, çay yatağı değiştirilerek ve taşkın seddeleri yapılarak önlemler alınmaya çalışılmıştır.

Şimdi Büyükşehir Belediyesi tarafından, kamunun kaynakları kullanılarak, taşkın seddeleri ile sınırlandırılmış çay yatağına Nilüfer Vadisi Projesi uygulanmaktadır.

 

Proje kapsamında; meydanlar, dinlenme alanları, bisiklet ve yürüyüş yolları, çocuk oyun alanları, otopark alanları, büfeler, spor alanları, mini tren, kır kahvesi, gezinti yolları, dinlenme terasları, açık spor aletleri, piknik alanları yapılması önerilmektedir.

Nilüfer Çayının drenaj alanının büyüklüğü ve su toplama havzası içerisinde kar yağışının yoğun oluşu, özellikle kış ve bahar aylarında yüksek debili su akışına neden olmaktadır. Kar yağışı sonrasında lodoslu günlerde bu debi en yüksek noktalara ulaşmaktadır. Nilüfer Çayı üzerinde olan barajların su tutma kapasitelerini aşmaları ve kapaklarını açmaları halinde, Bursa Ovasında eğiminin düşük olması nedeni ile çay yatağında su şişmesine sebep olacaktır.  Su, taşkınları önlemek için yapılan seddelere dayanacaktır.

Böyle bir durumda taşkın seddeleri ile sınırlandırılmış çay yatağına bu denli yoğun yapılaşma ve kullanım fonksiyonu öneren projenin uygulanması halinde, çay yatağını kullanan yüzlerce insan tehlike ile karşı karşıya kalacaktır. Bu sorumluluğu almaya kenti ve projeyi yönetenler hazırlar mıdır?

 

Kamuya ait kentsel toprakları, rant baskısı ve spekülasyonlar altında elden çıkararak ,kentlinin yaşam kalitesini arttıracak sosyal alan üretimi yerine KENT MEYDANI‘nda, terminalin yanında İKEA arazisinde, Mudanya yolu üzerinde KORUPARK‘ta yapıldığı gibi sermaye gruplarına ikram eden kent yöneticilerimiz, kentlinin kullanacağı sosyal alanları çay yataklarına hapsetmektedirler. Biz meslek odaları olarak bu duruma izin vermeyeceğiz, mücadelemizi sürdüreceğiz.

Kentimiz, jeolojik, topografik özellikleri ve küresel ısınmanın etkileri ile iklimlerin değişkenlik gösterdiği bu dönemde, doğa olaylarının sıkça yaşandığı bir coğrafyada yer almaktadır. Planlamayı, bilimi ve mühendisliği yok sayan ranta dönük politikalar ne yazık ki doğa olaylarının ülkemizde ve kentimizde afete dönüştürmektedir. Bölgenin zemin ve iklim özellikleri dikkate alınmadan, dere yatağına verilen yoğun yapılaşma kararları ve hiçbir mühendislik ölçütü dikkate alınmadan dere yatağının daraltılması, ileride yaşanacak yoğun bir yağış ve ani su baskınlarında acı sonuçları beraberinde getirecektir.

İki tarafı erişim kontrollü taşıt yolu olan ve taşıt trafiğinin yüksek hızlarda seyrettiği Nilüfer Çayında, bu denli yoğun kullanım fonksiyonu içeren projenin uygulanması halinde, bölgeye ulaşmak isteyen insan sirkülasyonu ile hızla seyreden taşıt trafiği keşişim noktalarının iyi etüd edilip, gerekli önlemler alınmalıdır. Trafik kazaları sonucunda yol ve projenin uygulanacağı kot farkından dolayı taşıtların, çay yatağına düşmelerini önleyecek, önlemler alınmalıdır. Ayrıca, bölgede oluşan yoğun egzoz gazının ve çayın taşıdığı atıkların halk sağlıyı üzerinde yaratacağı sorunların da proje uygulamaya geçirilmeden detaylı incelenmelidir. Ancak Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yönde analizler yapılmadan önlemler alınmadan halk sağlığı ve kamu emniyeti sağlanmadan proje uygulamaya geçirilmiştir.

Nilüfer çayı tarihte bir çok kez taşkınlar yaşanmıştır. Ancak Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanan 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planlarında, Nilüfer Çayının taşkın alan sınırları, plana işlenmemiş, bölge içinde konuttan, ticarete bir çok fonksiyon önerilmiştir. Taşkın durumunda bu bölgede yaşanacak can ve mal kayıplarının faturası kim tarafından ödenecektir?

Biz Şehir Plancıları ve Jeoloji Mühendisleri olarak bu projenin bir an önce durdurulmasını, dere yatağının genişletilerek, seddeler içinde yer alan kum, çakıl ve taşların bir an önce temizlenmesini, dere yatağı kavramının sadece derenin aktığı yer olmadığı, taşkın alanının da kapsadığında unutulmayarak, taşkın alanları içerisinde tariflenen kentsel kullanımların tasfiye edilerek, rezerv alanları oluşturulmasının gerektiğini ve Akarsu Vadilerinin kentin hava sirkülasyonlarının sağlandığı alanlar olarak hiçbir yapılaşmaya izin verilmeden peyzaj alanları olarak korunmasının sağlanması gerektiğini düşünmekteyiz. 30.07.2008

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>