Cumhuriyetin kurulma sürecinde Ankara, savaşın en yoğun olarak yaşandığı Batı Cephesine yakınlığı, çatışmalara karşı korunmuşluğu, ulaşım ve haberleşme imkanlarına erişilebilirliği gibi sahip olduğu özellikler sebebiyle bir yönetim merkezi haline gelmiş, 1923 yılında Başkent ilan edilmiştir. Cumhuriyet`le birlikte oluşturulmak istenen bağımsız, özgürlükçü yeni yönetim modelinin politikaları Ankara`yı şekillendirmiş, yağ lekesi biçiminde gelişmekte olan kente yeni bir makroform kazandırılması ve ülke genelinde öncü bir rol üstlenmesi için planlama çalışmaları başlatılmıştır. Ankara`nın yeni yönetim modelini temsil eden ve simgeleyen başkentlilik nitelikleri kazanılması sağlanmıştır.1924 yılında Lörcher 1928 yılında Jansen Planlarıyla Ankara kentsel gelişimi kurgulanmıştır.
Bugüne gelindiğinde Ankara`nın Başkent ilan edildiği ilk yıllarda benimsenen öncü-örnek bir planlama anlayışından uzak olduğu çok açıktır.Yanlış kentleşme politikalarıyla her geçen gün geri döndürülemez kayıplara uğramakta, betona gömülmekte ve planlı başkent modelinden uzaklaşmaktadır.
Ankara`nın sahip olduğu ulusal ve evrensel değerler, çok katmanlı kültürel yapısı ve öncü-örnek başkentlilik nitelikleri korunarak, kamu ve toplum yararı gözeten üst ölçek planlarının üretilmesi gerekmektedir. Kentin uğramış olduğu tahribatların ve bunların sonuçlarının farkında olarak yenilikçi, toplumcu bir başkent yaratma mücadelemizden vazgeçmediğimizi belirtir, Ankara`nın başkent oluşunun 99. Yılını kutlarız.
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi