Etik İlkeler Özlük Hakları
8 KASIM DÜNYA ŞEHİRCİLİK GÜNÜ BİLDİRGESİ
HABERLER
Yayına Giriş Tarihi
2022-11-06
Güncellenme Zamanı
2022-11-05 23:21:28
Yayınlayan Birim
MERKEZ

 

 

İnsanlık tarihinin başlangıcından beri ADALET en çok talep edilen, arzulanan, uğruna mücadele edilen kavramlardan biri olmuştur. Hangi zaman diliminde, hangi toplumsal talep başlığı altında dile getirilirse getirilsin, ADALET öncelikli gündem ve mücadele alanı olagelmiştir. 

Toplumsal bir olgu olarak ele alınan bu kavramın sosyolojik, ekonomik, fizyolojik ve psikolojik birçok alanda açılımları ve anlamları vardır.

Dar anlamı ile coğrafi bir sathı ifade eden mekân ise meslek alanımızdaki yerleşik literatür çerçevesinde değerlendirildiğinde ADALET ile doğrudan ilişkili bir içerik kazanmaktadır.  

Kamucu olmak, kamusal olanı korumak geniş kesimler için adaleti sağlamanın en önemli yollarından biridir. Bu durum, en temel meslek ilkesi kamu yararını savunmak olan planlama mesleğinde, ADALET`i de temel ilkelerinden biri haline getirmektedir.

Eskimiş anlayışla coğrafi bir alan, sahne olarak ele alınan mekân, artık günümüzde çok daha derin ve kapsamlı bir içerik ve anlayışla ele alınmaktadır. Çünkü mekân gündelik yaşamımızda şahit olduğumuz, deneyimlediğimiz eylemlerin hem sahnesi hem de bizatihi sebebi ve gerekçesi durumundadır. Mekânı şekillendiren mesleklerin başında gelen şehir planlama mesleğinin bu süreçte üstlendiği çok önemli roller bulunmaktadır. Şehir plancılarının da mesleki anlamda ürettikleri pratiklerin etkisi uzun yıllara yayıldığı ve geniş kitlelere ulaştığı için sorumlulukları yüksektir.

Günümüzde mekân bir yandan geniş kitlelerin en insani ve zorunlu ihtiyaçlarına ev sahipliği yaparken, diğer taraftan bir avuç varsılın haksız, hukuksuz şekilde zenginleşmesine sebep olabilmektedir. Bu iki senaryo da planlama mesleğinin uygulamaları neticesinde hayata geçmektedir. Açıkça ifade etmek gerekir ki ülkemizde mekân geniş kesimlerin refahından öte, az sayıda sermayedarın, birikimini kısa sürede katlamasına olanak sağlayan bir araç haline dönüşmüştür. Toplumsal düzlemde yürütülen her pratik neticesinde yeniden üretilen mekân günümüzde adaletsizliği maalesef kalıcı hale getiren, eşitsizlikleri daha da derinleştiren bir hale gelmiş durumdadır.

Yapılı çevrenin yeniden üretimi yoluyla, sermaye kesimlerinin kısa vadeli çıkarları uğruna mekân şekillendirilirken doğal alanlarımız yağmalanmakta, tarım alanlarımız hızla yok edilmektedir. Bilimi ve aklı, rant uğruna geri plana iten, kamucu planlamayı yok sayan anlayış ülkemizdeki doğa olaylarının afete dönüşmesine ve en nihayetinde hepimizi her seferinde üzüntüye boğan kayıpların yaşanmasına sebep olmaktadır. En temel ve insani hak olan barınma, ülkemizdeki milyonlar için maalesef uzak ve ulaşılması güç bir hayal konumundadır. En temel kentsel hizmetler özelleştirmeler dolayısıyla düşük gelir grubunda yaşayan milyonlar için ciddi birer maliyet kalemi haline gelmiştir. Ulaştırma, su, elektrik gibi kentsel hizmetlere ödenen ücretlerin oranının maaş kalemleri içerisindeki payı her geçen gün artmaktadır.

Tüm bunlar göstermektedir ki; mekan ve mekânsal pratikler doğrudan adaletle alakalıdır. Benimsediğiniz kent yönetim modeli ve planlama anlayışı da ya milyonların hayatını kolaylaştırıp refahını artıracak ya da bir avuç varsılın zenginliklerine zenginlik katacaktır. Bu iki uç arasındaki tercih elbette politik konumlanış ve benimsediğiniz etik tutumla doğrudan ilişkilidir.

Meslek Odamız geçmişte olduğu gibi bugün de toplumdan, emekten, bilimden ve akıldan yana takındığı tutumla tarafını sermayenin değil emeğin ve emeğiyle geçinen milyonların yanında seçmiştir. Seçtiği bu yolda da mücadelesini sürdürmüş, bedel ödemiştir.

Son olarak İstanbul`un en bilinen ve ziyaret edilen, milyonların uğrağı, kuşun, ağacın ve börtü böceğin yuvası Gezi Parkı`nın kamusal yeşil alan olarak kalmasını istedikleri için o dönem İstanbul Şube Başkanımız, şuan Onur Kurulu Üyemiz Tayfun Kahraman ile  Şerafettin Can Atalay ve Mücella Yapıcı haksız yere cezalandırılmışlardır. Bu vesileyle tekrar ifade ederiz ki Gezi Parkı`nın park olarak muhafaza edilmesi için mücadele eden arkadaşlarımız suç işlememiş aksine meslek ilkelerimizin gereğini yerine getirmişlerdir. Bu ilkeler soyut birer varsayım değil, Anayasa, Yasa, Yönetmelik ve uzun yıllara uzanan içtihatlar neticesinde Odamız Genel Kurullarında kabul edilmiş somut ilkelerdir.

Arkadaşlarımız Gezi Parkı`nın Park olarak kalmasını isteyerek İstanbullu milyonlarca yurttaşımız için ADALET talep etmişlerdir.

Kadim şehir İstanbul`un dünü, bugünü ve yarını için ADALET talep etmişlerdir.

Sadece insanlar için değil, Gezi Parkı`nı yuva edinmiş ağaçlar, kuşlar için; yaşamın tüm bileşenleri için ADALET talep etmişlerdir.

Biz de şimdi onlar için, yüksek bir sesle ADALET talep ediyoruz.

Mesleğimiz kamusal alanı korumayı ve eşitlikçi bir mekân kurgusu yaratmayı bize hukuki, ahlaki ve etik çerçevede bir zorunluluk ve sorumluluk olarak yüklemektedir. Meslek Odamız da geçmişte olduğu gibi bugün de kamudan yana, eşitlikçi bir mekânsal kurgu ve kentsel yaşamın hayata bulması için çalışmalarını ve çabalarını sürdürmektedir.

Düzenlediğimiz bu Kolokyumumuzun da mekânsal ve toplumsal adaletin sağlandığı eşitlikçi, kamucu pratiklerin hayata geçirilmesi yolunda faydalı olmasını; bu amaç çerçevesinde kamusal bilginin üretildiği verimli bir etkinlik olmasını diliyoruz. 

Saygılarımızla.

 

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>